Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Turizm İşletmeleri A.Ş. ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ... Televizyon Radyo Yay. San. ve Tic. A.Ş. ve diğerleri aleyhine 01/04/2014 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili; ... TV kanalında davalılardan ...'...

    in davacı ile yakınlaştığını ve bir süre birlikte yaşadıklarını, bu süreçte davalıların davacıyı ekonomik olarak kullandıklarını, davacı tarafından davalıların isteklerine cevap verilmemesi üzerine davalıların kardeşi olan dava dışı Kadir ile davacı arasında yaralama olayının yaşandığını, bu olayın akabinde davalıların tehdit ve şantajla defalarca kendilerine tecavüz ettiği ve davalılardan Hacer'e ait olan aracı çaldığından bahisle davacı hakkında şikayetçi olduklarını, söz konusu şikayetlerin beraat ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlandığını, tüm bu olayların maddi ve manevi olarak davacıyı olumsuz etkilediğini belirterek; oluşan manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalıların eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      davacının karşı davaya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Asıl dava, haksız şikayet ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi, karşı dava ise kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı erkeğin, davacı eşinin hastalandığı zamanda ilgilenmediği ve hastaneye götürmediği de kanıtlanmıştır. Davalı erkeğin boşanmaya neden olan bu kusurlu davranışları aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir (TMK m. 174/2)....

          Mahkemece, toplanan delillere göre davalının, davacının eşi ile evli olduğunu bilerek ilişkiye girdiği, davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. TMK'nın 185. maddesine göre, “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” Aynı Kanun'un 174. maddesine göre de, “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Eşya İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi gereğince manevi tazminata hükmedilmesi için boşanmaya sebep olan olayların, tazminat talep eden tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması gerekir. Toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkekten kaynaklanan ve davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanmış değildir....

              Davalı tarafından davacı hakkında yapılan isnatların maddi bir olguya dayanmadığı ve ifade özgürlüğü kapsamında korunması gereken kişisel değer yargısı niteliğinde olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır. Şu durumda; kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı yararına uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Bölge adliye mahkemesince, davacı-karşı davalı erkeğin eşi ve ortak çocuk ile yeterince ilgilenmeyip evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri ihmal ettiği gerekçesiyle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ancak erkeğin bu kusurunun kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle, erkeğin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusu kabul edilerek kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı erkeğin, evlilik sırasında geçirdiği rahatsızlık sonrasında görme engelli duruma düşen eşi ile ilgilenmemesi kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder. Toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda manevi tazminat talep eden kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır....

                  ve gazetenin internet sitesinde, davalılardan ... tarafından kaleme alınan “ .. ” başlıklı köşe yazısında hakaret niteliğinde küçük düşürücü ifadelerle kişilik haklarına zarar verildiğini belirterek manevi tazminat ve kararın yayımlanması isteminde bulunmuştur. Davalılardan ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yazıda geçen ifadelerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle manevi tazminat yönünden istem kabul edilmiş, yayın istemi reddedilmiştir. Davaya konu yazıda, davacının evrim teorisi hakkındaki görüşlerine atıfta bulunularak, çeşitli olaylar karşısındaki davranış ve açıklamalarının eleştirildiği, yazı bir bütün olarak değerlendirildiğinde eleştiri sınırlarında kaldığı, kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kısmen kabulü doğru görülmemiş; kararın bozulması gerekmiştir....

                    kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu