Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde taraf lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....

Mal rejiminin tasfiyesi söz konusu malvarlığının edinildiği tarihte eşler arasında geçerli olan rejimin hükümlerine göre yapılır. ... nolu dükkanın davalı adına olan tapu kaydı ....03.2007 tarihinde tescil edilmiş ise de, gerçekte edinme tarihi, ihale satış bedelinin ödendiği ve eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 08.01.2001 ve ....01.2001 tarihidir. Buna göre mahkemenin ... nolu dükkanın tasfiyesine ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, ... nolu dükkan yönünden katkı payı alacak isteğine ilişkindir. 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM 170 m)....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: TMK 213. maddesi kanunun dördüncü bölümü olarak düzenlenen ‘Eşler Arasındaki Mal Rejimi’ bölümünde birinci ayırımda ‘Genel Hükümler’ kısmında ‘Alacaklıların korunması’ başlığı altında ‘Mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi veya önceki rejimin tasfiyesi, eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklılarının, üzerinden haklarını alabilecekleri malları sorumluluk dışında bırakamaz. Kendisine böyle mallar geçmiş olan eş, borçlardan kişisel olarak sorumludur; ancak, söz konusu malların borcu ödemeye yetmediğini ispat ettiği takdirde, bu ölçüde kendisini sorumluluktan kurtarabilir.’ şeklinde düzenlenmiştir....

      rejimin tasfiyesine yönelik kurulan hükümler, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden verilen kararlar Dairemizin 20.11.2018 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği halde mahkemece bozma sonrası verilen kararda bu yönlerden tekrar hüküm kurulmuştur....

        Dava eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir....

        Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma dava tarihinde sona ermiştir. (TMK.225/2.m.) Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında, bu tarihe kadar, tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimini seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlır. (4722 sayılı Yürürlük Kanunu md.10/1) Şu halde, evlenme tarihinden, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar ki dönemde geçerli rejim mal ayrılığıdır. (743 s.TKM.md.170) Bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.202) Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejimin tasfiyesi ile alacağın tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 09.02.2018 tarih 2018/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.06.2018 (Pzt.)...

            Dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde taraf lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....

            in velayetleri, bu çocuklarla davalı arasında kurulan kişisel ilişki, bu çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakaları, davacı kadın lehine takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, ziynet eşyası ve mal rejimin tasfiyesine yönelik kurulan hükümler, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden verilen kararlar Dairemizin 20.11.2018 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği halde mahkemece bozma sonrası verilen kararda bu yönlerden tekrar hüküm kurulmuştur. Kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir" gerekçesiyle bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise onanmıştır. Bozmadan sonra kurulan hükümle bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ve ortak çocuk Durmuş Ali ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden yeniden karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

              Somut olayda davacının talebinin TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak kabulü ile davacı tarafından davalı ... aleyhine açılan ...Aile Mahkemesi 2014/66-2016/572 sayılı davasında davacı ile davalı ...’ın boşanmalarına ve davalı aleyhine 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiş ve verilen kararın bu maddi sonuçları kesinleşmiştir, bunun dışında dosya kapsamından mal rejimi tasfiyesine ilişkin davanın tefrik edilerek .....Aile Mahkemesi’nin 2014/758 esas sayılı dosyasında görüldüğü henüz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu