Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazların tamamı borçlu adına kayıtlı olup, tapu kaydında ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 755 Ada 16 parselde kayıtlı 8.311,00 m² miktarlı bahçe vasfında olduğu görülmektedir. Mahkeme kararına mesnet yapılan inşaat ve fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda; taşınmazın uzerinde; iki katlı betonarme evin, 2 adet basit kuraklık yapının, kargir deponun ve 3 adet hayvan ahırının bulunduğu, yapıların değerinin 330.749,70 TL olduğu, ziraat bilirkişi raporunda ise, taşınmazın bahçe olarak değerinin 62.332,50 TL olduğu ve borçlunun aynı şart ve vasıflarda köy içinde kendisine yeni bir mesken edinmesinin mümkün olamayacağı bildirilmiştir. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde, borçlunun haline münasip evin kıymeti belirlenirken, sadece taşınmazın arsa değeri ve meskenin kıymetinin belirlenmesi gerekir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. ve 82/1-12 maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair yasal mevzuat 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi borçlu tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup davacıya 103 davetiyesinin 23/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 26/01/2023 tarihinde süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....
muvazaalı olarak devrettiği taşınmazlardan olduğunu, bu nedenle davacının kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine konulan haciz nedeniyle İİK 82/12 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunması mümkün olmadığı gibi şikayette hukuki yararının da olmadığını belirterek haczedilmezlik şikayetinin kısmen kabulüne yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 25/03/2021 tarih, 2020/8283 esas 2021/3537 karar Sayılı bozma ilamı ile; "....Somut olayda, borçlu hakkında başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun taşınmazları üzerine 17/07/2013, 25/09/2014 ve 04/01/2016 tarihlerinde haciz konulduğu, borçlu tarafından aynı mahkemenin 2013/198 Esas ve birleşen 2014/14 Esas (2014/277 Karar) sayılı dosyalarında 2013 ve 2014 tarihli hacizlere yönelik olarak çiftçilikle geçimini sağladığından bahisle İİK 82/4. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, mahkemece verilen kısmen kabul kararının Dairemizce bozulması üzerine yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemenin 2016/4 Esas (2018/296 Karar) numarasına kaydedildiği, yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabulü ile taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği; yine borçlu tarafından, 04/01/2016 tarihli hacze yönelik olarak, aynı mahkemenin 2017/151 Esas (2019/171 Karar) sayılı dosyasında da maişet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu...
İcra Müdürlüğü'nün 2021/142 Talimat sayılı dosyasında haciz ve satış kararı verildiğini, söz konusu evin haline münasip tek evi olduğunu, satış ilanının tebliği ile taşınmazı üzerine haciz konulduğunu öğrendiğini beyanla meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ödemiş İcra Dairesinin 2018/4346 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından diğer borçlularla birlikte davacı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, alının ihtiyatı haciz kararı doğrultusunda şikayete konu taşınmaz üzerine 18/07/2018 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu,103 davetiyesinin 17/01/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 7 günlük yasal süre içerisinde 24.01.2019 tarihinde meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu görülmüştür. Somut olayda, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazın 1/2 hissesinin davacı borçlu adına kayıtlı olduğu, tapu kaydına göre, şikayete konu taşınmaz üzerinde Ziraat Bankası A.Ş. lehine haciz tarihinden önce tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayete ve İİK'nın 362/a maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacı istihkak davası devam ederken haczedilen menkullerin muhafaza altına alınamayacağını ve İİK'nın 362/a maddesi uyarınca eğitim öğretim dönemi sona ermeden eğitim kurumundaki menkullerin haczinin mümkün olmadığını iddia etmektedir. Dava dilekçesinde geçen istihkak davası, davacı tarafından İİK'nın 96 ve devamı maddelerine göre açılmış olan üçüncü kişinin istihkak iddiasına ilişkin dava olup, bu dava devam ederken istihkak iddiasına konu menkullerin muhafaza altına alınamayacağına dair bir düzenleme bulunmadığından muhafaza işlemine yönelik şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken olayda uygulanma yeri bulunmayan İİK'nın 362/a maddesi gerekçe gösterilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi yerinde değildir....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
K A R A R Borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunarak haczin kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesi'ne başvurduğu, Mahkemece meskeniyet şikayetinin kabulü ile ... Tapu Sicil Müd.nün .... Parsel sayılı taşınmazda davacı hissesi üzerine uygulanan haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmün alacaklı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce borçlu ...'in 25.09.2013 tarihinde icra dosyasının fotokopisini aldığı, borçlunun en geç dosya fotokopisini aldığı 25.09.2013 tarihinde hacizden haberdar olduğu kabul edilerek yedi günlük şikayet süresi geçtikten sonra 26.11.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından şikayetin süreden reddi gerekirken esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmayarak önceki kararda direnilmiştir....