Davacı taraf, aldıkları raporla maluliyet oranının %5 olarak tespit edildiğini belirterek ve maluliyet oranı konusunda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan tazminat istemiyle dava açmış olup, maluliyet oranı konusunda kendisini sınırlamıştır. Davacının maluliyet oranı bakımından talebini (%5 oranı ile) sınırladığı ve artan maluliyete dair bir talebi de olmadığı dikkate alındığında, tahkim yargılaması sırasında aldırılan ve kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine uygun da olmayan rapordaki %7.10 maluliyet oranına göre karar verilmesi, HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına da aykırı olmuştur....
Kısıtlı olan davacı velilerinin iş bu dava ile amaçları, davacı oğullarına maluliyet aylığı bağlanmasıdır. Mahkemece, davacının maluliyet oranı, maluliyetin başlangıç tarihi ve bunun ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihte mevcut olup-olmadığı, yukarıda belirtilen prosedüre göre belirlenip; sonrasında, 506 ve 5510 sayılı Yasalar gözetilmek suretiyle davacının maluliyet aylığına hak kazanıp-kazanmadığı araştırılıp, tartışılmalı, maluliyet aylığına hak kazandığının anlaşılması durumunda ise, aylığın başlangıcı belirtilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken; sadece, davacının, meslekte kazanma gücü kaybı oranının %64 olduğunun ve bunun, ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihten sonra mevcut olduğunun tespiti şeklinde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
İHH'nin itiraz üzerine incelediği UHH kararına esas kabul edilen KTÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Başkanlığı'nın 22/11/2017 tarihli raporunda, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranı % 35,2 olarak saptanmıştır. Davalının 2015 yılındaki ödemesine esas aldığı Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin raporunda maluliyet oranının % 15 olduğu anlaşılmaktadır. Her iki rapor arasında maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılmış bir araştırma da yoktur. Davacıya % 15 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir....
Sonuç olarak davacının maluliyetinin %60'ın altında olması ve kaza tarihine göre uygulanması gereken Maluliyet Tespit İşleri Yönetmeliği hükümlerine göre maluliyet belirlenirken aynı cetvellerin (Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine ekli cetveller) esas alınması gerektiğinden maluliyetin tespitinde Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin uygulanmış olmasının, maluliyet oranına bir etkisi olmayacağından hükme esas alınan maluliyet raporunda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda yukarıya aktarılan Yargıtay 17....
Karara karşı davalı vekilince yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince; her ne kadar davalı ... şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle ibraname düzenlenmiş ve başvuruya eklenen ve kaza tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine (ÇGMKGKOTİY)’ne uygun düzenlenen 26/11/2018 tarihli raporda maluliyet artışına ilişkin bir ibare yer almamışsa da, başvuran vekilinin davalının itiraz dilekçesine cevap dilekçesine eklediği 17/10/2019 tarihli maluliyet raporunda zaman içinde maluliyette artış olduğunun tespit edildiği, maluliyet artışı ve gelişen zarar durumunda KTK’nın 111. maddesi uyarınca belirlenen iki yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı gerekçesiyle; davalının diğer itirazlarının reddine, vekalet ücretine yönelik itirazının kabulü ile UHH kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili ve vekalet ücreti yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir...
Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Ek-B-maddesi gereğince davacının çalışma gücünün en az %60'ını kaybettiğinin, malul sayılması gerektiğinin, dosyada mevcut belgelere göre davacının -maluliyet başlangıç tarihinin ...Hastanesinin .09.2009 tarihli raporu olduğunun, dosyada davacının işe başlangıç tarihine ilişkin herhangi bir tıbbi belge bulunmadığının, buna ilişkin belge gönderildiğinde yeniden değerlendirme yapılabileceğinin bildirildiği, mahkemece Adli Tıp Kurumu 3....
İhtisas Kuruluna rapor aldırılmak üzere dosyanın gönderildiği, 26.03.2018 tarihli rapor ile davacının E cetveline göre % 12,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının belirlendiği, maluliyet oranının başlangıç tarihi yönünden alınan raporda davacıda 26.02.2014 tarihinden itibaren meslek hastalığının mevcut olduğu, yıllar içinde ilerlediği, 16.10.2017 tarihinde p/s 2/2 düzeyine ulaştığı, 06.03.2014 tarihinde maluliyet tayinine yer olmadığının mütaala olunduğu, taraf vekillerinin itirazı ve raporlar arasındaki çelişki nedeniyle Adli Tıp İkinci Üst Kurulundan alınan 04.04.2019 tarihli rapor ile davacının 26.02.2014 tarihinden itibaren p/s 1/2 düzeyinde pnömokonyoz meslek hastalığı olduğu, hastalığın yıllar içerisinde ilerlediği, E cetveline göre % 12,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının belirtildiği, itiraz üzerine ve davacının meslek hastalığı maluliyet oranına ilişkin başlangıç tarihinin kesin olarak tespit edilmesi amacıyla Adli Tıp İkinci...
Öte yandan, Mahkemece, davacının maluliyet aylığının kesildiği 23/06/2006 tarihindeki maluliyet durumu 11/10/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değerlendiren Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi'nin 11/11/2013 tarihli ve Adli Tıp Genel Kurulu'nun 30/04/2015 tarihli raporlarının hükme esas alması hatalı olmuştur....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü ve 1976/6- 4 sayılı kararı da bu yöndedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 9/10/2003 tarihli iş kazası nedeniyle davalı kurum tarafından maluliyet oranının %40 olarak belirlendiği, kurumca davalılar Mudes İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.ve Aytekin Asav aleyhine iş kazası nedeniyle rücuen tazminat istemli açılan Ankara 23. İş Mahkemesi' nin 2016/1E. sayılı dosyasında belirlenen maluliyet oranına itiraz üzerine YSK'nın 17/05/2013 tarihli kararı ile düzeltme kaydıyla baştan itibaren davacının maluliyetin %68 olarak belirlendiği, itiraz üzerine bu kez Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun 20/10/2014 tarihli raporuyla maluliyetin %68 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır....
Uyuşmazlık Hakem Heyeti, kendi aldığı maluliyet raporunda belirlenen %40 maluliyet oranı üzerinden hesaplamanın yapıldığı aktüer raporunu karara esas alarak tazminatı belirlemiştir. Belirtilen şekilde karar verilmesi, 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle; davacı tarafın maluliyet oranı hususunda kendisini sınırladığı ve 6100 sayılı HMK'nın 26/1. maddesi gereği hakimin (hakemin) taleple bağlı olduğu, karar sadece davalı tarafça temyiz edildiği için davalı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek, %32,2 maluliyet oranına göre hesaplama yapılması gerekirken, eksik incelemeyle ve davacı talebi (maluliyet oranı bakımından) aşılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....