Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gerekirken hangi yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin tespit edilmediği belli olmadığından eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir....

    Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir....

      İhtisas Dairesinden alınan 24/06/2019 tarihli raporda da davacının çalışma gücünün en az % 60’ını kaybetmediği belirtildiğinden, davanın reddi ve devamında istinaf isteminin reddine dair karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28/09/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır. Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28/09/2021 tarihli Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp (maluliyetin bulunduğuna karar verilmesi durumunda başlangıcın, yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir....

        Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

        İhtisas Kurulu raporları arasında çelişki bulunmaması ve çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmediği belirtilmekle, anılan raporlar uyarınca yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03.08.2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır.Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp 3....

          Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali, maluliyetin tespiti ile ödenmeyen aylıkların tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. I-İSTEM Davacı vekili, maluliyet aylığı talebini reddeden 08.11.2017 tarih ve 46367145-205.01.99-E. 5638448 sayılı kurum işleminin iptali, 06.04.2010 tarihinde kesilen maluliyet aylığının devam ettiğinin tespiti ve ödenmeyen aylıklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İşbu dava maluliyet oranı tespiti istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı iş yeri çalışanı olan davalı T4, 19/09/2011 tarihinde davacı iş yerinde geçirdiği kaza sonucu maluliyet oranının %5 olarak tespit edilmesi sonucu davacı işveren tarafından maluliyetin gerçekte bu oranda olmadığı gerekçesi ile maluliyetin tespiti davası açılmış olup, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilip, verilen karara karşı davacı taraf istinaf talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı T4 geçirdiği iş kazası sonucu belirlenen maluliyet oranının doğru olup olmadığı hususlarına ilişkindir....

            Hükme esas alınan söz konusu raporda davacının artan maluliyetinin bulunup bulunmadığı da anlaşılmamakta olduğundan İtiraz Hakem Heyetince yapılacak iş, davacının muayenesi yapılarak, kaza tarihinden itibaren tüm tedavi evraklarının tetkik edilerek, ödemeye konu 02/03/2017 tarihli %22 oranındaki maluliyet raporu ile 31/05/2017 tarihli %32,2 oranındaki maluliyet raporu da tetkik edilerek davacıda artan maluliyetin bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de...

              Ne var ki; raporda kaza ile illiyet bağı kurulacak nitelikte tespitler yapılmadığı, davacının dizinde meydana gelen maluliyetin araç çarpması nedeniyle mi yoksa davalı tarafın iddia ettiği gibi davacının kaygan zeminde düşmesi sonucu mu oluştuğu hususunda değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

                Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay -----.HD'nin------- sayılı içtihadı naza alınarak bu noktada, maluliyetin tespiti yönünden bilirkişi raporları aldırılmıştır. Yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TBK, TTK ve KTK kapsamında çizilen davalının, usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zarardan kusur oranında poliçe limiti ile sınırlı olarak davalının sorumlu olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu