Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında davacının boşanma davası ile birlikte maddi ve manevi tazminat alacağı doğabileceği gibi esasen davanın konusunu oluşturan yazlığın, evlilik birlikteliği içinde satın alınmış olduğu ve mal paylaşımı davasının da konusunu oluşturduğu, taşınmazın davalı eş adına tescil edilmesinin istenmesinde davacının hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunduğu, mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların göstermiş oldukları tüm kanıtların toplanması, davacı tarafından davalı eşi aleyhinde açılan boşanma ve mal paylaşımına ilişkin dava dosyalarının incelenmesi ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/800 KARAR NO : 2021/1178 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLCÜK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/05/2019 NUMARASI : 2017/849 ESAS, 2019/388 KARAR DAVA KONUSU : MAL REJİMİNİNİN TASFİYESİ - EŞYA ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;28/02/2017 tarihli dilekçelerinde adedi, niteliği ve niceliği belirtilen eşyaların müvekkiline aynen iadesine, aksi takdirde 43.012,35 TL bedele hükmedilmesini, 04/04/2019 havale tarihli dilekçesiyle ise, tüm ev eşyalarının edinilmiş mal kapsamında kaldığından bahisle, dava konusunun mal paylaşımı...

    Çünkü evlilik içerisinde elde edilen malların kural olarak kişisel mal değil, edinilmiş mal olduğu kabul edilir. Eşlerden biri evlilik içerisinde elde edilen malın kişisel mal olduğunu ispat edemezse, o mal edinilmiş mal olarak paylaşıma dahil edilir."...

    Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre davacı edinilmiş mal niteliğindeki çalışma ile elde ettiği gelirle katkıda bulunduğunu iddia etmekte olup talebi katılma alacağı (TMK.nun 231.md) niteliğindedir. Kural olarak, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallar üzerinde tarafların birbirlerinden TMK.nun 231. maddesi gereğince artık değer isteme hakları bulunmakta olup, aynı kanunun 236/1. maddesi uyarınca da artık değerin yarısı üzerinde karşılıklı hak sahibidirler. TMK.nun 222/ son fıkrası uyarınca bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Böyle bir malın edinilmiş mal olmadığını veya kişisel mallar yerine geçen bir mal olduğunu ileri süren kişi bu iddiasını kanıtlamak zorundadır. Edinilmiş mallara katılma rejiminde tarafların dava konusu mal varlığının edinilmesinde maddi bir katkısının bulunup bulunmadığının da bir önemi yoktur....

      paylaşımına dahil edileceğini, mal, üçüncü kişilere devredilmiş olsa bile malın değeri mal paylaşımı hesabına katılacağını, bu sebeple "boşanmada mal paylaşımı davasında borçlu çıkan eşin malvarlığı diğer eşin alacak hakkını karşılamazsa, alacaklı eş, karşılıksız kazandırmalardan faydalanarak malı devralan üçüncü şahıslardan eksik kalan alacak miktarını isteyebileceğini", 3. kişinin maliki olduğu dava konusu dairenin mal paylaşımına konu edilmesini ve bu daireye yapılan tüm masraflarıyla birlikte bedelinin toplanarak taraflara eşit olarak dağıtılmasını ve davacı müvekkilinin tahmini 50.000,00 TL alacağının hesaplanarak davacı müvekkiline davalı yanca verilmesini talep ettiklerini bildirerek 3. kişi elinde bulunan dava konusu dairenin mal paylaşımına konu edilmesini ve bu daireye yapılan tüm masraflarıyla birlikte bedelinin toplanarak hesaplanmasına ve taraflara eşit olarak dağıtılmasına, müvekkilinin tahmini 45.000,00 TL alacağının hesaplanarak davacı müvekkiline davalı yanca verilmesine...

      Nafaka, tazminat ve mal paylaşımı talebinde bulunmuyorum" diye söz konusu tazminat taleplerinden feragat ettiğini beyan ettiğini, bu nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın HMK 307.maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın feragat nedeniyle reddini istinaf etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal paylaşımı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı mal paylaşımı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, düğünde davacıya 99 adet çeyrek altın, 16 adet 22 ayar burma bilezik takıldığını, bunların tamamının müvekkilinin rızası hilafına davalı tarafından alınarak önce ablasına borç olarak verildiğini, daha sonra geri alınınca kendisine araba aldığını, arabayı da ablasına sattığını bildirerek bedellerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların yabancı mahkeme kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma sırasında mal paylaşımı yaptıkları, mal paylaşımı sırasında dava konusu kooperatif üyeliğinin gündeme getirilmediği, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının Türk mahkemelerince de tenfizine karar verildiği, davacı ile davalının Türkiye'de birlikte tatil yaptıkları, davacının hisse devrini davalı ... tarafından korkutmaya bağlı olarak yaptığı iddiasının tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamına göre ispatlanamadığı, devrin aşırı yararlanma ile sakat olduğu iddiasının ise devrin boşanma karşılığı davalıya verildiği sonucuna varıldığı, davacının hisse devir sözleşmesini tehdit ve korku altında yaptığı iddiasını ispat edemediği gibi gabin şartlarının da bulunmadığı, devir sözleşmesinin tarafların birlikte başvurusu ile diğer davalı kooperatifçe kabul edildiği ve bunda da bir eksiklik bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir...

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/371 Esas 2013/60 Karar sayılı dosyası ile temliklerin muvazaalı olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığını, paylaştırma ve denkleştirme kastıyla hareket ederek sağlığında mirasçıları arasında mal paylaşımı yaptığını, davacıya da bir çok kazandırmada bulunduğunu, dava dışı mirasçı kız kardeş Saime’ye mal paylaşımından az yer verildiği için onun açtığı davanın kabulüne karar verildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. İlk derece Mahkemesince, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabülüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinafı üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası ...’ın 122 ve 197 parsel sayılı taşınmazları ile 205 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını 28.03.2007 tarihinde satış göstermek suretiyle oğlu olan davalı ...’e devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalı ile birlikte yaşayan mirasbırakanın yaşlı, özürlü ve bakıma muhtaç olmasından faydalanıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, davacı kız kardeşine de başkaca taşınmazlar verildiğini, babasının tüm bakım ve ihtiyaçları ile ilgilendiğini, mirasbırakanın mirasçıları arasında mal paylaşımı yaptığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında davalının ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu