Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; yukarıda açıklanan gerekçe ile davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından reddedilen manevi tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 56.maddesine göre; "hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesinde;"Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 2.070,90 TL maddi ve 6.250 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı vekilinin 24.09.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan İzmir 1....

    İlk Derece Mahkemesince; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacıya ait iş yerinin on gün kapalı kalması ile davalıların eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığı, haksız fiil nedeni ile tazminat talebinin davacı tarafından ispat edilemediği, davacının talep edebileceği maddi tazminatın meyve/sebze reyonuna verilen zarar neticesinde zarar gören meyvelerin (somut olay açısından) bedelleri olup buna ilişkin de davacının talebi bulunmadığından maddi tazminat talebinin reddi ve davalıların salt mala zarar verme eylemi nedeniyle davacının kişilik hakkının ihlal edilemeyeceği gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş; Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      halinde, kendisine veya ailesine verilen tazminat olduğunu, bu hükmün kapsamına yasadan doğan maddi tazminat istemleri ile (TBK mad. 49, 53, 54 ) sözleşmeden doğan tazminat istemlerinin (örneğin hayat sigortaları nedeni ile borçluya ve ailesine ödenen sigorta tazminatları) girdiğini, ancak ilam konusu tazminat zarar gören kişinin çalışma gücünün kaybedilmesi ile alakalı olmayıp, sadakat yükümlülüğün ihlal edilmesinden kaynaklı olduğunu, öncelikle maddi -manevi ayrımı yapmadan dahi konu bakımından İİK'nın 82/11'e girmediğini, manevi tazminatlar üzerinde İİK'nın 82/11. maddesinin uygulanmadığının hem Yargıtay içtihatları hemde doktrin ile sabit olduğunu belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....

      Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatına dair istemin davacılar ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davacılar yönünden reddine, davacıların tarım makinaları ve kayısıların kaybından kaynaklı maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat yönünden ise evvelce verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, 07/08/2012 tarihinde davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki traktör ile davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın çarpışması sonucu yaşanan kazada desteğin vefat ettiğini, kaza sırasında taşınmaktayken yere dökülerek telef olan kayısıların gelirinden mahrum kaldıklarını, kazanın davalı sürücünün kusurundan kaynaklandığını belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        davalı --- manevi tazminat isteminin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          Asliye Ceza Mahkemesinde tehdit, mala zarar verme ve yaralamaya teşebbüs suçlarından yargılandığı, cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....

            takdiren 7.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'...

              Her ne kadar davacılar vekili 02/10/2014 tarihli celse ara kararı gereği verdiği dilekçesinde, maddi tazminat kalemlerini sayarken açık ve net bir şekilde destekten yoksun tazminatı kalemini yazmamış ise de destekten yoksun kalma tazminatı talebinden vazgeçildiğine dair bir beyanı da bulunmamaktadır. Şu halde; şartları oluştuğu takdirde davacı eş için destekten yoksun kalma tazminat talebi yönünden bir değerlendirme yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. b)Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi (mülga 818 sayılı BK 47. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Basit yaralama suçundan açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına, mala zarar verme suçundan erteli ilamın infazına dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Mala zarar vermeden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Denetim süresi içinde suç işleyen hükümlü hakkında erteli hapis cezasının TCK'nin 51/7. maddesi gereğince aynen infazına dair verilen ek karar infaza ilişkin olduğundan, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakındaki Kanunun 98 ve 101. maddesi uyarınca itiraza tabi olup, hükümlünün 07.03.2012 tarihli dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak değerlendirilmek üzere dosyanın tetkiksiz mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 2)Basit yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak...

                  UYAP Entegrasyonu