a karşı manevi tazminat talepleri yönünden davaya devam ettiğini bildirmiş, maddi tazminat yönünden ödeme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesini isterken, diğer davalı ...'ı da ayırmaksızın bu yönde talepte bulunduğundan, davacının maddi tazminat isteminin her iki davalı yönünden konusuz kaldığı davacı talebi ile bağlı kalınarak değerlendirilmiş ve maddi tazminat istemi yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Manevi tazminat TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, "Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." hükmüne amirdir. Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; maddi tazminat açısından davacı davasından feragat ettiğinden açılan davanın reddine, manevi tazminatla ilgili davacının davalı ... aleyhine açtığı davanın kısmen kabulü ile davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 26/10/2006'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Hakim, manevi tazminata TBK'nun 56 (eski BK 47) maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak hükmeder. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacıların murisi ....'in kullandığı araca davalı sürücü ...'in kusurlu şekilde çarptığını, muris ...'ın vefatı nedeniyle davalı ......
kullanımının sona erdirilmesini, kullanım bedeli olarak 6.500 TL, maddi tazminat olarak 10.000 TL ile manevi tazminat olarak 10.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 800,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür....
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı asıl ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi’nin 26/06/2019 gün 2016/18871 E.- 2019/7866 K. sayılı ilamında; “Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır....
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı asıl ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi’nin 26/06/2019 gün 2016/18871 E.- 2019/7866 K. sayılı ilamında; “Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı eş ... için 8.000 TL, davacı çocuk ... için 4.000 TL, davacı anne ... için 4.000 TL, davacı baba... için 4.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır....
Borçlar Kanunu'nun 47. maddesinde düzenlenen “Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir” hükmünden de anlaşılacağı üzere ölüm halinde yakınlarına manevi tazminat ödenmesi öngörülmektedir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir....
Alacak aleyhine 12/06/2006 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralamadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/02/2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. -K A R A R- Dava, kasten yaralamadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında “ıslah edilen maddi tazminat miktarının zamanaşımına uğradığı, bu nedenle ıslah ile arttırılan kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....