Davalı karşı davacı vekilinin 30/05/2022 tarihli tedbir ara kararına itirazı duruşmalı olarak değerlendirilmiş ve mahkemenin 28/07/2022 tarihli ara kararı ile "davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davası olduğu, mahkemenin 30.05.2022 tarihli ara kararı ile davalı adına kayıtlı bir takım taşınmazlara ihtiyati tedbir konulduğu, davalı vekili her ne kadar tedbir kararına itiraz ederek tedbirlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, tarafların hak ve menfaatleri, ölçülülük ve orantılılık ilkeleri gereğince konulan tedbirlerin yerinde olduğu anlaşıldığından tedbire itirazın reddine, konulan tedbirlerin aynen devamına" karar verilmiştir. Dava ve karşı dava eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya neden olan olaylarda, tarafların eşit kusurlu olduklarının ve davalının harcı yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış mal rejimine ilişkin bir davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.07.2010 (Salı)...
Dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararındaki karşı oy yazısında; somut olayda, boşanma dosyasına sunulan protokolün gerek başlığı, gerekse içeriği itibariyle, eşlerin mal rejiminden kaynaklanan alacak haklarından feragat edildiği şeklinde yorumlanmasının mümkün olmadığını; yine boşanma davasında duruşma zaptına aktarılan tarafların beyanlarında da, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan haklarından feragat edildiğinin, bu hususta anlaştıklarının da bildirilmediği; kesinleşen boşanma hükmünde de, mal rejimine ilişkin haklara dair bir tespit ve belirleme yapılmadığı; protokolde bahsi geçen ibarenin tapu iptali ve kullanım haklarına ilişkin olduğu, protokol içeriğindeki belirlemeler ve boşanma dosyasındaki taraf beyanlarının, izah edildiği üzere mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak haklarından feragat edildiği anlamına geldiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile kararın mal rejiminin tasfiyesi hususunda esasa...
Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen davalı adına kayıtlı mal varlığının yasal mal rejimine göre tasfiye edilerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 1.000.000.00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekili, dava konusu mal varlığının edinilmesinde davacının katkısının bulunmadığını, kişisel malı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 1.000.000,00 TL alacağın keşif tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mal rejimine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.09.2012 (Prş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali - Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava mal rejimine ilişkin olup, inceleme görevi Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince ... 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.11.2013 (Per.)...
nun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla davalı ...'ya 30.11.2004 tanzim 30.5.2005 vadeli 120.000,00 TL bedelli bono verdiğini,bono ve bu bonoya istinaden davalı ... tarafından borçlu aleyhine yapılan Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2006/2943 sayılı takip dosyasının muvazaalı olduğunu belirterek davalılar arasındaki muvazaalı olarak tanzim edilen bono ile bu bonoya istinaden yapılan icra takibinin durdurularak iptaline, anılan dosyadan hacizli taşınmazın satışının önlenmesine, muvazaalı senet ve buna dayalı takip ile bu takip dosyasından 1291 ada 2 parsel üzerine 25.5.2006 tarih ile haciz konulması ve satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, takip konusu ilam 6.12.2007 tarihinde bozulduğundan bu ilama dayalı alacak ve aciz belgesinin geçersiz hale geldiğini, takip konusu senedin davalı ...'dan alınan borç nedeniyle verildiğini ve gerçek bir alacak borç ilişkisine dayalı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ......
nin gerçek amacının mirasçılardan mal kaçırmak olmayıp mal varlığını mevcut olan miraçıları arasında paylaştırmak olduğunu, dava konusu taşınmazın da bu paylaştırma iradesi ile kendisine devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan temlik işleminin diğer mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik olmadığı, murisin muvazaalı işleminden söz edilemeyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle muris muvazaası iddiasına dayalı olarak açılan alacak davasında davalı adına yapılan temlikin muvazaalı olduğu iddiasının davacılar tarafından kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine....
Dava ve birleşen dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. Talebin değerlendirilebilmesi için ihtiyati tedbire ilişkin bir takım açıklamaların ve tespitlerin yapılması gerekmektedir. İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir....