Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar mahkemece, dava konusu ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenmiş ise de; davalının kişisel değer yargısı niteliğindeki ifadelerinin küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi- manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı ile aralarındaki alacak davasından söz eden davalının, alacak uyuşmazlığı ile ilgisi olmayan bir konuda açıklama yaparak, hiç bir emare bulunmadığı halde davacı hakkında hırsızlık gibi yüz kızartıcı bir suçtan şikayetçi olması, şikayet hakkı sınırının aşılması niteliğinde olup davacının kişilik haklarına saldırı oluşturur. Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle manevi tazminat isteminin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle manevi tazminat istemi yönünden BOZULMASINA; maddi tazminat istemine yönelik temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Davacı ... vekili... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 11/12/2012 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, tarihli nüshasında yer alan “ başlıklı haberin gerçek dışı olduğunu, kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          Davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı, davalının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Bu durumda boşanmada kusuru bulunmayan davalı yararına, boşanma yüzünden zedelenen mevcut veya beklenen menfaatleri karşılığı uygun miktarda maddi tazminat (TMK. md 174/1) ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle uygun miktarda, manevi tazminat (TMK. md. 174/2) takdiri gerekirken, davalının bu isteklerinin reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.06.2012 (Pzt.)...

            Asıl ve birleşen dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılardan ... Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen davada davacı vekili, ... Gazetesinin 17/10/2009 tarihli sayısında davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde yayınlanan haber nedeniyle, ... 2....

              Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden maddi tazminat isteminin reddine ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden maddi ve manevi tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; ...... Gazetesinin 25/06/2014 tarihli nüshasında yayınlanan “......” başlıklı haberde bir resme de yer verilerek müvekkilinin cemaatin gölge abisi olduğuna dair haber yapıldığını, aynı gazetenin 28/06/2014 tarihli nüshasında yayınlanan “Müftünün Paralel Yapı İsyanı” başlıklı haberde .........

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, BK m. 42, 43, 44, 49) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir....

                    Davacı, davalı tarafından çeşitli gazete ve televizyonlara gönderilen basın açıklamasında kendisi hakkında kullanılan ifadelerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı olarak davacının yazılarında yer alan haksız eleştirilerine cevap verdiğini, kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının açıklamasının davacının kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu