Aile Mahkemesi de, davacı taşınmazın alımında kişisel mallarını ullandığını belirtmiş olup, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığı, mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejimi tasfiyesine yönelik bir istekte bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, boşanma davası açılması üzerine davacı tarafca, taşınmaz alımı sırasında kendi kazancı (parası) ile taşınmazın alındığını, geleneğe uygun olarak aile reisi olan davalı adına tapu işlemi yapıldığını ve davacının parası olmadığını belirterek tapu iptali ve tescili davası açtığı, davacı ... ile davalı ... 'ın boşandıkları, taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığı, isteğin mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir istek mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava Borçlar Kanunu’ndan doğmakla uyuşmazlığın Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Aile Mahkemesi de, davacı taşınmazın alımında kişisel mallarını kullandığını belirtmiş olup, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığı, mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejimi tasfiyesine yönelik bir istekte bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda uyuşmazlık, davacı ... ile davalı ...'ın evli oldukları, aralarında boşanma davasının bulunduğu, davalının boşanma davası açması üzerine, davacı taşınmaz alımı sırasında kişisel mallarını ve kendi kazancını kullandığını belirterek tapu iptali ve tescili davası açtığı,taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığı, isteğin mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir istek mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava Borçlar Kanunu’ndan doğmakla uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...
Kitabında düzenlenmediğini belirterek, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığı, mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejimi tasfiyesine yönelik bir istekte bulunmadığı, istihkak istemine yönelik olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda uyuşmazlık, taşınmaz alımı sırasında hata, hile ve ikrah nedenine dayalı olarak iradesi fesada uğratıldığı iddiasına dayalıdır. Dava konusu taşınmazın, aile konutu niteliğinde olmadığı, isteğin mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir istek mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Dava Borçlar Kanunu’ndan doğmakla genel görevli mahkemede incelenmesi gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...
EŞLER ARASINDA MAL REJİMİ 4722 S. TÜRK MEDENİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEK... [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan boşanma davası sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tabi oldukları mal rejimi devam eder. Dava boşanma karar ile sonuçlanırsa bu mal rejiminin sona ermesine ilişkin hükümler uygulanır. (4722 sayılı Kanun md. 10/2) Eşler arasındaki boşanma davası 15.03.2001 tarihinde açılmış, verilen boşanma kaWı 21.09.2004 tarihinde kesinleşmiş olmakla mal ayrılığı rejiminin sona ermfesi-ne ilişkin hükümler uygulanacağından işin esasının incelenmesi gerekirjken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA) temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mal rejimi; eşlerin evlenmeden önce sahip oldukları ve evlilik birliği devam ettiği sürece edindikleri mallar üzerindeki hakları, birbirlerine ve üçüncü kişilere karşı sorumlulukları ile evlilik birliği sona erdiğinde bu malların paylaştırılması yönündeki kurallar bütününü ifade etmektedir. Mal rejimleri, yasal ve seçimlik mal rejimleri olarak iki gruba ayrılmıştır. Eşlerin malvarlıklarının yönetimi hususunda sözleşme ile mal rejimini tayin etme imkânı bulunmakla birlikte, bu seçimin gerçekleşmemesi ihtimali gözetilerek kanun gereği eşlerin tabi olacakları yasal mal rejimi belirlenmiştir. 14. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK’nın 202. maddesinin 1. fıkrası uyarınca eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edilmiştir. Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine yönelik düzenlemeler TMK’nın 218 ilâ 241. maddeleri arasında yer almaktadır....
Eşler arasında boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi sona ermiştir. Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı( TMKm.170), bir yıl içinde başka mal rejimi seçmediklerinden 08.04.2005 tarihine kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir ( 4722 sayılı Kanun m.10/1, TMK m.202/1). Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davalının 15.07.2004 tarihinde yeğeninin hesabına aktardığı paranın yarısı olan 14.893,34 TLnin edinilmiş mal olduğu ispatlandığından davalı vekilinin faizin başlangıç tarihi dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddi ile işin esasının ONANMASINA,Davalı vekilinin faiz konusundaki temyiz itirazlarına gelince; TMK.m.239/son gereğince davacının alacağına ilişkin karar tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m). Dava konusu arsa vasfında 386 m2 miktarındaki 1133 ada 3 parsel 01.09.1999 tarihinde satın alma yolu ile davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Dava konusu taşınmazın edinme tarihine göre, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. Bu durumda 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 178. maddesinde düzenlenen dava zamanaşımına ilişkin düzenleme eldeki davaya uygulanamaz....
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın mal ayrılığı geçerli iken bedeli ödenerek satın alındığını, yasada yazılı bir yıllık zamanaşımının da geçtiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesi ve UYAP’tan edinilen bilgilere göre, taraflar 15.10.1996 tarihinde evlenmişler, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21.11.2006 tarih ve 2006/413 Esas, 2006/652 Karar sayılı 19.12.2006 tarihinde kesinleşen kararı ile boşanmışlardır. Eşler arasında evlendikleri 15.10.1996 tarihinden TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m.202, 4722 sayılı K.m.10/ı)....
Başka mal rejimi seçilmediğinden; evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nin 170.m.), 01.01.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 13.08.2006 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202 ve 4722 sayılı Yürürlük Kanunu m.10/1) Davacı taraf 10.12.2003 tarihinde edinilerek tarafların ortak murisi adına tapuya tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptalini, bunun mümkün olmaması halinde satış bedelinin davacının kazanç ve birikimleriyle elde edildiğinden 28.140,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 743 sayılı TKM'nin yürürlükte bulunduğu dönemde mal ayrılığı rejimi söz konusu idi. Mal ayrılığı rejimi için 743 sayılı TKM'de mal rejimi konusunda herhangi bir zamanaşımı süresi öngörülmemişti....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK. nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Uyuşmazlık konusu 19026 sayılı parselde bulunan 30/262 pay 30.09.2002 tarihinde tapuda yapılan satış ve devirle davalı ... tarafından satın alındığı dosyada bulunan tapu kaydı ve resmi akit tablosu ile sabittir. Taşınmaz payı edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı tarafından satın alındığından edinilmiş mal olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu konuda mahkeme ile Daire arasında bir görüş uyuşmazlığı da yoktur. Daire ile mahkeme arasındaki uyuşmazlık zamanaşımı noktasında toplanmaktadır. 743 sayılı TKM. nin yürürlükte bulunduğu dönemde mal ayrılığı rejimi söz konusu idi. Mal ayrılığı rejimi için 743 sayılı TKM. de mal rejimi konusunda herhangi bir zamanaşımı süresi öngörülmemişti....