Dosyanın incelenmesinde, uyuşmazlığın mal rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağına ilişkin olup, boşanma davası ile birlikte talep edildiği, Iğdır Asliye Hukuk Mahkemesince boşanma kararı verilmesi ile birlikte bu talebin tefrik edildiği ve yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Mal rejimi tasfiyesi davalarında, mal rejimi boşanma ile sona ermişse yetkili mahkemenin boşanma davasındaki yetkili mahkeme olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasında görülen boşanma davasının Iğdır Asliye Hukuk Mahkemesince karar bağlandığı, mahkemenin yetkisine taraflarca yapılmış yetki itirazı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın Iğdır Asliye Hukuk Mahkemesine görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Iğdır Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mal rejimi tasfiyesi davalarında, mal rejimi boşanma ile sona ermişse yetkili mahkemenin boşanma davasındaki yetkili mahkeme olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasında görülen boşanma davasının ... Asliye Hukuk Mahkemesince karar bağlandığı, mahkemenin yetkisine taraflarca yapılmış yetki itirazı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın Iğdır Asliye Hukuk Mahkemesine görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Iğdır Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mal rejiminin tasfiyesi ve katkı payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince;evlilik birliği içinde nakit olarak biriken bankadaki paraya ilişkin talebin, mal rejimi dışında akti ilişkiye dayanan bir talep olduğu ve aile mahkemesinin görev alanı dışında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın mal rejiminin tasfiyesi ve katkı payı alacağı istemine ilişkin bir olduğu ve aile mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı vermiştir. Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu araç 23.8.2000 tarihinde davalı adına satın alınarak trafikte tescil edilmiş, boşanma davası açılmasından üç gün önce 3.3.2008 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye satılmıştır. Ayrıca davalının emekli ikramiyesini hangi tarihte aldığı dosya kapsamından anlaşılamamakta ise de davalının, çalışmakta olduğu işyerine 14.3.2008 tarihinde başvurarak emekli olmak istediği ve emeklilik talebini içeren evrakın Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına 15.3.2008 tarihinde girdiği görülmektedir....
Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, tarafların resmi evlenme tarihi 14.06.2005 olup, henüz evlenmeden önce nişanlılık döneminde 20.05.2005 tarihinde tarafların kendi aralarında paylaşmalı mal ayrılığı rejimi sözleşmesi yaptıklarına, nişanlılık döneminde yapılan bu sözleşmenin mal rejimi açısından hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağına, taşınmazın 23.08.2005 tarihinde edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı tarafından edinildiğine, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinilen malların aksi kanıtlanmadıkça edinilmiş mal sayılacağına (TMK.m.222), taşınmazın değerinin tasfiye anı olarak...
Dava boşanma davası ile birlikte mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak açılmış olup, kişisel mal niteliğindeki ineklerin bedelinin tahsiline dair olan davanın tefrikinden sonra görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Eşlerin evlendiği tarihte taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Ancak TMK'nın yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihinden sonra taraflar arasında başka bir mal rejimi seçilmediği için yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olacaktır. TMK'nın 218 maddesine göre edinilmiş malara katılma rejimi kişisel mallar ile edinilmiş malları birlikte kapsar. TMK'nın 220/2 maddesine göre; mal rejiminin başlangıcından eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri kişisel maldır....
Aynı yasanın 225/2 maddesine göre taraflar arasındaki mal rejimi evliliğin boşanma nedeniyle sona ermiş olması halinde boşanma ile sonuçlanan dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Somut olayda taraflar Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27.05.2002 gün ve 2002/ 206-216 EK sayılı ilamı ile boşanmış olmakla taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma ile sonuçlanan bu davanın açıldığı 27.05.2002 tarihinde sona ermiştir. Bu halde davalı tarafından taşınmazın edinildiği 08.08.2005 tarihi itibariyle taraflar arasında mevcut mal rejimi bulunmadığından katılma alacağı talebinde bulunmak mümkün değildir. TMK'nun 219/1. fıkrasında; " Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleri" olarak tanımlanmıştır. Söz konusu 5 nolu bağımsız bölüm, taraflar arasında mal rejiminin sona erdiği (boşanma davasının açıldığı) 27.05.2002 tarihinden sonra davalı tarafından edinilmiştir....
Bu iki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde yukarıda öngörülen bir yıllık süre içerisinde eşlerin geçmişe etkili olmak üzere sadece yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini seçebilecekleri açıktır. Diğer bir ifade ile eşler kanunun tanıdığı bir yıl içinde geçmişe etkili bir biçimde edinilmiş mallara katılma rejimi dışında gene kanunun tanıdığı başka bir mal rejimini (mal ortaklığı, mal ayrılığı veya paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini) evlenme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere seçemez ve belirleyemezler. Dolayısı ile varsa bile; böyle bir belirleme de yok hükmündedir ve kamu düzenine ilişkin bu sınırlama sözleşme serbestisi kurallarına dayanılarak aşılamaz. TMK.nun 203. maddesinde "mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar istedikleri mal rejimini, ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırılabilir veya değiştirilebilir." hüküne yer verilmiştir....
Taraflar, 11.09.1988 tarihinde evlenmişler, 26.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 24.06.2009 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 743 sayılı TKM’nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202, 4722 s.K.10 m.).Yanlar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 26.02.2008 tarihinde sona ermiştir (TMK'nun 225/2). Dava konusu 954 parsel üzerindeki 17 nolu bölüm, 02.12.2002 tarihinde tahsis yoluyla, diğer taşınmazlar mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satış yoluyla davalı adına tescil edilmiştir. Yapı Kredi Bankası’ndaki döviz mevduatının hangi tarihte açıldığı araştırılmamıştır....
Kocanın devlet memuru olarak çalıştığı, düzenli geliri ve taşınmaz malı bulunduğu, davalı kadının ise ev hanımı olduğu, geliri ve malvarlığının bulunmadığı da dosya kapsamıyla sabittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden önce evlenmiş eşler arasında; 1.1.2002 tarihine kadar, daha önceden tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler, 1.1.2002 tarihinden başlayarak başka bir mal rejimini seçmedikleri taktirde, 1.1.2002 tarihinden geçerli olmak üzere, yeni kanunun yasal mal rejimi olarak kabul ettiği "Edinmiş Mallara Katılma Rejimini" seçmiş sayılırlar (4722 Sayılı Kanun m. 10/1). Eşler arasındaki mat rejimi; eşlerden birinin ölümü, evliliğin iptali, boşanma başka bir mal rejiminin kabulüyle sona ereceği gibi mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.(TMK. m. 206, 225)....