Uyuşmazlık, davacının haczedilen ve toplam değeri 238.097,16 TL olan mahcuzların üzerindeki hacizlerin meskeniyet ve maişet nedeniyle kaldırılması talebine yönelik şikayete ilişkin olup temyiz kesinlik sınırının tespiti açısından davaya konu mahcuzların değeri esas alınmaktadır. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nın 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru taleplerinin ayrı ayrı (REDDİNE), 26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2151 KARAR NO : 2023/1201 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2022 NUMARASI : 2021/383 ESAS, 2022/237 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : Salihli İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/383 Esas, 2022/237 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle; Salihli 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan maişet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Açıklandığı şekilde, söz konusu ipotek şerhinin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmediğinin belirlenmesi halinde, maişiyet şikayeti yönünden, davacının haciz anında kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin malvarlığının bulunup bulunmadığı, geçimlerini nasıl temin ettikleri belirlendikten ve belirtilen eksiklikler giderildikten sonra, bilirkişi kurulundan açıklanan şekilde davacı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin elde ettiği gelirleri mevcut ise, bunlar da hesaba katılmak suretiyle, davacının aylık ve yıllık net geliri, haczedilemeyeceği ileri sürülen taşınmazlara davacının ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini karşılamak bakımından ihtiyacı olup olmadığı belirlenmelidir. Bilirkişilerce yerleşik uygulamaya aykırı olarak hesaplama yapılması karşısında, raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, meskeniyet ve maişet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinin kabulü ile, Nazilli İcra Müdürlüğünün 2019/10230 Esas sayılı dosyasından Aydın İli, Kuyucak İlçesi Yeşildere Mahallesi, 122 Ada 4 parsel sayılı bahçeli kargir ev niteliğindeki taşınmaza konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/336 ESAS - 2022/136 KARAR DAVA KONUSU : Çiftçilik Nedeniyle Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İİK.nun 82/1- 4 maddesi uyarınca maişet iddiasında bulunarak, vekil edeni adına kayıtlı Manisa İli Alaşehir İlçesi Sobran Mah. Gölbaşı Mevki 111 Ada 21 Parsel ve Manisa İli Alaşehir İlçesi Killik Mah. Kurlama Mevki 316 Ada 12 Parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Manisa 4....
Buna göre, şikayet tarihi itibariyle haciz geçerli olmakla birlikte, yargılama aşamasında süresinde satış istenmemesi nedeniyle şikayetin konusuz kaldığı, ancak, ilk derece mahkemesince davacı borçlunun meskeniyet şikayeti yönünden keşif yapılmaksızın, zabıta araştırma yazısına göre evin boş ve kullanılmıyor olması, borçlunun bakmakla yükümlü olduğu şahıslar bulunmadığı gerekçesiyle reddine, maişete dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden de gelen yazı cevapları ile çiftçilik mesleğini ifa etmediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, tarafların haklılık durumlarının tespiti bakımından kararın kaldırılarak yeniden yargılama ile keşif yapılması gerekmekte ise de, usul ekonomisi ilkesi dikkate alındığında yeniden yapılacak keşif için yapılacak giderlerin kararın niteliği itibariyle dosyaya yük getirmekten başka bir yararının olmayacağı kanaatine varıldığından, HMK'nın 331. maddesi uyarınca şikayetin reddi kararı dikkate alınarak yargılama giderlerinin davacının...
Davacı maişet nedeniyle haczedilmezlik şikayeti davası açmış, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi veya kiraya vermesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması, çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda, borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı araştırılıp tesbit edildikten sonra, kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir....
GEREKÇE :Dava İİK'nın 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir....
O halde; öncelikle taşınmazlardaki ipoteklerin durumu ve haczedilmezlik şikayetine engel teşkil edip etmedikleri belirlenmeli, ipotek şerhlerinin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmediğinin belirlenmesi halinde İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik (maişet) şikayeti bakımından yukarıda açıklandığı şekilde, davacılardan reşit olmayan (Süder dışındaki) davacıların geçimlerinin ne şekilde sağlandığı, annelerinin geçimlerine katkısının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonrasında davacıların yıllık geçinebilecekleri miktar ve taşınmazdaki ekili ve dikili ürün durumu da değerlendirilerek ek rapor alınmak suretiyle 14 parsel sayılı taşınmaza davacıların geçimini karşılamak bakımından ihtiyacı olup olmadığı belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir....