Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yeni heyetten alınan 17/04/2021 tarihli kök bilirkişi ve ek bilirkişi raporlarında da bilirkişiler özetle dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen malın açık ya da gizli ayıbının olmadığı, çıkan arızaların kompresörün rutin bakımlarının davacı tarafından yeterince yapılmamasından kaynaklanabileceğini belirtmişlerdir. Alıcının kanuni hakları TBK. madde 227'de ayıplı mal malın ayıpsız diğeri ile değiştirilmesi, sözleşmenin feshi ve menfi zararın tazmini ve sözleşmenin tenzili ile onarımı isteme olarak belirlenmiştir ancak alıcının bu haklarını kullanabilmesi için öncelikle malın açık ya da gizli ayıplı olması gerekir. Malın ayıplı olup olmadığı hususu da teknik bilirkişilerin incelemesi ile ortaya çıkacaktır. Dosyamızda iki farklı heyetten dört farklı rapor alınmış, hepsinde de bilirkişilerin kanaati aynı olmuş ve malın ayıplı olmadığı tespit edilmiştir. Malın ayıplı olmadığı anlaşıldığından davacının malın ayıplı olmasına dayanarak talep edebileceği bir hakkı da bulunmamaktadır....

    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve kısmen benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davalı taraf, taraflar arasındaki sözleşmeyi inkar etse de davacı tarafça dosyaya sunulan sevk irsaliyelerindeki ürünün davacıya gönderilmiş olması ve davacının bu ürünler için analiz yaptırmış olmasının taraflar arasındaki sözleşmenin kurulduğu kanaatini oluşturduğu, davacının analiz sonucu malın tesliminden itibaren 7. gün sonrası malın ayıplı olduğunu ihtar ettiği, TBK'nın 227/2 maddesine göre malın ayıplı olması nedeniyle davacının genel hükümlere göre tazminat isteyebileceği, davacının davalıya iade ettiği ürünler nedeniyle davalının yeni ürün göndermemesi nedeniyle piyasadan temin ettiği ürün faturalarına göre mali müşavir bilirkişi raporunda hesaplanan 185.436,00 TL fazla ödeme yaptığının anlaşıldığı gerekçesiyle bu meblağın 03/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir...

      Dava, davacı tarafından satın alınan bağımsız bölümün ve ortak alanların ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir. Dava, 6502 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır. Görev hususu davanın açıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre belirlenir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren ve dava tarihinde de yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu kanun kapsamındadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının satın aldığı malın bedelini ödemediğini, iflas davasına karşı alacak davası açılamayacağını, talep edilen faiz ile kazanç kaybının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, karşı davanın asıl dava olan iflas davasından tefriki suretiyle yapılan yargılamada önceki heyet raporları ile ek raporlarında malın ayıplı olduğunun ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabul edilmesine rağmen son heyet raporunda ayıbın kumaşın dokunmasından mı?...

        Mahkemece, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararı içeriğine, ürünün hukuki ayıplı olduğunun anlaşıldığından, sabit olmayan itirazın reddine kesin olarak karar verilmiş; karar, yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. 2010/19120 2011/7037 Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir....

          Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK.’nun 10. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir, bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bir malın altı ay boyunca sorunsuz çalışması, hayatın olağan akışına uygun olarak kabul edilmiş ve bu süre içinde mal yine de bozulmuşsa, kaynağında yani teslim anında var olan bir ayıbın yattığı sonucuna varılmıştır. Kuşkusuz satıcının bunun aksini ispat etmesi imkânı her zaman vardır....

          Şti. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile satın almış olduğu buzdolabının ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi ve manevi tazminat istemiştir. Mahkemece, davacının bedel iadesi talebi hakkında hüküm kurulduğu halde, manevi tazminat talebi hakkında hüküm kurulmamıştır. Davacının, manevi tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....

              Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....

                ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların ve davacının yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı 13.12.2003 tarihinde açtığı birleşen davası ile araçtaki ayıp nedeniyle tamir süreci ve geçirdiği kazalardan dolayı maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu