Mal ortaklığı rejimi, gerek eski Medeni Kanun gerek yeni Medeni Kanun döneminde gerçekleştirilen evlilikler için kanun koyucunun eşlere seçme imkanı verdiği seçimlik mal rejimi türlerinden birisi olup, eşler geçerlilik şartlarına uygun şekilde tanzim edecekleri mal rejimi sözleşmesi ile mal ortaklığı rejimini aralarında geçerli kılabilirler. Sözleşme, yapıldığı tarihten sonra edinilen mallar yönünden etkili olacaktır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Bu anlamda, tasfiye yapılırken uygulanacak mal rejiminin belirlenmesi önem taşır. Mal ortaklığı rejimi, gerek eski Medeni Kanun gerek yeni Medeni Kanun döneminde gerçekleştirilen evlilikler için kanun koyucunun eşlere seçme imkanı verdiği seçimlik mal rejimi türlerinden birisi olup, eşler geçerlilik şartlarına uygun şekilde tanzim edecekleri mal rejimi sözleşmesi ile mal ortaklığı rejimini aralarında geçerli kılabilirler....
Dosyanın incelenmesinde, uyuşmazlığın mal rejimi tasfiyesi ve katılma alacağına ilişkin olup, dava konusunun taşınmaz ve araçlar olduğu, TMK'nin 214 ve devamı maddelerinde mal rejimi tasfiyesi davalarında, mal rejimi boşanma ile sona ermişse yetkili mahkemenin boşanma davasındaki yetkili mahkeme olduğu belirtilmiştir. Uyuşmazlığın gayrimenkul aynından değil, mal rejimi tasfiyesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın Mudanya 1 Asliye Hukuk Mahkemesine görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde başka bir mal rejimini seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini (edinilmiş mallara katılma rejimi) seçmiş sayılırlar" denilmekte ve aynı Kanunun 10/3 maddesinde de " Şu kadar ki eşler yukarıda öngörülen bir yıllık süre içerisinde mal rejimi sözleşmesiyle yasal mal rejimini (edinilmiş mallara katılma rejimini) evlenme tarihinden (Yani geçmişe etkili olarak) geçerli olacağını kabul edebilirler." hükmüne yer verilmektedir. Bu iki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde eşlerin geçmişe etkili olmak üzere sadece yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini seçebilecekleri açıktır. Diğer bir ifade ile; eşler geçmişe etkili bir biçimde edinilmiş mallara katılma rejimi dışında gene kanunun tanıdığı başka seçimlik bir mal rejimini (mal ortaklığı, mal ayrılığı veya paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini) evlenme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere seçemez ve belirleyemezler....
Madde hükmünden de açıkça anlaşıldığı üzere, eşler ancak seçimlik mal rejimlerinden olan "mal ayrılığını veya paylaşmalı mal ayrılığını ya da mal ortaklığını seçebilirler. Bunlardan birini seçmedikleri takdirde, kanun gereği edinilmiş mallara katılma rejimi eşler arasında yasal mal rejimi olarak geçerli olacaktır. Yani TMK.nun 202/2 fıkrası ile eşlerin yasal mal rejiminden seçimlik mal rejimine ya da seçimlik mal rejimden yasal mal rejimine dönmeyi sağlayan mal rejimi sözleşmesini yapabilme olanağına sahiptirler. TMK.nun 203. maddesinde ise; "mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar istedikleri mal rejimini, ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırılabilir veya değiştirilebilir." hüküne yer verilmiştir....
Eşler, Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde başka bir rejimi seçmedikleri takdirde 01.01.2002 tarihinden geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. ./. şeklindeki Yasa'nın emredici bu hükmü uyarınca ve aynı Kanun'un 10/3. maddesine göre eşler, ancak yukarıda öngörülen bir yıllık süre içerisinde yapılmış bir mal rejimi sözleşmesiyle yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin evlenme tarihinden itibaren geçerli olacağını kabul edebilirler. Söz konusu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; eşlerin geçmişe etkili olarak mal ortaklığı rejimini seçemeyecekleri açıktır. Eş anlatımla, taraflar geçmişe etkili bir biçimde edinilmiş mallara katılma rejimi dışında Kanunun tanıdığı başka seçimlik bir mal rejimini (mal ortaklığı, mal ayrılığı ya da paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini) evlenme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere seçemez ve belirleyemezler....
