nun ise kuyumcu atölyesi olup ziynet eşyası tasarımı yaptığı, sanığın katılandan 349 adet toplam değeri 471.000 USD olan altın ve pırlantayı konsinye ürün olarak aldığı, bu kapsamda sanığın katılandan teslim aldığı ziynet eşyalarını sattığı zaman kar oranını düşerek katılana teslim etmesi gerektiği, ancak sanığın katılandan aldığı ziynet eşyalarını kendine mal edindiği ve katılana bir ödemede yapmayarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda; Katılan anlatımı, tanık anlatımları, taraflar arasındaki altınların teslimine ilişkin belge sureti ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın katılandan teslim aldığı altınları, teslim amacı dışında kullanarak kendisine mal edindiği anlaşılması karşısında eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Çeyiz ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, ziynet eşyası alacağının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, kadına verilen nafakalar, ziynet eşyası alacağı yönünden, davalı-karşı davacı ... tarafından ise ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadın ve davalı-karşı davacı ...'ın tüm, davalı ...'...
TL tutarındaki ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sayılı dosyalarında altın bedelinin 19.544,00 TL, eşya bedelinin ise 4335 TL olarak belirlendiğini, eşyanın 3000 TL lik kısmının ziynet eşyasının da 12.000 TL lik kısmının bu dosyada hüküm altına alınıp kesinleştiğini açıklayarak kalan 7554 TL altın bedeli ve 1335 TL eşya bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunmuş, davanın mal rejiminin tasfiyesi davası olduğunu, tarafların halen evli iken mal rejimi davasının görülmesine olanak bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine hükmolunmuş; sözkonusu hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet ve kişisel eşya iade istemine ilişkindir....
Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle davacı-karşı davalı kocanın iddia edilen ziynet ve takıların tamamını kabul etmemesi, takıldığı belirtilen bir kısım ziynet ve takının ise evlilik birliği içinde bozdurulduğunu savunması ve bu savunmasının iddia edilen ziynet ve takıların tamamı için ikrar niteliğinde olmaması, ziynet ve takının farklı kavramlar olması ve ispat yükünün yer değiştirmemesi nedeni ile katılınmamıştır. 7. Öncelikle ziynet eşyası kavramını açıklamak gerekirse; 7.1. Ziynet, altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır ( Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara 2011, s. 1529). Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür....
ziynet eşyası bedelinin dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı - Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, erkeğin davasının usul ve esas yönünden reddi gerektiği halde davanın kabulü yönünde karar verilmiş olması, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise asıl kararda; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, mal rejimi talebi yönünden talebin tefrik edilmemiş olması, ziynet eşyası alacağının kabulü ile 17.05.2021 tarihli "ziynet alacağına yönelik temyiz talebinin reddine" ilişkin ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz talebinin reddine ilişkin 17.05.2021 tarihli ek karar yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Kayseri 3. Aile Mahkemesi'nin 2019/9 Esas, 2019/3 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davacının mahkeme içi ikrar niteliğinde olan 07.01.2019 tarihli duruşmadaki beyanında "eşyalar konusunda da her hangi bir ihtilafımız yoktur, birbirimizden mal rejimi ve ziynet eşyası da dahil olmak üzere her hangi bir kişisel hak ve alacağımız kalmamıştır, dosyaya sunduğumuz 07.01.2019 havale tarihli protokol doğrudur" şeklinde beyanda bulunduğu, davacının bu beyanı uyarınca davacının mal rejimi tasfiye alacağı ve ziynet eşyası alacağının ve hakkının kalmadığı, bu doğrultuda davanın reddi kararında ve gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; iddia ve taleplerini yinelemişlerdir. Davacı-karşı davalı vekili 12.01.2017 tarihli duruşmada," dava dilekçesini aynen tekrar ederiz, bizim talebimiz boşanma, maddi, manevi tazminat, mal tasfiyesi, ziynet eşyalarının iadesi talebidir, biz dilekçemizde talep ettiğimiz ziynet eşyalarını ve bedellerini göstermiştik ve nispi harcı 10,000- TL üzerinden yatırmıştık, bu yüzden yeniden harç yatırmadık, ziynet eşyasına ve diğer taleplerimize ilişkin delillerimizi sunduk, müvekkilim çalışmamaktadır, bu sebeple tedbir nafakası talebimizi yeniliyoruz" demiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıdan herhangi bir ziynet eşyası alınmadığını, davacının ziynet eşyalarını evi terk ederken beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının iddiaları konusunda dinlenen tanık beyanlarının soyut ve davacıdan duyuma dayalı olduğu, davalının ziynet eşyalarını davacıdan almadığına yemin ettiği de gözetilerek davanın reddi kararı doğru olmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....