Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar ve mahkemece de bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK) O halde mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre, bozma kapsamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekir. Bozma ilamı sonrasında yürütülen yargılama süresinde, ... Genel Kurulundan alınan raporda sigortalının 2/3 oranında malul sayılacağı belirtilmişse de, maluliyet başlangıcının ve bu kapsamda maluliyet aylığının başlangıç tarihinin usulünce belirlenmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, yapılması gereken iş, ... Genel Kurulundan maluliyetin başlangıç tarihi konusunda ek rapor almak ve maluliyet başlangıcının ve bu kapsamda maluliyet aylığının başlangıç tarihini yöntemince belirleyerek usulüne uygun bir karar vermekten ibarettir....
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK'nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise ... Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin ... Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Maluliyet Oranı Tespit Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir....
Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yolun ne olduğu 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre mahkemece, maluliyet başlangıcı açısından Adli Tıp Genel Kurulundan (Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ayrı ayrı dikkate alınarak) rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhtisas Dairesinin raporu ise ölüm tarihinden sonra ancak maluliyet başlangıç tarihini belirlemeksizin 25.06.2008 tarihlidir.Oysa davacının ve ölümü ile mirasçılarının bu dava ile amaçladıkları husus; sigortalının maluliyetinin başlangıç tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazanıldığının tesbitidir. Bir başka deyişle murisin ölümünden sonra mirasçılar tarafından devam edilen dava, çalışma gücünün 2/3 oranında kaybı nedeni ile sigortalının maluliyet aylığına hak kazanıldığının tesbitine ilişkindir. Sigortalının 2/3 oranında maluliyetinin başladığı tarihten ölüm tarihine kadar geçen sürede davalı Kurum'ca maluliyet aylığı ödenebilmesi için maluliyet başlangıç tarihinin belirlenmiş olması gereklidir. Oysa mahkemenin hükmüne dayanak yaptığı Adli Tıp Kurumu 3....
Somut olayda, maluliyet başlangıç tarihi açıklığa kavuşturulmadan eksik araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş , davacı ...'e ait tüm tıbbi belgeler gönderilerek Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 30/07/2010 tarihli raporunda ve Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınan 08/08/2011 tarihli raporda bahsedilen ve davacıda sonradan gelişen ikinci kanserden önce maluliyeti gerektirir rahatsızlığının bulunup bulunmadığı ve maluliyet başlangıç tarihinin tespit edilmesi için Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor almak, maluliyetin varlığı halinde maluliyet başlangıç tarihini ve talep tarihini dikkate almak , maluliyet aylığı koşullarının davacı için gerçekleşip gerçekleşmediğini tüm unsurlarıyla tartışarak karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
DAİREMİZİN 3/3/2020 TARİHLİ KALDIRMA KARARI: Dairemiz Kaldırma kararında, "Somut olayda, sigortalının % 60 oranında malul kalmadığı gerekçesiyle maluliyet aylığı talebinin reddedildiği, itiraz üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun raporu ile aynı sonuca varıldığı, Adli Tıp 3. İhtisas dairesince davacının çalışma gücünün en az %60 ını kaybetmiş olduğu ve malul sayılması gerektiği, maluliyet başlangıç tarihinden 12/10/2009 tarihi olduğuna karar verildiği, Adli Tıp Üst Kurulu tarafından ise maluliyet oranının % 60, başlangıcının ise rapor tanzim tarihi olan 11/11/2009 tarihi olarak belirlendiği ve çelişkinin giderildiği anlaşılmaktadır....
Davacı taraf, aldıkları raporla maluliyet oranının % 10 olarak tespit edildiğini belirterek dava açmış; maluliyet oranı bakımından fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış ve talebini sınırlamıştır. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, kendi aldığı maluliyet raporunda belirlenen % 14 oranı üzerinden hesaplamanın yapıldığı 17.04.2019 tarihli aktüer raporunu karara esas alarak tazminatı belirlemiştir. Belirtilen şekilde karar verilmesi, 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olmuştur....
Bu haliyle davacının işgücü kaybı oranına ilişkin olarak dosyada bulunan maluliyet raporları arasında açık bir çelişki bulunmakta olup itiraz hakem heyetince bu konudaki çelişkiyi giderecek şekilde bir bilirkişi raporu alınmamıştır. Bu nedenle itiraz hakem heyetince maluliyet hususunda yapılan araştırma yetersizdir. Maluliyete ilişkin alınacak raporlar kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Yukarıda anılan raporlar arasında açıkça bir çelişki bulunduğu gibi kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmemişlerdir. Bu durumda yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu 3....
Dairemizin 2021/2893 Esas, 2021/2412 Karar sayılı ve 03.06.2021 tarihli bozma ilamında özetle; “13.09.2017 kaza tarihi itibarı ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup davacı tarafından dosyaya ibraz edilen Katip Çelebi Üniversitesi Eğitim Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’nın 02.04.2019 tarihli raporunun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tanzim edilmiş bir rapor olduğu anlaşılmakla, işin esasına girilerek davacı tarafa kaza tarihi itibariyle uygun Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet raporu alarak dosyaya sunması için süre verilmesi ve maluliyet oranı değiştiği takdirde sonucuna göre aktüer raporu alınarak karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
İhtisas Kurulu tarafından belirlenen maluliyet oranı doğru ise yukarıda ifade olunduğu üzere kurumca önce YSK tarafından 11.01.2019 'da davacının maluliyet oranı önce %25.2 daha sonra 15.12.2021 tarihinde ise %23.2 olarak tespit edildiğini, görüldüğü gibi davacının kaza tarihinden sonra maluliyet oranı değişmekte olup, en son YSK maluliyet tespiti üzerinden geçen zaman diliminde de maluliyet oranı değişmiş olabileceğinden, bu aşamada en son tespit olunan maluliyet raporu nazara alınarak Kurum tarafından yapılan işlemlerde hukuka aykırılık olduğu sonucuna varılamayacağını, her durumda Kurumun davanın açılmasına husumet yaratması söz konusu olamayacağından aleyhe hükmolunan vekalet ücreti ve yargılama giderinin de kabulünün söz konusu olmadığını belirterek, istinaf talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sigortalının, ATK raporları karşısında istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....