Eş anlatımla, taraflar geçmişe etkili bir biçimde edinilmiş mallara katılma rejimi dışında Kanunun tanıdığı başka seçimlik bir mal rejimini (mal ortaklığı, mal ayrılığı ya da paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini) evlenme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere seçemezler ve belirleyemezler. Dolayısıyla, böyle bir belirleme yok hükmünde olup, kamu düzenine ilişkin bu yasal sınırlama sözleşme serbestisi kurallarına dayanılarak aşılamaz. Edinilmiş mallara katılma rejimi dışındaki diğer mal rejimlerinin benimsenmesine ilişkin sonradan yapılan sözleşmeler ancak ileriye etkili olarak yapıldığı tarihten sonraki dönem için sonuç doğurur....
Eşler kanun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanun koyucu, anılan maddeyle, önceki mal rejiminin yasal mal rejimi olan mal ayrılığı (TKM. 170. m.) ya da sözleşme ile seçilmiş başka mal rejimi olup olmadığına bakılmaksızın, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girmesiyle birlikte sona ereceğini, 01.01.2002 tarihinden itibaren TMK.nun 202. maddesi ile kabul edilmiş yeni yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olunacağını kabul etmiştir. Davacı ile Burhanettin TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden itibaren bir yıl içinde sözleşme ile başka mal rejimi seçme haklarını kullanmadıklarından, bu tarihten itibaren edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olmuşlardır....
Hemen belirtmeliyiz ki, dönüştürme davası (TMK m. 206) sonucu mal ayrılığına geçilmişse ya da eşler başka bir mal rejimine geçmişlerse (TMK m. 203) katılma alacağı (TMK m. 231) evlilik sırasında da doğar. Zamanaşımı süresi eşler arasında mal rejimi sözleşmesi bulunup bulunmadığına göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. A) EŞLER ARASINDA BİR MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ VARSA ZAMANAŞIMI Eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=ediniimiş mallara katılma rejimi) (= TMK m. 202 f. I, 218-241) uygulanması asıl ise de, eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini yani mal ayrılığı rejimi (= TMK m. 242-243), paylaşmalı mal ayrılığı rejimi (= TMK m. 244-255), mal ortaklığı rejimini (= TMK m. 256-281) kabul edebilecekleri (TMK m. 202) gibi Kanunda öngörülen sınırlar içinde kural mal rejimi (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) ile ilgili farklı anlaşmalar da yapabilirler (KILIÇOĞLU, s. 76)....
Eş anlatımla, taraflar geçmişe etkili bir biçimde edinilmiş mallara katılma rejimi dışında Kanunun tanıdığı başka seçimlik bir mal rejimini (mal ortaklığı, mal ayrılığı ya da paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini) evlenme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere seçemez ve belirleyemezler. Dolayısıyla, böyle bir seçim hükümsüz olup, kamu düzenine ilişkin bu yasal sınırlama sözleşme serbestisi kurallarına dayanılarak aşılamaz. Edinilmiş mallara katılma rejimi dışındaki diğer mal rejimlerinin benimsenmesine ilişkin sonradan yapılan sözleşmeler; ancak ileriye etkili olarak geçerli olur ve yapıldığı tarihten sonraki dönem için sonuç doğurur. Mal Ortaklığı Rejimi, seyrek uygulanabilen bir mal rejimi türüdür. Bu rejimde, eşlerin kişisel malları birleşerek müşterek (ortak) bir mallar grubu haline gelmektedir. Ortaklık mallarında eşler arasında elbirliği mülkiyet esası geçerli olmaktadır....
Aile Mahkemesi'nde 20.05.2005 tarihinde açılan boşanma davası mevcut iken, bu dosya içerisinde bulunan 14.11.2005, 16.11.2005 ve 21.11.2005 tarihlerinde yapılan anlaşma senetleri düzenlenmiş ise de mal rejimi boşanma ile sona ermediği, ayrıca söz konusu anlaşma bentleri de yerine getirilmediği gibi, o tarihte ... ...'ın kısıtlı olduğu ve vasisine TMK 462/9. bendi uyarında mal rejimi sözleşmesi yapmak için izin de verilmediğinden söz konusu sözleşmeler mal rejiminin tasfiyesi açısından herhangi bir hüküm ifade etmemektedir. Kaldı ki sözleşmeler kapsamından mal rejimi tasfiyesi kapsamında davalı ...'ın Merkez Bankası'ndaki Euro hesabında bulunan paranın çekilerek müşterek çocuk...'a verileceği de açıkça kararlaştırılmamıştır. Bu nedenle davalı ...'in bu yöndeki tasarrufu Türk Borçlar Kanunu genel hükümlere göre çözülmesi gerekir, mal rejiminin tasfiyesi hükümlerine göre çözülemez. Diğer yandan, mal rejimi eş ...'ın öldüğü 04.08.2008 tarihinde sona ermiştir (TMK m. 225/1)....