Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu kooperatife 23.05.1996 tarihinde üye olunmuş, dava konusu taşınmaz 12.05.2000 tarihinde davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır....

    İİK’nun 74.maddesindeki “ Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir.” şeklindeki düzenleme gözönüne alındığında, sanığın sunduğu 31.01.2007 havale tarihli mal beyanı dilekçesinde borcu ne şekilde ödeyeceğini bildirmemiş olması nedeniyle geçerli mal beyanından söz edilemeyeceğinden tebliğnameye iştirak edilmemiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, 29.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İİK’nun 74.maddesindeki "Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir." şeklindeki düzenleme gözönüne alındığında sanığın sunduğu 17.03.2006 havale tarihli mal beyanı dilekçesinde borcu ne şekilde ödeyeceğini bildirmemesi karşısında geçerli bir mal beyanından söz edilemeyeceğinden tebliğnameye iştirak edilmemiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, 29.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...mal varlığının büyük bölümünü oluşturan 18, 898 ve 900 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna ölünceye kadar bakım akti yapmak suretiyle muvavazaalı biçimde temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali tescil veya tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, iddiaların yersiz olduğunu, bakım görevini yerine getirdiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur Mahkemece, temliki işlemlerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          tüm mal varlığını bildirmesine gerek olmayıp, borca yeter miktarda mal bildiriminde bulunulması yeterli olup, 15.2.2008 tarihli mal bildiriminde beyan edilen malların değerinin borcu karşıladığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, 15.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

            KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davasında davacı eşin; -taşınır mal -taşınmaz mal -maddi tazminat -manevi tazminat -tedbir nafakası -yoksulluk nafakası konularında beyanı alınmışken davalı eşin bu konularda ifadesi alınmamıştır. Davacının özellikle taşınır mal ve taşınmaz mal isteminin bulunmadığı hususu hüküm fıkrasında gösterilmemiştir. Oysa bu anlatım mal rejiminin tasfiyesi davasında temyiz eden davalı kadın yararına kazanılmış bir haktır. Davacı koca bu haklarından feragat etmiştir. Diğer fer'i hükümlerde hüküm fıkrasına alınmamıştır. Davalının, hükmü temyizde hukuksal yararı ve haklılığı söz konusudur. Hükmün açıkladığım gerekçelerle bozulmasına düşünüyorum....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2023 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2023/72 ESAS DAVA KONUSU : Mal Rejimi KARAR : İstanbul 3....

              Sözü edilen Kanun'un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde; tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir. Anılan Kanun hükümleri uyarınca şirket borçlarından dolayı kanuni temsilcinin takip edilebilmesi için, şirket nezdinde usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir kamu alacağının mevcut olması ve söz konusu alacağın kısmen veya tamamen şirketin mal varlığından tahsilinin mümkün olmaması gereklidir. Dosyanın incelenmesinden, ... Elektromarket Elektrik ve Elektronik İletişim İnşaat Makina Gıda Tekstil Mobilya İmalat İthalat İhracat San.ve Tic. Ltd. Şti.'...

                Aynı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir....

                  Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Eşler, evlendikleri tarihten 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TMK.nun 170. m.), başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 18.02.2005 tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s. K.nun m. 10, TMK.nun 202. m.).Dava konusu taşınmazlardan 7826 ada 7 parsel üzerindeki 1 nolu bölüm 03.01.2001 tarihinde satın alma yoluyla davalı ... adına tescil edilmiş, 04.01.2006 tarihinde devredilmiş, 5601 ada 1 parsel üzerindeki 1 nolu dubleks daire, 23.01.1998 tarihinde, 449 parsel ise 28.09.1990 tarihinde satış yoluyla davalı adına tescil edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu