Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

durumunun yanı sıra müvekkilinin kandırılmış olması nedeniyle davalıların eyleminin TBK m.49 uyarınca haksız fiil niteliğinde olduğunu, müvekkiline karşı başlatılan icra takibinde talep edilen ve boşanma ilamında yer alan maddi ve manevi tazminat kalemlerinin tamamen haksız olduğunu, tüm bu nedenlerle icra takibinin öncelikle teminatsız olarak aksi kanaatte olunur ise teminat karşılığında durdurulmasına ve iş bu davanın sonucunun beklenilmesine, hüküm altına alınacak alacağın tahsil edilememe riskine karşılık davalıların tüm taşınır ve taşınmazlarına kararın kesinleşmesine kadar cebri icra yoluyla satışı ve 3.şahıslara devri engelleyici nitelikte ihtiyati haciz şerhi konulmasına, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla haksız fiil nedeni ile uğranılan maddi zarar için şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline ve 400.000,00 TL manevi tazminatın haksız...

Türk A.Ş.’nin sözleşmeli avukatları olarak görev yapan davalılar tarafından, vekil sıfatıyla yürütülen icra takibi sırasında, kendisinden yapılan bir kısım tahsilâtların icra dosyasına yansıtılmayarak fazla ödeme alındığını, haksız şekilde evine hacze gelindiğini, davalılar hakkında ağır ceza mahkemesinde görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığını belirterek, maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır....

    Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/05/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine, manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı tarafça ......

      Mahkemece, davacı aleyhine yapılan icra takibinin haklı olduğu, davacının davalı bankanın ihtiyati haciz kararına itirazını kabul ettiğini fakat davacının banka hesabındaki blokenin ve araç üzerindeki haciz kaydının belli bir süre kaldığından manevi tazminatın şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Olayların gelişimi dikkate alındığında haciz işleminin salt davacıya zarar vermek amacıyla yapıldığı, başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez. Şu durumda, manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerinde değildir; kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        Karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunarak; ödeme emri incelendiğinde T4 adına iki kez manevi tazminat geçmiş gün faizi talep edilmiş olup T5 yönünden manevi tazminat geçmiş gün faizi talep edilmemiş olduğunun görüleceğini, ödeme emrinin son kısmında yer alan ve 3.383,00 TL olarak yazan kısmın T5 yönünden takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminat faizi olup alacaklı isminin sehven yanlış yazıldığını, yapılan bu işlemin maddi hata niteliğinde olup, HMK 124 uyarınca düzeltilmesinin mümkün olduğunu, Yargıtay uygulamalarının da bu şekilde olduğunu, sehven yapılan bu hatanın düzeltilmesi amacıyla icra müdürlüğüne talep gönderdiklerini ve icra müdürlüğünce bu talebe istinaden yeniden icra emri çıkarıldığını, mahkemece araştırılmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Yargıtay Kararı Dairenin 14.09.2022 tarihli ve 2020/8476 E., 2022/5862 K. sayılı kararıyla "... 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki 3, 4 ve 5. nolu bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, haksız icra takibi sebebiyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde 50.000.-TL manevi tazminat yanında, haksız takip nedeniyle davalı tarafından alacağa mahsuben alınan gayrimenkullerin değerinin hesaplanarak davalının işbu bedel kadar maddi tazminata mahkum edilmesini istemiş, mahkemece talebin açıklanması hususunda süre verilmesi üzerine de 16.03.2009 havale tarihli dilekçesinde alacağa mahsuben satın alınan gayrimenkullerin kıymet taktiri bedelleriyle satın alma bedelleri arasındaki farkın 91.333....

          ---- sayılı dosyası ile ---- tutarında icra takibi açıldığını, davacının dairenin ödenmesi için bankadan kredi çektiğini, bu durumda davacı daireyi ---- bedel ile sattığını, bu nedenlerle---- sayılı dosyasından davalının da mesul olduğunun tespiti ile dava tarihi itibariyle icra dosyası kapak hesabı yapılarak bu tutardan taşınmazın satıldığı---- mahsup edilmek suretiyle hesaplanacak tutardan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik --- maddi ve -----manevi zararın tazminini, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını, mümkün değilse bu tutarların haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

            Ayrıca davanın dayanağı olan eylem (haksız haciz), haksız fiil niteliğinde olup davanın bu niteliği göz önüne alınarak hüküm altına alınan maddi tazminata, haksız eylem tarihi olan haksız haciz tarihinden 09.03.2018 tarihinden itibaren ve tarafların tacir olduğu da gözetilerek avans faizi uygulanması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm cihetine gidilmiştir. Davacı vekilinin haksız haciz nedeniyle manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde; Haksız icra takibi ve haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 6098 sayılı T.B.K'nun 58. Maddesinden kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı sonuca etkili olup ayrıca ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d)....

              ın, katılanların ise davacılar ... ve ...'un olduğu, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı ve sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği veya borçluya ait olmadığını bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir....

                ndan kendisine emekli maaşı bağlanıldığını, müvekkilinin emeklilik süresi içerisinde davalı bankadan kredi kullandığını, kredi borcunu ödeyememesi nedeniyle davalı tarafından başlatılan icra takibi sırasında müvekkilinin emekli maaşının tamamına haciz konularak tahsil edildiğini, bu nedenle açmış olduğu dava sonrasında yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu tespit edilerek müvekkilinin emekli maaşına konulan haczin kaldırıldığını, ancak davalı banka tarafından tahsil edilen paraların ödenmediğini, haciz işlemi nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi anlamda zarara uğradığını ileri sürerek 5.000,00 TL maddi 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 8.12.2014 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat talebini 22.100,00 TL'ye ıslah etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından .......

                  UYAP Entegrasyonu