O halde davacı kadına Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225. ve devamı maddeleri uyarınca yemin delili hatırlatılmalı, teklif ederse davalıya usulüne uygun yemin ettirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi, yemin teklif etmezse ziynet eşyası alacağı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ne var ki ilk inceleme sırasında bu yön gözden kaçırıldığından davacının karar düzeltme isteğinin ziynet eşyası alacağı yönünden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442 maddeleri gereğince kabulü ile Dairemizin 26.02.2015 tarih ve 2014/17770 esas, 2015/2995 karar sayılı onama ilamının ziynet eşyası alacağı yönünden kaldırılarak hükmün açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanma kararına dayalı olarak açılan nafaka, maddi, manevi tazminat ve ziynet eşyası talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2016/242 esasına kaydedilen dosyada 12/01/2017 tarihli celsede ziynet eşyası ve eşya alacağı taleplerinin bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, bu karar üzerine ziynet eşyası ve eşya alacağı talepleri aynı mahkemenin 2017/37 esasına kaydedilmiş, 23/02/2017 tarihli duruşmada davacı vekiline dava konusu ziynet ve çeyiz alacağına ilişkin açıklama yapmak, değer bildirmek ve bildirilen değer üzerinden nispi harcı yatırmak üzere süre verilmiş, davacı tarafından önce 13/04/2017 tarihli dilekçe ile sonradan 27/04/2017 tarihli dilekçe ile 300 gram mehir olarak davacıya verilmesi konusunda mutabık kalınan 30.000,00TL ye ilişkin tüm hak ve alacaklar saklı tutularak, düğünde takılan 120 gram 7 adet bilezik 20 adet çeyrek altın,1 set gerdanlık küpeleri ve bileklikleri için ziynet bedeli olarak 10.000,00TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiş ve 10.000,00TL üzerinden harç yatırılmıştır....
Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur. İİK'nun 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır. Ancak, bilirkişi raporunda tespit edilen ve hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin, ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken ziynet eşyalarının toplam bedeli 12.669,50 TL olarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, bu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Nihayet boşandığında ziynet eşyası yoktu. Hiçbir ziynet eşyası kalmamıştı." şeklinde beyanda bulunmuştur. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanığın gerçek olmayan olayları gerçekmiş gibi ifade ettiğini kabule yeterli delil ve olgu yoktur. O halde, tanığın sözlerine değer vermek gerekir. Mahkemece; anılan bu tanığın, beyanına neden itibar edilmediği açıklanmadan, eksik inceleme ile davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda belirlenen kusur durumunun, kadın lehine takdir edilen tedbir- yoksulluk nafakası ve kişisel ziynet eşyası alacağına dair kararın kaldırılarak, istinaf gibi talep doğrultusunda karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....
gerekçesi ile; "-Davacının davasının kabulü ile tarafların M.K. 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, 15.000TL maddi ve 15.000TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Ziynet alacağı ve mal rejimine ilişkin davalar tefrik edildiğinden ayrıca karar verilmesine yer olmadığına," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı erkek vekili hükmün; kusur belirlenmesi, karşı boşanma davası ve feri talepleri hakkında karar verilmemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir....
altın zincir, 4 adet cumhuriyet altını, 13 adet çeyrek altın ve 4.000,00TL para takıldığını, davalının ve ailesinin bu ziynet eşyalarının kendisinden zorla aldıklarını, bu nedenlerle ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının kendisine iade edilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı kadın vekili, 27.02.2020 tarihli dilekçesinde; ziynet alacağı bedelini işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 55.224,00 TL olarak ıslah etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 10 adet 22 ayar 13 gr ağırlığındaki bilezik bedeli olan (10x13x242) 31.460,00 TL tutarındaki ve 2 adet 14 ayar 10 gr ağırlığındaki zincir bedeli olan (2x10x150) 3.000,00 TL tutarındaki ziynet eşyası bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; ziynet alacağı istemine ilişkindir. Davalı erkek vekilinin; kadının kabul edilen ziynet eşyası davasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
Tam kusurlu bulunan erkek lehine tazminata hükmedilmemiş olması usul ve yasaya uygundur. Davacı karşı davalı kadının reddedilen yoksulluk nafakasına yönelik açık bir istinaf talebi bulunmamaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre davacı karşı davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı karşı davacı erkeğin ziynet eşyası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; "düğünde geline takılan ziynet eşyaları ve paralar ve kişisel kullanımına yarayan eşyalar kişisel maldır. Eşler kişisel malın iadesini her zaman isteyebilirler....