Paylı malikler arasında iyiniyet unsuru söz konusu edilemeyeceğinden davanın reddi sonuç olarak doğrudur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile özellikle yukarıda belirtilen gerekçeye göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 16.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...'in davaya konusu 1464 nolu parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak için ara malikler vasıtasıyla oğlu ... olma torunu davalı ...'a aktardığını, işlemlerin muvazaalı biçimde yapıldığını ileri sürerek, payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, satışların gerçek olduğunu, bedellerinin ödendiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmaz temliklerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ...... Mahallesi 1109 ada 62 parsel sayılı 548,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle ..... kızı ..... ve paydaşları adına tespit ve tescil edilmiş, sonrasında yapılan intikal ile 2390 ada 62 parsel olarak 3/20 payı ....., 102/1920 payı ......., 816/1920 payı ....., 357/1920 payı ..... ve 357/1920 payı ise davacı ... adına 1941 yılında tescil edilmiştir. Davacı ... murisleri arasında tapu kaydında 288 payı olduğu belirtilen ..... isimli bir kişinin bulunmadığını, nüfus kayıtlarında da bulunmayan bu kişiye ait tapu kaydının iptali ile diğer malikler adına tescili istemi ile 2011 yılında dava açmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Murat Zorer’e yetki verildiğini, kendi adına ve diğer malikler adına müvekkili şirket ile bina güçlendirmesi yapı sözleşmesinin imzalandığını, davalının taraf sıfatının bulunduğunu, sözleşme uyarınca müvekkilinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, davalının sahip olduğu hisse oranında ödemesi gereken meblağı ödemediğini eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın usulden reddine karar verildiği, kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Murat Zorer’e yetki verildiğini, kendi adına ve diğer malikler adına müvekkili şirket ile bina güçlendirmesi yapı sözleşmesinin imzalandığını, davalının taraf sıfatının bulunduğunu, sözleşme uyarınca müvekkilinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, davalının sahip olduğu hisse oranında ödemesi gereken meblağı ödemediğini eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın usulden reddine karar verildiği, kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulü yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı kooperatifin başlangıçta yapı kooperatifi iken işletme kooperatifine dönüştüğünü, kooperatif yönetim kurulunun 02.03.2015 tarihli kararıyla ana sözleşmenin .... maddesi hükmüne göre, site dahilinde konut maliki, oturma hakkı sahibi, genel hizmet tesislerinden birinin maliki veya kiracısı olmadığı gerekçesiyle üyelikten haksız olarak ihraç edildiğini ileri sürerek yönetim kurulunca alınan 344 sayılı ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu hüküm anataşınmaz üzerinde yapının yıkılıp kat mülkiyetinin veya kat irtifakının sona ermesinden sonra uygulanabileceğinden dava konusu taşınmaz üzerindeki yapı davanın devamında yıkılmış ise de davaya konu kat malikleri kurul kararın alındığı tarihte yapının halen mevcut olduğu, kat mülkiyetinin kurulu bulunduğu dikkate alındığında kat malikleri kurulu kararının iptalinde sulh hukuk mahkemesi görevli olacağından yazılı gerekçe ile davanın usulden reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....
Maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Dosyada bulunan delil ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 04.11.1983 gününden sonra el atıldığı anlaşılmakla, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir....
Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....