Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

D.Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : Doktrinde ve yargı içtihatlarında; bir kişinin hukuka aykırı eylem veya işlem nedeniyle uğradığı değer kaybı, acı, ruhsal elem ve üzüntüler şeklinde ortaya konulan "manevi zarar"ı doğuracak ve manevi tazminat verilmesini gerektirecek durumların; ölüm, bedensel zarar ve kişilik haklarına saldırı hallerinde sözkonusu olabileceği genel kabul görmüştür. 2577 zayılı Yasanın 28.maddesine dayanılarak, yargı kararının uygulanmaması nedeniyle açılacak manevi tazminat davalarında tazminata hükmedilebilmesi; hizmet kusurunun yanısıra bir manevi zararın varlığı koşuluna bağlıdır....

    TBK’nin 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK’nin 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır (Bkz. Prof Dr. Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, yirminci baskı, S.202-208)....

      Davacılar, yerel olarak yayımlanan Yön isimli gazetenin Ağustos 2011 sayısında .... 3-5 Ağustos 2011 tarihinli toplantılarıyla ilgili olarak verilen haberde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu haberin davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu haber incelendiğinde;....yaptığı konuşmanın, davacılardan ...'nun daha önce yapmış olduğu bir seçim konuşmasına benzetildiği anlaşılmaktadır. Haberde, davacılardan ...'na yönelik bir ifade yer almamaktadır. Şu durumda ...'nun kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilebilecek bir durum söz konusu değildir. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacılardan ... yönünden istemin tümden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        Mahkemece de kabul edilen ve gerçekleşen bu kusurlu davranış kadının kişilik haklarına saldırı niteliğini taşımamaktadır. Erkekten kaynaklanan kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki başkaca bir hadisenin varlığı da ispatlanamamıştır. Manevi tazminatın şartlarının oluşmaması nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.04.2016 (Pzt.)...

          Hukuk Dairesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... ve diğerleri aleyhine 29/04/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; tazminat talebinin esastan reddine dair verilen 17/11/2016 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 23/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

            Manevi tazminatın dayanağı 4721 sayılı TMK.nun 24 ve (eski) 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddeleridir. TMK.nun 24. maddesi "Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır." Manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığı aranmalıdır. Burada kişinin bedensel ve ruhsal ve sosyal bireyliğinin korunması söz konusudur. Somut olayımızda davacının kişisel haklarına ilişkin bir saldırı söz konusu değildir. Bu durumda karşı taraf yönünden manevi tazminatın şartları oluşmamıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ..... aleyhine 12/05/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, .... Gazetesinin 05/04/2011 tarihli sayısında “İşadamlarında “yandaş işadamı” rahatsızlığı” başlıklı haber ve içeriğinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek manevi zararının tazminini talep etmiştir....

                Davalı-davacının, şans oyunu oynaması, maddi durumunun iyi olmasına rağmen bakım yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesi manevi tazminatla sorumlu tutulması için yeterli değildir. Bunun dışında davalı-davacı erkeğin davacı-davalı kadının kişilik haklarına saldırı sayılabilecek başkaca bir kusurlu davranışı da ispatlanamamıştır. Bu durumda davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda (l). bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.05.2015(Çarş.)...

                  Davacı kadın yararına manevi tazminatın (TMK. m.174/2) şartları oluştuğu nazara alınarak lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken kusur belirlemesinde yanılgıya düşülerek kusurların kadının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı gerekçesiyle bu isteğin reddine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönlerinden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.02.2016 (Pzt.)...

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tehdit sebebiyle açılan manevi tazminat talebinden ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesi ve Borçlar Kanunu'nun 49 ve TBK 58. maddesi gereğince kişisel değerlere saldırı halinde manevi tazminata hükmedilmesi için; Kişilik haklarına saldırının bulunması, saldırının hukuka aykırı olması, kişinin haksız olan eylemden dolayı manevi zarara uğramış olması gerekir. Bu üç şartın bir arada olması halinde kişinin kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat sorumluluğu doğabilecektir. Adana 33....

                    UYAP Entegrasyonu