Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, 1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/04/2021 tarih ve 2021/177 Esas sayılı “ihtiyati tedbir talebinin reddine” dair ara kararının KALDIRILMASINA. 2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddeleri uyarınca davacının ihtiyati tedbir talebinin KABULÜNE....

Mahkemece 24/10/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, ara karar davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilince istinaf edilmiştir. Mahkemece 24/10/2022 tarihli ara karar ile"... Açılan davanın kayyım atanması talebine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalı şirkete ait mal varlığının uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle talebin reddine karar vermek gerekmiştir....

    Öncelikle belirtmek gerekir ki, HMK'nin 389 uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Somut uyuşmazlıkta, davacının eldeki davayı katılma/katkı payı alacağının tahsili amacına yönelik açtığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, davacı vekilinin "ihtiyati tedbir" biçimindeki talebinin, "ihtiyati haciz" olarak nitelenmesi gerekmektedir....

    süresinin, TMK.nun 5. maddesi yollaması ile TBK.nun 146. maddesi (eski BK.nun 25. md.) hükmüne göre on yıl olduğunu kabul ettiğini, tarafların mal rejiminin tasfiyesi istenen ilk evliliklerini 14.08.1999 yılında yaptıklarını, taşınır ve taşınmazların tamamı 2002 yılından sonra, edinilmiş mallara katılma rejimi yürürlükteyken edinildiğini bildirerek derdest dava süresince hak talep edilen taşınır taşınmaz mal varlığı üzerine üçüncü kişilerin üzerine geçirilmesinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konmasına, müvekkilinin kişisel mal varlığı satışından elde edilen gelir belirleninceye kadar şimdilik 150.000,00 TL denkleştirme ve katılma alacağı taleplerinin alacağın doğduğu tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....

    Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. ...'ın ve Dairemiz'in sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Dosya üzerinden ve UYAP'tan yapılan incelemede taraflar arasında ....02.2012 tarihinde açılan Kumluca .......

      tedbir kararına itirazları ile her iki taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir kararının ayrı ayrı kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Sayılı dosyası ile mal rejiminin tasfiyesi davası açıldığını, davalı tarafından müvekkili aleyhine mal rejiminin tasfiyesi davası açıldıktan hemen sonra müvekkilinin davaya dahil olamadan 30.12.2021 tarihinde ... ...'nın sistematik olarak malvarlığını azaltmaya ve kaçırmaya başladığını, müvekkil ve boşanma aşamasında olduğu eşi ... ...'nın 12.12.2011 tarihinde evlenmiş olup, davalılar ... Turizm Tesisleri A.Ş.'de %15 ve ... Turistik İşletmeler A.Ş.'de ise %5'lik hissesi bulunmakta iken tarafların evlilik birliği sona ermeden bu hisselerin muvazaalı olarak devredildiğini, müvekkilinin bu şirket hisselerinden elde edilen kar payları ve diğer gelirleri bakımından katılma alacağı mevcut olup, katılma alacağı davasının Bursa 13. Aile Mahkemesinin 2021/ 819 esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, ... ...'nın hem mal rejiminin tasfiyesinden müvekkilinin alacağını azaltmak hem de nafaka ödememek açısından üzerine kayıtlı olan malvarlığını annesi Lale ...'...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan açılmış alacak davasıdır. Davacının davaya konu taşınmaz tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir uygulanması talebi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararına vaki itiraz üzerine verilen 03/12/2021 tarihli celse ara kararına karşı ilgili kişi T4 A. Ş. vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ile davalının boşanma aşamasında olduklarını, müvekkilinin davaya konu taşınmadan kaynaklı olarak davalı eş ile aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi sebebiyle tasfiye alacağının bulunduğunu belirterek davalıdan alacağının tahsili ile tarafına ödenmesini, davaya konu taşınmazın tapu kaydı üzerine ileride dava sonucunun neticesiz kalmasının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbiren devir ve temlikinin önlenmesini talep etmiştir....

        Dava ve karşı dava eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. Bilindiği üzere, ihtiyati tedbirin HMK’nda "Geçici Hukuki Korumalar" üst başlığı altında taraflar arasındaki ihtilafın çözümüne katkı sağlayan ve asıl yargılamada verilen hükmün gerçekleştirilmesini temin eden ve hakların korunması bağlamında aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin ayrılmaz bir parçası olarak hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilebilecek bir usul hukuku müessesesi olduğunda kuşku yoktur. Talebin değerlendirilebilmesi için ihtiyati tedbire ilişkin bir takım açıklamaların ve tespitlerin yapılması gerekmektedir....

        UYAP Entegrasyonu