Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın mala zarar verme suçu yönünden hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından reddine, diğer sanık Volkan Kanmaz yönünden ise yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verildiği nazara alındığında; Eylemi birlikte gerçekleştirdikleri kabul edilen ve hakkındaki hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşen sanık hakkında Yargıtay 13. Ceza Dairesi'nin 19/09/2013 tarih ve 2012/11277 esas 2013/25111 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; Çalınan aracın hasarlı vaziyette bulunmuş ise de hırsızlığın, aracın mülkiyetine yönelik olduğunun anlaşılması karşısında; hırsızlık suçu dışında ayrıca mala zarar vermeden hüküm kurulamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nIn 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur....

    görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 1.843 TL maddi ve 1.800 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat davasının dayanağını oluşturan Kartal 2....

      Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesinde ise, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verileceği düzenlenmiştir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatları "Manevi tazminatın kapsamını takdir hakkı, kural olarak yargıca aittir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, hak ve adalete uygun davranmalı, hukuk biliminden yararlanmalı, toplumun sosyal, ekonomik ve moral yapısını ve özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Takdir edilecek tutar, bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır." somut olayın koşulları değerlendirilirken tarafların kusur durumu, olayın vahim şartlar altında cereyan edip etmediği, davalının ve davacının mali durumu, davanın geç açılıp açılmaması gibi etkenler göz önünde bulundurulmalıdır.'' şeklindedir....

      İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; yukarıda açıklanan gerekçe ile davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından reddedilen manevi tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 56.maddesine göre; "hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesinde;"Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 2.070,90 TL maddi ve 6.250 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı vekilinin 24.09.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan İzmir 1....

        İlk Derece Mahkemesince; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacıya ait iş yerinin on gün kapalı kalması ile davalıların eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığı, haksız fiil nedeni ile tazminat talebinin davacı tarafından ispat edilemediği, davacının talep edebileceği maddi tazminatın meyve/sebze reyonuna verilen zarar neticesinde zarar gören meyvelerin (somut olay açısından) bedelleri olup buna ilişkin de davacının talebi bulunmadığından maddi tazminat talebinin reddi ve davalıların salt mala zarar verme eylemi nedeniyle davacının kişilik hakkının ihlal edilemeyeceği gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş; Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatına dair istemin davacılar ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davacılar yönünden reddine, davacıların tarım makinaları ve kayısıların kaybından kaynaklı maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat yönünden ise evvelce verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, 07/08/2012 tarihinde davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki traktör ile davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın çarpışması sonucu yaşanan kazada desteğin vefat ettiğini, kaza sırasında taşınmaktayken yere dökülerek telef olan kayısıların gelirinden mahrum kaldıklarını, kazanın davalı sürücünün kusurundan kaynaklandığını belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            halinde, kendisine veya ailesine verilen tazminat olduğunu, bu hükmün kapsamına yasadan doğan maddi tazminat istemleri ile (TBK mad. 49, 53, 54 ) sözleşmeden doğan tazminat istemlerinin (örneğin hayat sigortaları nedeni ile borçluya ve ailesine ödenen sigorta tazminatları) girdiğini, ancak ilam konusu tazminat zarar gören kişinin çalışma gücünün kaybedilmesi ile alakalı olmayıp, sadakat yükümlülüğün ihlal edilmesinden kaynaklı olduğunu, öncelikle maddi -manevi ayrımı yapmadan dahi konu bakımından İİK'nın 82/11'e girmediğini, manevi tazminatlar üzerinde İİK'nın 82/11. maddesinin uygulanmadığının hem Yargıtay içtihatları hemde doktrin ile sabit olduğunu belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....

            takdiren 7.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'...

              UYAP Entegrasyonu