Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; Dairemizce mahallinde maden mühendisinin de katılımı ile oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, dosyaya sunulan işletme ruhsatı ve krokileri taşınmaza uygulanıp, taşınmazın ruhsat sahasında kaldığı ve maden üretimine elverişli olduğunun anlaşılması halinde taşınmaza maden sahası olarak değer biçilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi gerekcesiyle bozulmuş olup, bozma sonrası yapılan incelemede taşınmazın ruhsat sahası içerisinde kaldığı belirlenmiştir....

    Şirketinin kalker üretimi için maden ruhsatı almış olduğu, 1987 yılından itibaren üretim yapmaya başlayan Şirketin üretimin bir bölümünü çeşitli yıllarda imzalanan rödevans sözleşmeleri ile başkaca şirketlere devrettiği belirtilerek bu şirketlerin isimlerine yer verilmiş olup davalı ... Makine Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi de bu şirketler arasında yer almaktadır. 20. Mevcut dosya kapsamına göre davalının 357 parsel sayılı taşınmazın maliki ve maden ruhsatı sahibi olan dava dışı ... Maden İnşaat Makine Taahhüt Ticaret Limited Şirketi ile yapılan sözleşme kapsamında faaliyetini sürdürdüğü anlaşılmaktadır. 21. Bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında “…dava konusu alanda hangi işletmenin tescil harici alanın neresini ne miktarda kullandığı, hangi şirketin ne kadar malzeme aldığının teknik yönden tespitinin mümkün olmadığı” belirtilmiştir. 22. Aynı alanda üretim yapan dava dışı diğer şirketlere karşı da davacı Hazine tarafından benzer davalar açılmış, ......

      Rödovans sözleşmesinde ruhsat sahibi madenci, rödövansçının sahada maden işletmesi için gerekli olan bütün ortamı sağlamak zorundadır. Maden ruhsat sahibinin birden fazla maden sahası varsa her bir maden sahasının işletme hakkını değişik kişilere rödövans karşılığı verebilir. Böyle bir durumda Maden Kanunu'nun 5. maddesindeki hakların hisselere bölünmezliği hükmüne aykırı değildir. Çünkü her bir maden sahası için geçerli olan maden işletme hakkı kendi içinde hisselere bölünüp işletilmek üzere farklı kişilere verilmemektedir. Maden işletme ruhsatı belli bir bölgedeki maden ruhsat sahası için geçerlidir. Başka bir deyişle her maden sahası için bir maden ruhsatı, arama ruhsatı ve bir de maden işletme ruhsatı bulunmaktadır. İşletme ruhsatı; işletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için verilen yetki belgesidir. Rödövansçıya devredilen, sadece işletme hakkıdır. İşte, bu işletme hakkının hisselere bölünmesi Maden Kanunu tarafından yasaklanmıştır....

        Rödovans sözleşmesinde ruhsat sahibi madenci, rödövansçının sahada maden işletmesi için gerekli olan bütün ortamı sağlamak zorundadır. Maden ruhsat sahibinin birden fazla maden sahası varsa her bir maden sahasının işletme hakkını değişik kişilere rödövans karşılığı verebilir. Böyle bir durumda Maden Kanunu'nun 5. maddesindeki hakların hisselere bölünmezliği hükmüne aykırı değildir. Çünkü her bir maden sahası için geçerli olan maden işletme hakkı kendi içinde hisselere bölünüp işletilmek üzere farklı kişilere verilmemektedir. Maden işletme ruhsatı belli bir bölgedeki maden ruhsat sahası için geçerlidir. Başka bir deyişle her maden sahası için bir maden ruhsatı, arama ruhsatı ve bir de maden işletme ruhsatı bulunmaktadır. İşletme ruhsatı; işletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için verilen yetki belgesidir. Rödövansçıya devredilen, sadece işletme hakkıdır. İşte, bu işletme hakkının hisselere bölünmesi Maden Kanunu tarafından yasaklanmıştır....

