Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların tacir olduklarını, dava konusunun da bir ticari satım ve ticari vasıta olduğundan davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğini, müvekkili Mehmet'in traktör ticareti ile uğraştığını, davacı tarafın müvekkili T2'dan 34 XX 288 plakalı traktörü satın aldığını, davacının da kendisine ait 34 XX 476 plakalı traktörü müvekkili olan T1'ya sattığını, bu hali ile davacı tarafın iddia ettiği gibi bir takas trampa işleminin mevcut olmadığını, ayrı ayrı iki satış işlemi olduğunu, gene bu hale göre ayıplı olduğu iddia edilen malın satıcısının müvekkili Duran olup, T1'nın davada taraf ehliyetinin olmadığını, davacı yanın belirsiz alacak davası açmış olup davaya konu ayıplı vasıtanın noter satım değerinin 10.000,00 TL olup, dava değerinin açıldığı anda belirlenebilir vaziyette olduğunu, belirsiz alacak davası açılamayacağını, yine davalı adına kayıtlı 34 XX 288 plakalı vasıtanın tesliminden sonra yolda arıza yaptığının iddia edildiğini...

söz edilecek olsaydı dahi Yüksek Yargıtay kararlarına göre, malvarlığına yönelik, eksik ve ayıplı işler nedeniyle manevi tazminat talep edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir....

    Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalıdan satın alınan traktör modelinin .. model olarak ayıplı satıldığı iddiasına dayalı ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu traktörün halen ruhsatında.. model tescilli olması nedeniyle ayıplı bir maldan söz edilemeyeceğini ve ayıplı mala ilişkin hükümlerin uygulanamayacağını, davacının almış olduğu traktörün iddia edildiği gib... model değil, .. model olduğunu, traktörün parçaları veya gövdesi üzerinde yazılı olan yılın üretim ile ilgili bir husus olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

      Birleşen dava ise, ayıplı mal tesliminden dolayı uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından ve tarafların dosya içeriğinde yer alan yazışmalarından 1. parti malın ayıplı olduğu, ayıbın süresinde satıcıya ihbar edildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu olan faturada gösterilen 14.700 kg malın da 1. partide ayıplı çıkan malın yerine tazmin amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda asıl dava davacısı satıcı, icra takibinde konu yaptığı mal bedelini isteyemez. Birleşen davaya gelince ise, davalı alıcı malın muayene edilmesi için yaptığı olağan harcamaları satıcıdan isteyemez. Bu nedenle birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilerek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

        Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı, ayıplı satış gerekçesi ile satış bedelini ve tazminat talep etmiştir. Davalının dosyadaki delillere ve beyanına göre araç alım satımını mesleki amaçla yapan galerici sıfatını taşıdığı, davacının ise mevcut alım satımda tüketici sıfatını haiz bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle taraflar arasındaki ihtilafın çözüm yerinin genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesinin olması gerektiği halde bu hususa dikkat edilmeksizin mevcut şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir....

          Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.”şeklinde düzenlenmiştir.Bu ayıplı maldan sorumluluğa ilişkin olarak ise 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendine göre(Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

            BORÇLAR KANUNU [ Madde 204 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ayıplı mal satışı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, 10.10.2007 tarihli fatura ile dayalı şirketten 2008 model A... A 3 S Black 2.0 Ambition markalı aracı satın aldığını, aracın ESP güvenlik sistemini taşıması gerekirken, ESP özelliği olmayan nitelikte bir otomobil teslim edildiğini, ayıplı malın değiştirilmesi hususunda davalıya yaptığı müracaatların sonuçsuz kaldığını öne sürerek kendisine teslim edilmiş bulunan ayıplı otonun geri alınarak ESP güvenlik sistemli aynı model araç ile değiştirilmesine bu mümkün olmadığı takdirde dava konusu araca ESP güvenlik sisteminin eklenmesine karar verilmesini istemiştir....

              Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde de “ ... tüketicinin onarım hakkını kullanılmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının 6’dan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumunda tüketicinin malın ücretsiz olarak değiştirilmesini talep edebileceği” hükmünün mevcut olduğunun, davacının aracının ayıplı olduğuna ilişkin iddiası kapsamında mahkemece araç üzerinde konusunda uzman bilirkişi ile keşif yapılıp rapor tanzimi sağlandığının ve bilirkişi raporunda arızaların kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalat hatasına dayalı olduğunun, gizli ayıplı sayılması gerektiğinin ve sunroof arızasının ikiden fazla üç kez meydana geldiğinin anlaşılmasına göre davalıların yerinde...

                Sayfası D-Maddesinde İse ; “ tarafımızdan yapılan tespitte, endoskopik yöntemle silindir incelemesi ve alt karter açık durumda gözle dayalı inceleme yapılmış olup, servis bilgilendirmesine göre revizyona gidilmesi durumunda onarım maliyetinin 13.000,00- 15.000,00 mertebelerine ulaşabileceği, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile dava konusu 34 XX 440 Plaka sayılı 2010 Model Jaguar Marka Xf 3.0 dizel model otomobilin üretimden kaynaklı ayıplı olduğunun tespitine, ayıplı malın tamiri için davalıya ait servise ödenen motor değişimi tamir onarım bedelinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının ayıplı mala ilişkin olarak ödediği bilirkişi ücreti ve keşif bedelleri ile tespit davası giderleri ile tespit için servise ödediği motor açma kapama bedelinin davalılardan tazminine, ayıplı malın arızasının ortaya çıkmasından tamir ve teslimine kadar geçen süre için müvekkilinin ikame araç olarak kullandığı 9 aylık araç kira giderinin ödeme...

                UYAP Entegrasyonu