Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın vekili, 27.02.2020 tarihli dilekçesinde; ziynet alacağı bedelini işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 55.224,00 TL olarak ıslah etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 10 adet 22 ayar 13 gr ağırlığındaki bilezik bedeli olan (10x13x242) 31.460,00 TL tutarındaki ve 2 adet 14 ayar 10 gr ağırlığındaki zincir bedeli olan (2x10x150) 3.000,00 TL tutarındaki ziynet eşyası bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; ziynet alacağı istemine ilişkindir. Davalı erkek vekilinin; kadının kabul edilen ziynet eşyası davasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıdan herhangi bir ziynet eşyası alınmadığını, davacının ziynet eşyalarını evi terk ederken beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının iddiaları konusunda dinlenen tanık beyanlarının soyut ve davacıdan duyuma dayalı olduğu, davalının ziynet eşyalarını davacıdan almadığına yemin ettiği de gözetilerek davanın reddi kararı doğru olmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; kusur, tazminatlar ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın 23.12.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağına faiz yürütülmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, Borçlar Kanunu hükümlerine göre açılmış ziynet ve ev eşyası alacağının tahsili istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 15/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      anneye verilmesine, çocuklar lehine aylık 750'şer tl olmak üzere 1500- tl tedbir-iştirak nafakasının, müvekkili lehine dava tarihinden itibaren aylık 500- tl tedbir-yoksulluk nafakası, 50.000- tl maddi, 50.000- tl manevi tazminat, müvekkiline ziynet eşyası olarak takılan altınların ve çeyiz eşyası olarak müvekkili tarafından getirilen eşyaların davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      götürülmüştür, oğlumda hiç bir ziynet eşyası kalmamıştır..." ve Gülüşah Kaya'nın "...daha sonra davacı Emine 1,5 yaşındaki çocuğunu evde yalnız bırakarak şahsi eşyaları ile tüm ziynet eşyalarını alarak bir başka adam ile birlikte kaçmıştır, bu şekilde de evlilik birliğini sona erdirmiştir, ben ziynetlerin davacı tarafından götürüldüğünü biliyorum, çünkü davacı başka bir adam ile kaçtığında davalı hemen bizi arayıp eve çağırmıştı, evde davacıya ait ziynet eşyası bulunmuyordu, ziynetleri de yanında götürmüştü..." şeklindeki beyanlarından davalı kadının evi kendi isteği ile terk ettiği bu durumda evden ayrılmayı tasarlayan kadının ziynet eşyalarını önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olduğundan bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekmektedir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğinin tanık beyanları ile sübut bulduğunu, ziynet eşyası alacağına ilişkin bilirkişi incelemesi yapıldığını ve ziynet eşyası alacağı yönünden dava değerinin ıslah edildiğini, ancak davalı baskı ve tehdit ile müvekkilini zorlayarak 23/02/2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünü imzalatarak, dosyaya sunulmasını sağladığını, 25/02/2021 tarihli duruşmaya, anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda boşanmak niyetiyle girmiş iseler de, duruşma sırasında, davacı müvekkil irade bozukluğu altında ve hile ile baskı sonucunda davadan feragat ettiğini ve ziynet eşyası, ev eşyası alacağı yönünden sulh olmuş olup, bu yönde hüküm kurulduğunu, müvekkilin boşanma davasından feragat beyanını vermesi ve ziynet eşyası ve ev eşyası alacağı davası yönünden sulh olduğunu beyan...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından boşanma ve ziynet eşyası davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet eşyası talebinde de bulunmuştur. Toplanan delillerden 25 adet çeyrek altının davacı-davalı kadından alınarak düğün masrafları için harcandığı anlaşılmaktadır. Bu altınlar yönünden davacı-davalı kadının ziynet eşyası alacağı davasının kabulü gerekirken, reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 13/01/2020 havale tarihli istinaf dilekçesi ile özetle, ziynet eşyası talebinin kuyumcu bilirkişi ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak hesaplanması ve tamamen kabul edilmesi gerektiğini, ziynet eşyası yönünden yanlış karar verilmesinin ve taleplerin ayrı ayrı dava olarak değerlendirilmesinin sonucu olarak vekalet ücretlerinde de hataya düşerek karar verdiğini, davanın bir bütün olarak ziynet eşyaları yönünden kabulüne, çeyiz eşyaları yönünden reddine kararının sonucu olarak davacı ve davalı lehine vekalet ücretine hükmetmesi gerektiğini, davalı lehine iki kez vekalet ücretine hükmedilmesinin açıkça HMK ve A.A.Ü.T'ne aykırı olduğunu, bu nedenlerle ziynet eşyası ve vekalet ücretlerine ilişkin kararların kaldırılarak yeniden karar verilmesine ya da kararın bozularak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.10.2016 ( Prş.)...

          UYAP Entegrasyonu