          Davalı tarafından sunulan ve itiraz edilmeyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün 05/10/2015 tarihli cevap yazısında; borçlu adına kayıtlı maden ruhsatı üzerine haciz şerhinin işlendiği belirtilmiştir. 05/10/2021 tarihinde mahallinde yapılan haciz işlemine ilişkin tutanağın kapsamına bakıldığında da, borçlu şirket temsilcisinin hacze konu malların haczedilemeyeceğini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 40. maddesinin 1. fıkrası ile; madenin işletilmesi için gerekli olan ve tek başına bir değer ifade eden her türlü malın münferiden haczi yasaklanmıştır. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; haczi mümkün olan kıymetler belirtilmiş ve hangi durumlarda haczin yapılabileceği belirlenmiştir....

          İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Orman Kanunu'nun 16. maddesine göre verilecek maden arama, maden işletme, maden tesis ve altyapı tesis izinlerinin ve bu konudaki iptal işlemlerinin Çevre ve Orman Bakanlığının yetkisi dahilinde olduğu açıkça belirtilmekte ise de, davacı şirketin sahip olduğu maden işletme ruhsatı sahası içinde bulunan ormanlık alan için idareden iznin uzatılması ve temdit işleminin yapılmasının istenildiği, bu başvuru üzerine hazırlanan Maden İşletme ve Altyapı Tesisi Yeni İzin Raporunda, Orman Bölge Müdürlüğü'nce izin verilmesinde sakınca olmadığının belirtildiği, bu duruma göre izin temdit ve uzatma talebinde bulunulan ormanlık alan için izin verilmesinde sakınca yoktur şeklinde düzenlenen raporun geçerli olduğu gözönüne alındığında, davacı şirketin izin temdit ve uzatma başvurusunun hiç bir gerekçe gösterilmeden reddine ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı bu nedenle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

            İdare Mahkemesinin ... tarih ve E..., K:... sayılı kararında; kanun hükmünde belirtilen şartların yerine getirilip getirilmediği değerlendirilerek gerekli şartların yerine getirilmesi halinde maden arama ruhsatı verilmesi gerekirken, 3213 sayılı Maden Kanunu'nda öngörülmeyen ve kişilerin kanundan doğan haklarını idari düzenleme ile sınırlayan 2012/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde maden arama ruhsatı talebinin uygun bulunmadığından hareketle tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, davaya konu işlemin dayanağı 2012/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi'nin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan ve Danıştay Sekizinci Dairesi'nin E:2014/7883 sayılı dosyası ile bakılan davada; dava konusu Genelge ile maden mevzuatında öngörülmeyen ayrı bir izin müessesesi getirildiği, bu hali ile dava konusu Genelgenin, maden ruhsatları bakımından kısıtlayıcı hükümler içeren ve üst hukuk normu olan Maden Kanunu ve Madencilik Faaliyetleri...

              ile değişik 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 17. maddesinde belirtilen maden arama sondajı yoluyla karot, kırıntı ve numune alma faaliyetlerinde bulunulduğu için maden arama projesinin ÇED Yönetmeliği kapsamı dışında olduğu, ÇED yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasına gerek bulunmadığı anlaşıldığından, müdahil … Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına verilen IV.Grup maden arama ruhsatı için ÇED Yönetmeliği Hükümlerinin Uygulanmasına Gerek Bulunmadığına ilişkin dava konusu … tarih ve … sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, maden ruhsatı alınan alana elatmanın önlenmesi isteğine isteğine ilişkin olup, karar Asliye Ticaret Mahkemesinden verilmiştir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 19.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2022 NUMARASI : 2021/344 ESAS, 2022/541 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce 200903319 sicil numarası T5 Şirketine IV. Grup maden (altın) işletme ruhsatı ve işletme izni verildiğini, Balıkesir İli Altıeylül ilçesinde T5 Şirketi uhdesinde bulunan 2009033 19 sicil no'lu IV....

                  UYAP Entegrasyonu