Mahkemece davacı kadın lehine hükmedilen boşanmadan kaynakla 10000 TL. maddi ve 10000 TL. manevi tazminat ile 10433,91 TL. ziynet alacağı ve 11265 TL. katılma alacağına ilişkin hükümler ayrı ayrı karar tarihindeki kesinlik sınırı 15910 TL'yi aşmayıp, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme sınırı altında kaldıklarından kesindir. Açıklanan nedenle davalının maddi tazminat, manevi tazminat, ziynet alacağı ve katılma alacağına yönelik karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davalının karar düzeltme dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.05.2019 (Per.)...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T4 istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hakkında 2.000 TL nafaka ve 65.000 TL maddi-manevi tazminat ödemesine hükmedildiğini, mevcut şirketinin iflasından dolayı herhangi bir geliri bulunmadığını, ekonomik anlamda zor günler yaşadığını, ödeyecek gücü bulunmadığını, ziynet eşyalarının davacıyla birlikteliği sırasında beraber tamamının nakite dönüştürülerek kullanıldığını ve bahsi geçmeyen 8800 TL değerindeki pırlanta yüzük, 2 adet ödemesi tarafınca yapılan 6.520 TL değerindeki alyansların ve 19.300 TL değerindeki altın setin davacı tarafta kaldığını belirterek yerel mahkeme kararına itiraz ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında (TMK m.166/1) ve kişisel eşya davasında davalı taraf, kabul edilen maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarına,kabul edilen ziynet eşya alacağına karşı süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Maddesi gereğince zinaya dayalı boşanma davanın reddine, tarafların TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, kadın yararına 400 TL tedbir, 500 TL yoksulluk nafakası ile 14.000 TL maddi, 13.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak, davacı kadına verilmesine, davacının ziynet eşyaları talebinin reddine, karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; maddi-manevi tazminat miktarları, yoksulluk nafakasının ÜFE oranında arttırılması, reddedilen zinaya dayalı boşanma davası ve ziynet eşyası yönünden, davalı taraf; kusur tespiti ve davacı lehine hükmedilen tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğu, asıl davanın reddi gerektiği, erkek eş lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin hukuk aykırı olduğu, müvekkilinin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğu ve ziynet alacağı taleplerinin kısmen kabulüne karar verilerek müvekkili aleyhine ücreti vekalete hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürüp yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl dava ve karşı davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma , ayrıca, karşı davada davalı kadının ziynet alacağı talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
yatırım aracı olarak da kullanabilme ve zenginleşme şansı olan müvekkilinin uğradığı maddi zararın giderildiği anlamına gelmeyeceğini, ziynet eşyaları bedelinin yanı sıra 30.000,00 TL olan toplam talep üzerinden ziynet eşyaları bedeline ek olarak kısmen reddine karar verilen 6.740,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Mahkemece dava konusu altınların miktarı, niteliği ve neden erkekte kaldığı hususunun tam olarak ispatlanamadığı gerekçesiyle ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve tanık beyanlarından kadının talep ettiği ziynetlerin varlığı ve niteliği sabit olup, yine dinlenen tanık beyanlarına göre dava konusu altınların davalı tarafından bozdurulduğu ve bedelinin davacı kadına verilmediği, davalı erkeğin ziynet bedelini de alarak davacının teyzesiyle kaçtığı anlaşılmaktadır. Öyleyse kadının ziynet alacağı davasının kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile ziynetlere ilişkin talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin haksız olduğu ve maddi ve manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğu, davacı kadın vekili tarafından ise, maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok az olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik-sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kocanın tam kusurlu olduğu, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, boşanmakla en azından davalı kocanın maddi desteğinden yoksun kalacağı anlaşılan davacı kadın lehine maddi tazminata ve davalı kocanın fiziksel şiddet içerir davranışları ve hakareti nedeniyle, kişilik hakları zedelenen davacı kadın lehine manevi tazminata hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, yerel mahkemece takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının...
GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı davasına ilişkin (TMK m.166/1, 226) eldeki davalarda, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Davacı-davalı kadının, tazminatların miktarlarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları ile boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile evliliğin süresi dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu anlaşıldığından, davalı-karşı davacı tarafın maddi ve manevi tazminatın miktarlarına yönelik istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararındaki maddi ve manevi tazminata...
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve davaya konu kasanın kirasının ödendiği ve anahtarının da mevcut olduğu gözetildiğinde kasanın kiralandığının anlaşıldığı, kasaya konulan mallar ile ilgili herhangi bir tutanak usulü bulunmadığından beyanın esas olduğu, aksi kanıtlanamadığı için davacının var olduğunu iddia ettiği ziynet eşyalarının kasada olduğunun kabulü gerekeceği, bu ziynet eşyalarının güncel değerine davacı lehine maddi tazminat olarak hükmetmek gerektiği, ziynet eşyalarının kaybından dolayı duyulan üzüntü nedeniyle davacının aşırı zenginleşmesine ve davalının maddi değer kaybına uğramayacağı uygun bir miktara davacı lehine manevi tazminat olarak hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 68.835,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece verilen kararda karşı dava reddedilirken davalarının kabul edildiğini, ancak müvekkilin yaşadığı maddi manevi zararların tazmini hususunda belirlenen miktar ve ziynet alacağı taleplerinin reddi hususunda verilen kararın açıkça hukuka, mevzuata ve emsal kararlara aykırı olduğunu, tarafların boşanması hususunun kesinleştirilmesine, müvekkil lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın dava dilekçelerinde belirttikleri miktarlar doğrultusunda artırılmasına, miktarı hususunda sonrasında ıslah işlemlerini tamamladıkları ziynet alacağı taleplerinin reddi hususunun bozulmasını, ziynet taleplerinin kabulüne ve bu hususta belirlenen yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı T3 üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir....