Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki dosyada; gerek Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluve gerekse de Adli Tıp Kurumu raporları nazarında yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03.08.2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır....

    Daire kararında; gerek Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ve gerekse de Adli tıp raporları nazara alınarak yazılı şekilde karar verilmiş ise de, 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03.08.2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı ve yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınıp (maluliyetin bulunduğuna karar verilmesi durumunda başlangıcın, yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmesi gereğine işaret edilerek, hüküm bozulmuştur. B....

      Davaya konu kazada birden fazla kişinin yaralanmış olmasına göre, eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK da öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresi geçerli olup,Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti’nin kazanın oluş tarihi ve dava tarihine göre ceza zamanaşımının gerçekleştiği tespiti doğrudur. Ne var ki; davacının, kazadan sonra tam olarak iyileşemediği ve eski sağlığına kavuşamadığı ileri sürerek maluliyet iddiasında bulunduğu gözetilerek, yaralanmadan kaynaklanan tedavi süreci ile maluliyetin tespit edilebilir olduğu tarihin, ayrıca tedavi sürecinde yaralanma nedeniyle gelişen durum olup olmadığının da irdelenmesi suretiyle, maluliyetin doğduğu (zamanaşımının işlemeye başlayacağı) tarihinin bilirkişi raporuyla tespit edilmesi gerekirken İtiraz Hakem Heyetince uzman olmadığı bir hususta subjektif değerlendirmeyle belirlenmesi hatalı olmuştur....

        Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir....

          Somut olayda, SSYSK raporu ile ATK 3.İhtisas Kurulu raporu arasındaki çelişkiyi gidemek amacıyla Adli Tıp Genel Kurulu'ndan 24.2.2011 tarihli rapor alınmış ise de bu raporda sigortalının E cetveline göre % 82,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağına karar verildiği, ancak maluliyet başlangıcına esas rapor ile maluliyetin başlangıç tarihinin bildirilmediği, mahkemece maluliyet aylığının başlangıcı hususunda 506 Sayılı Yasa'nın 56. maddesinde ki düzenlemeye göre sigortalıdaki maluliyetin başlangıç tarihi belirlenmeden ... şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş;yukarıda açıklandığı şekilde davacının maluliyet aylığının başlangıcının belirlenmesi için hangi tarihten itibaren malul olduğunu tespit etmek için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan yeniden rapor almak ve sonucuna göre karar vermektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ... şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            K A R A R Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp malul kaldığını, davalının % 8 maluliyet oranı için 62.382,00 TL'nin ödediğini, alınan rapor ile maluliyetin % 11,7 olarak tespiti nedeniyle açılan tahkim davasında verilen tazminat kararına davalının itirazı üzerine alınan raporda maluliyetin % 18,2 olarak tespit edildiğini, önceki davada ıslah haklarını kullanmış olduklarından yeniden ıslah yapamadıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla % 18,2 maluliyet oranına göre hesaplanacak maluliyet tazminatı için 5.000,00 TL'nin davalıya ilk başvuru tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; 30/07/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 94.634,00 TL'ye yükseltmiştir....

              İhtisas Kurulunun raporunda, gerekse de Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun raporunda maluliyetin başlangıç tarihinin belirtilmediği görülmüştür. Buna rağmen Mahkemece, davacıya Adli Tıp Genel Kurulunun rapor tarihini takip eden 1.5.2012 tarihinden itbaren malullük aylığı bağlanması hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacının maluliyet başlangıç tarihinin saptanması açısından, 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesi ile " Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğindeki" hükümler çerçevesinde Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor alınması ve 2/3 oranındaki maluliyetin kesin olarak hangi tarihte oluştuğu saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                Davalı vekili, kusur ve maluliyetin tespiti gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur....

                  Davalı vekili; maluliyetin mevzuata uygun biçimde tespiti gerektiğini de belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    maddeleridir. 53/A-1 maddesinde maluliyetin oranı, 53/B maddesinde maluliyetin başlangıç zamanı ve 54. maddesinde de maluliyet aylığı almaya hak kazanabilmek için maluliyet oranı belirlendikten sonra asgari bulunması gereken sigortalılık süresi, 56. madde de aylığın başlangıç tarihi belirtilmiştir. 56. madde ve “sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve malullük aylığına hak kazanan sigortalının aylığının ödenmesine, kendisinin yazılı isteğinden malul sayılmasına esas tutulan raporun tarihi yazılı isteğini takip eden takvim ayından sonraki bir tarih ise bu raporun tarihinden sonraki ay başından bağlanacağı bildirilmiştir. Bu durumda maluliyetin hangi tarihte başladığının tespit edilmesi gerekir. Somut olayda davacının 2/3 oranındaki maluliyetinin başlangıç tarihinin açık bir şekilde tespit edilmeden sonuca gidilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu