Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıdan herhangi bir maddi manevi tazminat, eşya , ziynet eşyası, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, mal rejimine ilişkin alacak talebim yoktur. Evlilikten müşterek 3 tane çocuğumuz vardır. Müşterek çocuklarımız Gülfenur, Sudenur ve Nisanur'un velayetinin davacı babaya verilmesini istiyorum. Her ne kadar protokolde şahsi ilişkiyi düzenlemiş isek de bu düzenlemeden vazgeçiyoruz. Şahsi ilişkiyi mahkemenin düzenlemesini istiyoruz. Yatılı şahsi ilişki kurulmasını istiyoruz. Davacı taraf tarafıma boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren 20 ay boyunca aylık 1300TL kira için ödeme yapacaktır. Üzerime kayıtlı 34 XX 503 plakalı aracın kalan kredi borcunu davacı ödeyecektir. Borç bittiğinde bu aracı davacı tarafa devredeceğim. Benim herhangi bir mal rejimine ilişkin bir talebim yoktur. Bunun dışında başkaca bir talebim yoktur. Bu anlaşma gereğince boşanmamıza karar verilmesini talep ediyorum. Delil ve tanık bildirmek için ayrıca süre talep etmiyorum."şeklinde beyanda bulunmuştur....

Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Ziynet eşyası davalarında, ispat hukuku yönünden öncelikli kural; davacı kadın eş tarafından dava konusu edilen ziynet eşyalarının, cins, sayı, nitelik ve miktar olarak varlığının kanıtlanmış olması gerekliliğine ilişkindir. Ziynetlerin varlığını bu şekilde ispatlayan kadın eşin ikinci olarak ise; bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve tekrar iade edilmediğini veya bu şekilde elinden alındığına dair bir iddiası yoksa evden ayrılırken bu eşyaları yanında götürmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi gerekir. Diğer bir ifadeyle ziynet alacağı hakkı olduğunu iddia eden kadın eş, varlığını kanıtladığı dava konusu ziynetlerin kendinde olmadığını şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlanmakla yükümlüdür....

Mahkemece 11.11.2020 tarihli, 2016/884 Esas, 2020/512 Karar sayılı kararla, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararının ikinci sayfasının altıncı paragrafında 'Tarafların birbirlerinden katkı payı, ziynet eşyası, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan başkaca herhangi bir hak istemeyeceklerinin' tespit edildiği, kararın bu şekilde kesinleştiği, kesinleşen karara rağmen mal rejimine yönelik karşılıklı dava açmalarının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı, süresi içinde ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 3....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle gerekçeli kararda Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi yerine, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinin yazılmasının maddi hataya dayalı olup, mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı kocanın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı koca, dava dilekçesinde ziynet eşya alacağı ve döviz alacağına ilişkin olarak karşı taraf aleyhine dava açma hakkını saklı tutmuştur. Bu yön gözetilmeden, kesin hüküm oluşturacak şekilde ziynet eşyası talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Ziynet eşyası alacağı davası yönünden alınması gereken 843,49 TL nispi karar harcından peşin alınan (85,39 + 454,00) 539,39 TL'nin mahsubu ile bakiye 304,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA, -Ziynet eşyası alacağı davası yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve istinafa sadece davalı geldiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranı dikkate alınarak 2.275,00 TL vekalet ücretinin davalı erkekten alınarak davacı kadına VERİLMESİNE, -Ziynet eşyası alacağı davası yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranı dikkate alınarak 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı kadından alınarak davalı erkeğe VERİLMESİNE, -Ziynet eşyası alacağı davasında davacı tarafından yapılan toplam 328,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan...

      (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan alacak, maddi-manevi tazminat ve ziynet eşyası talebine ilişkin olup, ....HD'nin bozma ilamı doğrultusunda hüküm tesis edilmiştir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi ... .... ... Dairesinindir. Dosya, ... .... ... Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, ....07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın ....maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı ... Kanununun 60/... maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın ... İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet, Değer Artış Payı Alacağı ve Katılma alacağı B.. B.. ile Z.. D.. aralarındaki Ziynet, Değer Artış Payı Alacağı ve Katılma alacağı davasının kabulüne dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, vekil edenine ait kişisel mal niteliğindeki 3 adet bilezik ile mehir bedeli olan 1 adet bileziğin davalı tarafından alındığını, uyarılara rağmen ziynet eşyalarının iade edilmediğini, bir kısım ziynet eşyalarının da Toplu Konut İdaresi'nden alınan taşınmazın edinilmesinde kullanıldığını açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000.TL'nın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı vekili, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

          Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı kadın, ziynetlerin varlığını ve davalı erkek tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır. Somut olayda; davacı kadın, davalı erkek tarafından ziynet eşyalarının elinden alındığını ve iade edilmediğini dayandığı delillerle ispat edememiştir. İspat yükü kendisine düşen ve davasını dayandığı delillerle kanıtlayamayan davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmesi gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Çeyiz ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, ziynet eşyası alacağının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, kadına verilen nafakalar, ziynet eşyası alacağı yönünden, davalı-karşı davacı ... tarafından ise ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadın ve davalı-karşı davacı ...'ın tüm, davalı ...'...

            Davalı üçüncü kişi vekili, eski eşi ...’ın borcundan ötürü tarafına ait evde haciz yapıldığını, borçlu eski eşinden mahkeme kararı ile boşandığını, boşandıkları tarihten bu yana da eski eşinden ayrı yaşadıklarını, ayrıca haczedilen eşyaların evin zorunlu eşyaları olup, hacze kabil eşyalar olmadıklarını, ziynet eşyaları açısından ise, haczedilen ziynet eşyalarının bir kadına ait olan ziynet eşyaları olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, haczedilen malların ziynet eşyası, para ve ev eşyası olduğu, kural olarak ziynet eşyasının kadına ait olduğu, davalı ve borçlunun boşandığı da nazara alındığında para ve ev eşyalarının haciz yapılan adreste yaşayan davalıya ait olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 1....

              UYAP Entegrasyonu