"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyası alacağı DURUŞMA İSTEMLİ K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyasının aynen iadesi, bunun mümkün bulunmaması halinde bedelinin tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına, mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, görgüye dayalı olmayan tanık beyanlarının hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, aynı sebeple görgüye dayalı olmayan davalıdan duyuma dayalı tanık beyanlarına da itibar edilmediği, bununla birlikte; davalı tanığı Fevziye Puza'nın ziynet eşyasının davalı tarafça yenilerinin alındığı, alınan yeni ziyneti gördüğünü bildirdiği ve tarafların ortak çocuğu Oğuzhan Tüfenkçi'nin babasının annesinden altınları alıp kullandığını akabinde birlikte sarrafa gittiklerini, altınların alınarak annesine teslim edildiği yönündeki beyanlarına itibar edilerek ziynet eşyasının davacı tarafa teslim edildiği gerekçesiyle ispatlayamayan davanın reddine karar verilmiştir....
Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanmaya, birleşen dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı talebine ilişkindir. 1- Davacı-davalının kusur durumu, birleşen boşanma davası ve fer'ilerine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- )Davalının ziynet eşyası alacağına yönelik istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı tarafından ziynet alacağı davası nedeniyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.354,61 TL harçtan peşin alınan 1.349,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.005,61 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA, 3- Davalının ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı giderlerin kendi üzerine BIRAKILMASINA, 4- Davalının velayet, nafaka ve kusura yönelik istinaf başvurusunun kararın esası ve davalının istinaf sebepleri incelenmeksizin KABULÜ ile; Şanlıurfa 1....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava; düğünde takılan ziynet eşyalarının bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Ne var ki somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda geline ve damada takılan ziynetler eşyaları ayrı ayrı değerlendirilmiş, mahkemece de yalnızca geline takılanlar yönünden tahsil kararı verilmiştir. O halde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, düğün sırasında geline ve damada takıldığı tespit edilen tüm ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki şekilde davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden; davalı erkek tarafından ise ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının kabul edilen ve reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun'un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
Somut olayda, mahkemenin çeyrek altınların ziynet eşyası olmadığına ilişkin gerekçesi isabetli değildir . Çeyrek altınların diğer ziynetlerden farkı olmadığı için bunlar da tıpkı bilezikler vb gibi kadına bağışlanmış sayılır,yukarıda anılan karineler de çeyrek altınlar için de geçerlidir. Mahkemece, çeyrek altınlar da ziynet eşyası kabul edilerek taraf delilleri değerlendirilerek, yukarıda anılan ilkelere göre, davacının bu talebi yönünden de sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken; yasal olmayan gerekçeler ile talebin reddi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Davacının evlilik birliği içinde yapılan birikim ile alınan altınların yarısına ilişkin talebi ise; "Değer Artış Payı" isteğine yöneliktir. (TMK.m.227) Bu isteğin esası "eşler arasındaki mal rejimi" sona ermedikçe dinlenemez. Dava tarihi itibari ile, tarafların evli olduğu, aralarındaki mal rejiminin henüz sona ermediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, manevi tazminat miktarı, ziynet eşyası alacağının reddedilen kısmı yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, manevi tazminat, ziynet eşyası alacağı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....
Cevap dilekçesi: Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; Davacının ziynet eşyalarını giderken beraberinde götürdüğünü, ziynet eşyası dışındaki eşyaların davacı tarafından götürülmediğini, bu eşyaları teslime hazır olduklarını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, 1- Davacının ziynet alacağına ilişkin talebinin REDDİNE, 2- Gelin Çeyiz senedi başlıklı 04/03/2009 tarihli senette yazılı olan 18.100,00 TL eşya alacağının 10.000 TL'sinin dava tarihinden bakiyesinin ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyaları yönünden verilen kararın hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....