kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, basın yolu aracılıyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İlçesi ... köyünde bulunan prefabrik tuvalet kabininin ilçe kaymakamının talimatı ile bulunduğu okuldan alınmak üzere gezi parkına götürüldüğünün yazıldığını ve söz konusu yazı içeriğinde kendisine yönelik ağır hakaretlerde bulunulduğunu bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek uğranılan manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davaya konu yazıda, kişilik haklarına bir saldırı olmadığı gibi davaya konu yazının fikir ve düşünce hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, eleştiri sınırlarının dışına çıkıp, adeta davacıyı hasım ilan ederek, kamuoyunun gözünde küçük düşürmeye yönelik hakaretvari haber yayınladığı bu durumunda kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir....
ve gazetenin internet sitesinde, davalılardan ... tarafından kaleme alınan “ .. ” başlıklı köşe yazısında hakaret niteliğinde küçük düşürücü ifadelerle kişilik haklarına zarar verildiğini belirterek manevi tazminat ve kararın yayımlanması isteminde bulunmuştur. Davalılardan ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yazıda geçen ifadelerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle manevi tazminat yönünden istem kabul edilmiş, yayın istemi reddedilmiştir. Davaya konu yazıda, davacının evrim teorisi hakkındaki görüşlerine atıfta bulunularak, çeşitli olaylar karşısındaki davranış ve açıklamalarının eleştirildiği, yazı bir bütün olarak değerlendirildiğinde eleştiri sınırlarında kaldığı, kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kısmen kabulü doğru görülmemiş; kararın bozulması gerekmiştir....
Davacı vekili; davalı hakkında davacıya yönelik hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle devam eden...Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/39674 esas sayılı dosyasında, davalının 28/07/2010 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde yer alan beyanların hakaret ve haksız saldırı niteliğinde olduğunu ve kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, uğramış olduğu manevi zararın tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; müvekkilinin polis merkezinde verdiği ifadede yer alan beyanların doğru olduğunu, tehdit ve hakaret içermediğini ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalı tarafından soruşturma safhasında vermiş olduğu ifadede kullandığı sözlerin savunma sınırlarını aştığı ve davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusuru davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2018(Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata (TMK m. 174/2) hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebebiyet veren vakıaların tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğini taşıması zorunludur. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen davacı erkeğin kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir....
Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 19/04/2017 gün ve 2016/10535-2017/2067 sayılı ilamı ile, "... yayın tarihi, yayındaki anlatım şekli ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir..." şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur....
T.. aleyhine 30/03/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; TBMM'nin 24/04/2010 tarihli 93. Birleşiminde davalı milletvekili tarafından kendisine hakaret edildiğini ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı erkeğin kumar ve bahis oyunları oynaması tek başına davalının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Davalı erkekten kaynaklanan, davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir eylemin varlığı kanıtlanamadığına göre, Türk Medeni Kanununun 174/2. madde koşulları oluşmadığı halde, davacı kadının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir....