in velayetleri, bu çocuklarla davalı arasında kurulan kişisel ilişki, bu çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakaları, davacı kadın lehine takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, ziynet eşyası ve mal rejimin tasfiyesine yönelik kurulan hükümler, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden verilen kararlar Dairemizin 20.11.2018 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği halde mahkemece bozma sonrası verilen kararda bu yönlerden tekrar hüküm kurulmuştur. Kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir" gerekçesiyle bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise onanmıştır. Bozmadan sonra kurulan hükümle bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ve ortak çocuk Durmuş Ali ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden yeniden karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Dava, boşanma ve eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. Tüm bu açıklamalar karşısında somut olaya bakıldığında; tarafların 01/04/2004 tarihinde evlendikleri, eldeki davanın boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davası olduğu, davacı tarafın adli yardım talebinde bulunduğu mahkemece talebin henüz değerlendirilmediği anlaşılmıştır....
Kitabında düzenlenmediğini belirterek, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığı, mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejimi tasfiyesine yönelik bir istekte bulunmadığı, istihkak istemine yönelik olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda uyuşmazlık, taşınmaz alımı sırasında hata, hile ve ikrah nedenine dayalı olarak iradesi fesada uğratıldığı iddiasına dayalıdır. Dava konusu taşınmazın, aile konutu niteliğinde olmadığı, isteğin mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir istek mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Dava Borçlar Kanunu’ndan doğmakla genel görevli mahkemede incelenmesi gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejimin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Talebi KARAR Yerel mahkemece davalının temyizi sonucu gönderilen dosyanın büyük bir kısmı yoktur. Dairemizce uyaptan dosya tamamlanmaya çalışılmış ancak tüm evraklar sistemi taranmadığı için eksiklik giderilememiştir. İncelemesine gerek duyulan ve dosya içerisinde bulunmayan dava ve cevap dilekçelerinin, delil dilekçelerinin, taraflarca sunulan delillerin, mahkemece getirtilen delilleren, sed, duruşma zabıtlarının imzalı nüshaları, bilirkişi raporlarında belirtilen evrakların ve eksik diğer tüm evrakların tamamlatılması; ayrıca tarafların boşanmalarına ilişkin boşanma dosyasının incelenmek ve iade edilmek koşuluyla bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar evli iken 10.01.2013 tarihinde kesinleşen ilâmla boşanmışlar ve mal tasfiyesine ilişkin talep tefrik olmuştur. Mal tasfiyesine yönelik mahkememizde açılan bir dava yoktur. Talep BK'dan kaynaklanmakta olup TMK'nın 2. Kitabında yer almamaktadır. Genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, davaya konu olan alacağın kaynağının mal tasfiyesine ilişkin harcamalar olduğu ve aile mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 sayılı Kanunun 10. maddesinde “TMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ...ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak davasının yapılan yargılamasında karar verilmesine yer olmadığına dair ....Aile Mahkemesinden verilen 11.05.2007 gün ve 849/462 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilamda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 30.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2021 NUMARASI : 2019/264 ESAS - 2021/28 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejimin Tasfiyesine Dayalı Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda Fethiye 4....
Mahkemece bu yönlerin göz ardı edilerek aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2- Davacı avukat tarafından, davalının vekili sıfatıyla takip edilen Tavas Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/364 Esas sayılı dava dosyası ise mal rejimin tasfiyesi ve 500.000,00TL katılma alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı ... Küpelikılınç ile dava dışı Nuri Küpelikılınç arasında düzenlenen 6.5.2013 tarihli potokol incelendiğinde, taraflar tazminat kalemleri konusundaki taleplerinden vazgeçerek anlaşmalı olarak boşanma ve bununla birlikte davalıya 180.000 Euro katkı payı alacağı ödenmesi konusunda anlaşmışlardır. Mal rejimin tasfiyesi ve katılma alacağı istemli dava 30.5.2013 tarihinde feragatle sonuçlanmıştır....
Söz konusu beyan ve boşanmanın mali ve ekonomik sonuçları itibari ile ilgili tarafların anlaşmaların açık ve ayrıntılı olduğu, dava konusu edilen taşınmazlar ve taşınmazlara ilişkin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin anlaşma yaptıkları konusunda açıklık olmadığından ve davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinden feragat ettiği sonucuna varılamaz. Bu nedenle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Dairemiz'in yerleşmiş içtihatlarına göre, feragatın açık, anlaşılır ve tereddütsüz olması gerektiğinden davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin feragat ettiğinin kabulü doğru olmamıştır. Şu durumda, mahkemece davanın esasına girilerek, taraf delilleri toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davada, şahsi hakka dayalı olarak muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tapuya tescil istenildiğine, mal rejjiminin tasfiyesine ilişkin olarak alacak talebinde bulunulmadığına ve hüküm Aile Mahkemesince verilmediğine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....