Tüketici Mahkemesi'nden verilen 2011/76 Esas, 2012/299 Karar sayılı kararın kesinleştiği, davacının haksız haciz işlemleri nedeniyle uğradığı zararların bilirkişi incelemesi ile toplam 13.600,06 TL olarak belirlendiği gerekçesi ile bu miktarın 2.000 TL'sinin dava tarihinden, bakiye 11.600,06 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline, olay nedeniyle davacı lehine 3.000 TL manevi tazminat takdirine ve manevi tazminatın icra takip tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, hakkında yapılan icra takibine karşı menfi tespit davası açmış ve bu davada davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli takip tazminatının reddine karar verilmiş, karar derecattan geçerek kesinleşmiştir....
müvekkili T1 ait olmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında alınan cihazla ilgili olarak oluşan borçlar nedeniyle müvekkili aleyhine Bodrum 1.İcra Müdürlüğü 2015/6060 Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını belirterek icra takibinin durdurulmasına, müvekkilinin kişilik hakkına saldırı da bulunan davalılardan müvekkilinin mağduriyeti nedeniyle 25.000 TL manevi tazminat ve 5.000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bankası AŞ aleyhine 14/08/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkili hakkında ... Bankası ... Şubesine ait sahte olarak 11/11/1999 tarih ve 1999/382 sayılı müşterek ve müteselsil borç senedi tanzim edildiğini, bu borç senedinden dolayı müvekkili adına ......
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2017 NUMARASI : 2014/1064 E - 2017/538 K DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin Şişli İcra Müdürlüğünün 2005/22159 Esas sayılı dosyası ile 22.11.2000 tarihli 141 TL'lik fatura borcu nedeniyle müvekkili adına kaçak elektrik faturasının tahsili için 10/11/2005 tarihinde icra takibi başlattığını, takibe itiraz ettiklerini, itirazın iptali davası ve kaçak kullanım nedeniyle C. Savcılığına şikayet yapılmaksızın 08/07/2014 tarihinde takibe konu haksız borçtan dolayı elektriğinin kesildiğini, ödemiş olduğu fatura bedeli ve elektrik kesintisiyle bozulan gıda ürünleri için 1.820 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminat talebiyle huzurdaki davayı açmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2012/452 esas ve 2012/21265 esas sayılı takip dosyalarında davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu ... aleyhine icra takibi yapıldığını, ...'in davacılardan ... ve ...'in oğlu, diğer davacı ...'in ise kardeşi olduğunu, ...'in ikametinin farklı bir adres olmasına rağmen ikamet ettikleri evde dava konusu icra takipleri nedeniyle haksız şekilde haciz uygulandığını belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davaya konu her iki icra dosyasında da hacizlerin borçlu ...'in mernis adresinde yapıldığı, haczedilen malların borçluya ait olmaması halinde istihkak davası açma hakkı bulunduğu, hacizlerin yapılmasında usule aykırı bir yön bulunmadığı, borçlunun hatasından kaynaklandığı ve borçlu ile davacılar arasında çok yakın akrabalık ilişkisi bulunduğu nazara alındığında katlanılabilir bir durum olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir. Davaya konu ... 18....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/11/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisi aleyhinde Bakırköy 4. İcra Dairesinin 2007/4880 esas sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, takibe konu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle şikayet yoluna başvurduğunu ve .......
İcra müdürlüğünün 2015/13491 Esas sayılı dosyasına konu borcun 06/11/2015 tarihinde ödendiği, ilgili borç ödenmesine rağmen ödemeni ertesi günü İstanbul 8. İcra müdürlüğünün 2015/646 Tal. Sayılı dosyası ile evine hacze gelindiği, bu takibin haksız ve hukuka aykırı olduğu, iş bu sebeplerle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince manevi tazminat isteminin tümden reddi ile maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
HD 2018/2432 esas, 2020/1371 karar sayılı ilamında; "dava, haksız haciz sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde hak veya alacağın mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusu olacaktır. Bu bilgiler ışığı altında; somut olayda; davalı ... davacı aleyhine .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından 75.000.-TL tutarlı çek için icra takibi yaptığı,yapılan icra takibinde gösterilen borçlunun ünvanı ... ve Ticaret Ltd.Şti olup, davacının unvanının ise ... San.ve Tic.Ltd.Şti olduğu, bu konuda ... Ticaret Sicili Müdürlüğünden gönderilen 19.11.2013 tarih ve ... sayılı yazı ile ekinde bulunan davacıya ait kuruluşunu gösterir Ticaret Sicili Gazetesinde davacının ünvanının ... San.ve Tic....
Dolayısıyla, aynı gerekçelerle davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının doğru olup davacıların, somut olayda haksız icra takibi ve haksız savcılık şikayeti olduğu iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat şartlarının oluştuğu ve taleplerinin kabul edilmesi gerektiği yönündeki istinaf itirazlarının haklı olmayıp reddedilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesinde belirtilen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasındaki kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda istinaf incelemesi sırasında istinaf talebinin esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durum istinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller kapsamında yer almaktadır....
Davacının zararının oluşması tek başına manevi tazminat istemesini hakkı vermez ise de haksız haciz uygulamasına neden olarak kişilik haklarına zarar verdiği iddiası bakımından ise ağır kusur ve kötüniyet bulunması hali manevi tazminat sorumluğunu gerektirir. Kötüniyetli ve ağır kusurunun varlığı ispatlanamadığından davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....