Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2 m.) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m.). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 135 ada 13 parselde kayıtlı 8 nolu mesken 11.11.2008 tarihinde davalı adına satın alınarak tapuya tescil edilmiş, 06.10.2010 tarihinde tapuda üçüncü kişiye satılmıştır. Dava konusu meskenin evlilik içinde satın alındığı tarih ve isteğin ileri sürülüş biçimine göre dava katılma alacağı isteğine ilişkindir....
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile karar düzeltme dilekçesinin incelenmesi sonunda; Hemen burada, “mal rejiminin sona erme anı' üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur....
Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma dava tarihinde sona ermiştir. (TMK.225/2.m.) Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında, bu tarihe kadar, tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimini seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlır. (4722 sayılı Yürürlük Kanunu md.10/1) Şu halde, evlenme tarihinden, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar ki dönemde geçerli rejim mal ayrılığıdır. (743 s.TKM.md.170) Bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.202) Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur....
Kitabında düzenlenmediğini belirterek, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığı, mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejimi tasfiyesine yönelik bir istekte bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda uyuşmazlık, taşınmaz alımı sırasında hata, hile ve ikrah nedenine dayalı olarak iradesi fesada uğratıldığı iddiasına dayalıdır. Dava konusu taşınmazın, aile konutu niteliğinde olmadığı, isteğin mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir istek mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Dava Borçlar Kanunu’ndan doğmakla genel görevli mahkemede incelenmesi gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Eşler Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan boşanma veya iptal davaları sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tâbi oldukları mal rejimi devam eder. Dava boşanma veya iptal kararıyla sonuçlanırsa, bu mal rejiminin sona ermesine ilişkin hükümler uygulanır. Davanın redle sonuçlanması hâlinde eşler, kararın kesinleşmesini izleyen bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, Kanunun yürürlük tarihinden geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. Şu kadar ki eşler, yukarıdaki fıkralarda öngörülen bir yıllık süre içinde mal rejimi sözleşmesiyle yasal mal rejiminin evlenme tarihinden geçerli olacağını kabul edebilirler." hükmü düzenlenmiştir....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Olayları (vakıaları) açıklama taraflara hukuki olarak nitelendirme ve Türk hukukunu resen uygulama hakime aittir. (HMK.m.33) Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, somut uyuşmazlık incelendiğinde; Davacının dava dilekçesinde; fabrikada işçilik yaparak, gece mesailerine kalarak biriktirmiş olduğu parasını ve tüm maaşını dava konusu taşınmazlar alınırken yatırdığını; özellikle TOKİ'den alınan konutun taksit ödemelerinin halen davacı tarafça yapılmakta olduğunu, evlilik birliği içerisinde edinilen bu taşınmazlara bu surette yapmış olduğu katkı nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacağın davalıdan tahsilini talep ettiği görülmüktedir....
Edinme tarihleri itibariyle yasa gereği eşler arasında kural olarak mal ayrlığı rejimi geçerli ise de davacı taraf dava dilekçesi ekinde muris ile sağlığında yapmış oldukları sözleşmeyi sunmuştur. ... 23. Noterliği'nde düzenlenmiş ... yevmiye nolu evrak incelendiğinde yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin evliliklerinin başlangıcından itibaren geçerli olduğuna ilişkin davacı ve muris arasında sözleşme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf ... tarihli cevap dilekçelerinde usul ve esasa ilişkin itirazları arasında, söz konusu dayanak mal rejimi sözleşmesinin yapıldığı sıralarda babasının kanser hastası oluşu, davacının baskı kurması ve bakımsız kalma korkusu ile sözleşmenin yapıldığını bu nedenle geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Davacı tarafın sunduğu mal rejimine ilişkin sözleşmenin geçerliliği eşler arasında uygulanacak mal rejiminin tespiti ve dolayısı ile uygulanacak tasfiyeye ilişkin ilkelerin belirlenmesi için önem arzetmektedir....
Dosya kapsamından, davacı tarafından davalı aleyhine 10/07/2014 tarihinde boşanma ve mal rejimi tasfiye davası açıldığı, İstanbul 3. Aile Mahkemesi’nin 2014/475 esas ve 2015/435 sayılı karar ile tarafların boşanmalarına ve mal rejimi tasfiye talebinin bu dosyadan tefrikine karar verildiği;...3. Aile Mahkemesi’nin 2015/596 esas sayılı dosyada eldeki dava konusu aracın da içinde yer aldığı mal rejimi tasfiye davasının derdest olduğu ve yargılamanın henüz sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde, dava konusu aracın taraflar arasında yargılaması yapılan mal rejimi tasfiye davasına konu olduğu ve bu davanın sonucunun eldeki davayı doğrudan etkileyeceği anlaşılmakla,... 3. Aile Mahkemesi’nin 2015/596 esas sayılı dosyanın sonuçlanarak kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucu dairesinde dosyadaki diğer delillerle birlikte adı geçen davalının hukuksal durumunun tayin ve tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Mahkemece, davacı tarafın dava konusu taşınmaza katkısı bulunduğuna veya satış işleminin davacıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı yapıldığına ilişkin davayı ispata yarar delil elde edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 19.4.1993 tarihinde evlenmiş, 8.10.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 6.7.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m). Dava konusu bir katlı ev ve arsası niteliğindeki 640 ada 3 parsel 10.11.2003 tarihinde satış yoluyla davalılardan Şerife adına tescil edilmiş, 22.3.2007 tarihinde diğer davalı ...’a tapuda satılarak devredilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejimi Tasfiyesi - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm mal rejimi tasfiyesi ve buna dayalı alacak istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.08.10.2009...