Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulü ile 128.105,94 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 03/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itiraza konu Hakem Heyeti kararına esas alınan maluliyet raporunun artan maluliyet tespiti içermediği, önceki tahkim başvurusunda beyan edilmeyen arazın eklenmesiyle maluliyet tespiti içerdiğinden artan maluliyet olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı tarafın itirazının kabulü ile başvurunun reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur....

    İhtisas Kurulu raporu uyarınca yazılı şekilde karar verilmiş ise de yargılama esnasında 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır. Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, Mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’ndan rapor alınıp (maluliyetin varlığına dair tespit yapıldığı takdirde daha sonraki bir tarih belirtilmediği sürece maluliyet başlangıcının Yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ......

      Somut olayda; davacının, "maluliyetinin ve buna bağlı olarak vergi indiriminden yararlanarak yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti ve hak kazandığı yaşlılık aylıkları toplamının hak ediş tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili" şeklindeki talebine karşılık Mahkemece, "davacının maluliyet oranının % 40 olduğunun ve 30.10.2006 tarihinden itibaren davacıya maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, 01.11.2006 tarihinden itibaren davacıya hak etmiş olduğu aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesine" karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, “maluliyet aylığının” “yaşlılık aylığı” olarak değiştirilmesi suretiyle düzeltilerek onanmalıdır....

        nun maluliyet oranının tespiti ile 06.07.2007 tarihinde maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti, ödenmeyen aylıklarının yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmişlerdir. II-CEVAP Davalı kurum vekili, ...'nun babası ...'nun 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalı olduğu ve 30.05.2010 tarihinde vefat etmesi üzerine ...'ya 01.03.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığını, kendi adına sigortalılığı bulunmayan Halil Buhurcu'ya 06.07.2007 tarihinde aylık bağlanmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III-MAHKEME KARARI A-İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk derece mahkemesi, davacının 01.03.2012 tarihi itibariyle ölüm aylığına hak kazandığının tespiti ile, davalı kurumca da bu tarih itibariyle ölüm aylığı bağlanmış olması karşısında davacının herhangi bir ölüm aylığı bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildi. B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI ......

          Somut dosyada, davacıya 20.02.2009 tarihli talebine istinaden Kurumca 2009 yılından itibaren maluliyet aylığı bağlandığı, 2014 tarihinde durdurulduğu, 04.07.2014 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu kararına göre “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının maluliyet oranının %60 olmadığı”; 22.04.2015 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu kararına göre “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının maluliyet oranının %60 olmadığı”; Adli Tıp 3....

            İhtisas Kurulu raporları arasında çelişki bulunmaması ve çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmediği belirtilmekle, anılan raporlar uyarınca yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır. Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp 3....

              Ne var ki, 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ile sigortalıların maluliyet tespitine ilişkin talep ve işlemlerinde, gelişen tıbbi koşullar ve değişen hastalıklara dayalı olarak yenilenen ve 3 yılda bir güncellenmesi kabul edilen hastalık listesi ile beraber, bu yönetmelik hükümlerine göre uygulama yapılması kabul edilmiş ve 03.08.2013 tarihli Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır. Öte yandan, kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu'nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu'nu bağlayıcı niteliktedir. Eldeki davada ise, bozma sonrasında adli Tıp 3. İhtisas Kurulu ve 2....

                İhtisas Kurulu'nca; mevcut belgelere ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği gereğince davacının beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmediğinin, malul sayılamayacağının bildirildiği, Adli Tıp İkinci Üst Kurulu'nun 26.09.2019 Tarihli kararında da yine davacının çalışma gücünün en az %60'ını kaybetmediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; her ne kadar davacıya daha önce bir mahkeme kararı ile maluliyet aylığı bağlanmış ise de 5510 sayılı Yasa’nın 94. maddesinde ve Maluliyet İşlemleri Tespiti Yönetmeliği’nin 15. maddesinde, Kurum’un maluliyet aylığı bağlananları da kontrol muayenesine tabi tutabileceği, yeni malullük durumuna esas tutulan rapora göre aylığın artırılabileceği, azaltılabileceği ya da kesilebileceği düzenlenmiş olmakla; önceki mahkeme kararının kesin hüküm oluşturmayacağı (Yargıtay 10....

                Davacı T1 geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle maluliyet oranının tespiti açısından mahkememiz dosyası öncelikle Ankara Yüksek Sağlık Kuruluna gönderildiği, Yüksek Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporda davacının maluliyet oranının % 44,2 olarak tespit edildiği, davacı vekilinin maluliyet oranına itirazı doğrultusunda dosyanın maluliyet oranını tespiti ve iyileşme süresini tespiti açısından Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından davacı hakkında düzenlenen rapora göre davacının E cetveline göre % 53 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağına mütalaa verildiği, Adli Tıp Kurumu 3....

                İhtisas Kurulu raporları arasında çelişki bulunmaması ve çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmediği belirtilmekle, anılan raporlar uyarınca yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır. Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp 3....

                  UYAP Entegrasyonu