Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Parsel sayılı bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, bu ara kararına davalının itiraz etmesi üzerine, tedbire itirazın reddine karar verilmiş, bu ara kararın istinaf edilmesi üzerine, dairemizin 11/10/2022 tarih 2022/1924 -149 E.K. Sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile tedbire itirazın reddine dair mahkeme kararının HMK 353/1-a6 maddesi ile kaldırılmasına, davalının tedbirde ölçülülük ve teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi talepleri konusunda da inceleme yapılarak ve taleple bağlılık ilkesi ile HMK'nın 389....

    , muhafazaların kaldırılması ve durumun eski haline getirilmesini talep etmiş, mahkemece .......

      ,muhafazaların kaldırılması ve durumun eski haline getirilmesini talep etmiş, mahkemece ......

        ,muhafazaların kaldırılması ve durumun eski haline getirilmesini talep etmiş, mahkemece ......

          Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; ıslah konusunda mahkemenin usulüne uygun ara karar oluşturmadığını, 28.10.2021 Tarihli duruşmada tam ıslah konusunda talepte bulunduklarını, mahkemece duruşmada "a-Davacı vekilinin itirazın kaldırılma ve iflas davasının tam ıslah emek istediği beyanı karşısında Yargıtay uygulaması gözetilerek bu durumun takdir olunmasına, b-Akabinde gerekirse ıslah için süre verilmesi hususun takdir olunmasına, .." yönünde ara karar oluşturulduğu, mahkemece daha sonra 02.11.2021 tarihli ara kararla " 1)Davacının itirazın kaldırılması ve iflas davasını, alacak davasına dönüştürmeye yönelik ve tam ıslah yoluyla davasını ıslah etmek istediğini açıklayan beyanı karşısında ıslahın mümkün olup olmadığı yönünde usuli araştırma yapılmasına, 6) İtirazın kaldırılması ve iflas davasının tam ıslah yoluyla alacak davasına dönüştürülmesi noktasında Yargıtay uygulaması veya doktrin görüşü tespit edilemediğinden mahkememizce bu husususun yargısal yorum ile ve ara kararların icrası...

            Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; ıslah konusunda mahkemenin usulüne uygun ara karar oluşturmadığını, 28.10.2021 Tarihli duruşmada tam ıslah konusunda talepte bulunduklarını, mahkemece duruşmada "a-Davacı vekilinin itirazın kaldırılma ve iflas davasının tam ıslah emek istediği beyanı karşısında Yargıtay uygulaması gözetilerek bu durumun takdir olunmasına, b-Akabinde gerekirse ıslah için süre verilmesi hususun takdir olunmasına, .." yönünde ara karar oluşturulduğu, mahkemece daha sonra 02.11.2021 tarihli ara kararla " 1)Davacının itirazın kaldırılması ve iflas davasını, alacak davasına dönüştürmeye yönelik ve tam ıslah yoluyla davasını ıslah etmek istediğini açıklayan beyanı karşısında ıslahın mümkün olup olmadığı yönünde usuli araştırma yapılmasına, 6) İtirazın kaldırılması ve iflas davasının tam ıslah yoluyla alacak davasına dönüştürülmesi noktasında Yargıtay uygulaması veya doktrin görüşü tespit edilemediğinden mahkememizce bu husususun yargısal yorum ile ve ara kararların icrası...

            Yargıtay 21/02/2014 tarih 1- 1 sayılı İBK'nın gerekçesinde "itiraz, ara kararı vermiş olan aynı mahkemeye (hâkime) yapılacağından bu tanım açısından kanun yolu olarak vasıflandırılamaz." "Yargılamayı sona erdirip mahkemenin dosyadan el çekmesini gerektirmediği (nihai karar olmadığı) için tek başlarına temyiz edilemeyen ara kararları ancak, bir nihai karar olan hüküm ile birlikte temyiz edilebilir." denmiştir. İlk derece mahkemesinin istinafa getirilen kararı ara karar niteliğinde olup itiraza tabidir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin 04.06.2021 tarihli geçici hukuki koruma tedbirinin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurma imkanı yoktur....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesinin ara kararı yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; sundukları delillerden yangının ... marka kesintisiz güç kaynağından başladığı tespit edildiğinden ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılması, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talepler, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 391 (3) maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılması ve İcra ve İflas Kanunu'nun 258 (3) maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemlerine ilişkindir. Davacı taraf sigortalısına ödediği hasar bedelini rücuen davalıdan tahsilini talep etmektedir. 6100 Sayılı HMK'nın 389 ve devamında ihtiyati tedbir düzenlenmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının, nafaka alacağının tahsili için ......

                SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu