Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı lehine 20.000,00'er TL maddi-manevi tazminat ile aylık 700,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline, davacının çeyiz eşyası alacağının feragat nedeniyle reddine, ziynet eşyası alacağı talebinin kısmen kabulü ile 27.828,70 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye talebin reddine karar verilmiştir. Davalı; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir....
Davacıdan herhangi bir maddi manevi tazminat, eşya , ziynet eşyası, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, mal rejimine ilişkin alacak talebim yoktur. Evlilikten müşterek 3 tane çocuğumuz vardır. Müşterek çocuklarımız Gülfenur, Sudenur ve Nisanur'un velayetinin davacı babaya verilmesini istiyorum. Her ne kadar protokolde şahsi ilişkiyi düzenlemiş isek de bu düzenlemeden vazgeçiyoruz. Şahsi ilişkiyi mahkemenin düzenlemesini istiyoruz. Yatılı şahsi ilişki kurulmasını istiyoruz. Davacı taraf tarafıma boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren 20 ay boyunca aylık 1300TL kira için ödeme yapacaktır. Üzerime kayıtlı 34 XX 503 plakalı aracın kalan kredi borcunu davacı ödeyecektir. Borç bittiğinde bu aracı davacı tarafa devredeceğim. Benim herhangi bir mal rejimine ilişkin bir talebim yoktur. Bunun dışında başkaca bir talebim yoktur. Bu anlaşma gereğince boşanmamıza karar verilmesini talep ediyorum. Delil ve tanık bildirmek için ayrıca süre talep etmiyorum."şeklinde beyanda bulunmuştur....
Mahkemece 11.11.2020 tarihli, 2016/884 Esas, 2020/512 Karar sayılı kararla, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararının ikinci sayfasının altıncı paragrafında 'Tarafların birbirlerinden katkı payı, ziynet eşyası, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan başkaca herhangi bir hak istemeyeceklerinin' tespit edildiği, kararın bu şekilde kesinleştiği, kesinleşen karara rağmen mal rejimine yönelik karşılıklı dava açmalarının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı, süresi içinde ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 3....
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/09/2013 NUMARASI : 2011/27-2013/441 Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkiline ait ziynet ve çeyiz eşyasının davalıda kaldığını ileri sürerek, liste halinde saydıkları ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi olmadığı taktirde ıslah ile artırılmış olarak toplam 37.583 TL ziynet, 9.419,50 TL çeyiz eşyası bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, davacı kadının 25.870,00 TL tutarındaki ziynet eşyası alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davalı erkeğin ziynet eşyası alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Ziynet eşyası davalarında, ispat hukuku yönünden öncelikli kural; davacı kadın eş tarafından dava konusu edilen ziynet eşyalarının, cins, sayı, nitelik ve miktar olarak varlığının kanıtlanmış olması gerekliliğine ilişkindir. Ziynetlerin varlığını bu şekilde ispatlayan kadın eşin ikinci olarak ise; bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve tekrar iade edilmediğini veya bu şekilde elinden alındığına dair bir iddiası yoksa evden ayrılırken bu eşyaları yanında götürmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi gerekir. Diğer bir ifadeyle ziynet alacağı hakkı olduğunu iddia eden kadın eş, varlığını kanıtladığı dava konusu ziynetlerin kendinde olmadığını şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlanmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay ... Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay ... Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.10.2016 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ziynet eşyalarının aynen olmadığında bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.10.2016 (Per.)...
ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Ziynet eşyası alacağı davası yönünden alınması gereken 843,49 TL nispi karar harcından peşin alınan (85,39 + 454,00) 539,39 TL'nin mahsubu ile bakiye 304,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA, -Ziynet eşyası alacağı davası yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve istinafa sadece davalı geldiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranı dikkate alınarak 2.275,00 TL vekalet ücretinin davalı erkekten alınarak davacı kadına VERİLMESİNE, -Ziynet eşyası alacağı davası yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranı dikkate alınarak 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı kadından alınarak davalı erkeğe VERİLMESİNE, -Ziynet eşyası alacağı davasında davacı tarafından yapılan toplam 328,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan...
Davalı üçüncü kişi vekili, eski eşi ...’ın borcundan ötürü tarafına ait evde haciz yapıldığını, borçlu eski eşinden mahkeme kararı ile boşandığını, boşandıkları tarihten bu yana da eski eşinden ayrı yaşadıklarını, ayrıca haczedilen eşyaların evin zorunlu eşyaları olup, hacze kabil eşyalar olmadıklarını, ziynet eşyaları açısından ise, haczedilen ziynet eşyalarının bir kadına ait olan ziynet eşyaları olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, haczedilen malların ziynet eşyası, para ve ev eşyası olduğu, kural olarak ziynet eşyasının kadına ait olduğu, davalı ve borçlunun boşandığı da nazara alındığında para ve ev eşyalarının haciz yapılan adreste yaşayan davalıya ait olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 1....