Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olduğu gerekçesi ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. 1- Somut olayda; her ne kadar davacı, Kurumun hatası nedeniyle bankaca başlatılan icra takibi nedeniyle faiz, takip masrafı ve vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını iddia etmiş ise de; bankanın anılan kredi sözleşmesi kapsamında iki taksitin ödenmemesini takip eden 30 günlük sürenin bitimini beklemeden davacı aleyhine kredi sözleşmesine konu borcun tamamının muaccel hale geldiği gerekçesi ile icra takibi başlatması, Kurumun icra takibi başlatılmasında kusurunun olmaması, ödenmeyen aylıkların davacıya banka tarafından belirlenen 30 günlük süre içerisinde ödenmesi, Kurumun yalnızca geç ödenen aylıkların geç ödenmesinden kaynaklı faiz alacağından sorumlu tutulmasının mümkün olması hep birlikte değerlendirildiğinde, Mahkemece maddi tazminat yönünden verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir. 2- Manevi tazminata ilişkin davanın yasal dayanaklarından olan Borçlar Kanununun “Manevi tazminat” başlıklı 56. maddesi; “Hâkim,...

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 21/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... aleyhine açılan manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 15/04/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-) Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

    Hal böyle olunca davalının, dosya borçlusu olmayan ve aralarında bir ilişki olduğunu ispatlayamadığı, bu konuda yapılan uyarıları da dikkate almadan davacı şirket aleyhine yürüttüğü haksız icra takibi ve haciz işlemlerinden doğan zarardan sorumluluğu bulunmaktadır. Davacının davalıdan talep edebileceği, belgelendirdiği ve bilirkişi tarafından makul olduğu değerlendirilerek hesaplanan toplam maddi zararı 612,00 TL'dir. Fakat davacı 543,50 TL talep etmiştir. Taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının talebi de gözetilerek maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Davacı haksız icra takibi ve haciz işlemlerinden dolayı davalıdan manevi tazminat talebinde de bulunmuştur....

      İş dosyası ile verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle haksız haciz uğradığı iddiası ile davacının davalılardan maddi manevi tazminat talebidir....

        aleyhine icra takibi başlattığını, yapılan icra takibi nedeniyle diğer bankaların da alacaklarını riskli görerek icra takipleri başlattığını, ilçede davacıların hacizler yapılana dek iyi kazanç elde etmekteyken, icra takipleri nedeniyle hiçbir iş yapamaz hale gelindiğini, müvekkilleri ...ve ...’un çeşitli rahatsızlıklara yakalandığını, müvekkili ...’in ilçeyi terk etmek zorunda kaldığını belirterek; maddi ve manevi zararların tazmini isteminde bulunmuştur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir." düzenlemesine yer verilmiştir....

          açıldığını, Bayburt İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/7 E. sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşıldığını, mahkemece davanın kabulü ile takibin müvekkili yönünden durdurulmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, haksız ve hukuka aykırı icra takibi nedeniyle müvekkilinin manevi zarar gördüğünü ileri sürerek 40.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Yediemin Bürosunun 26.10.2010 tarihli mahkeme yazısına cevabi yazısında karşı dava davacısı tarafından muhafaza altına alınan aracı nedeniyle 170,00 TL yediemin ücreti ödediği anlaşılmış olup talep edilen 100,00 TL maddi zararın varlığı ispatlanmıştır. Bu durumda mahkemece karşı davada haksız haciz ve muhafaza nedeniyle davacının talep ettiği 100,00 TL maddi tazminat talebinin tamamı ile karşı davacının kişilik haklarına haksız saldırı teşkil eden eylemleri nedeniyle tarafların iktisadi ve sosyal durumları, malvarlıkları ve saldırının ağırlığına göre hakkaniyete uygun düşücek olan bir miktar manevi tazminat taktir edilerek karşı davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu karşı davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

            tazminat talebinin yerinde olduğu, takibe konu çek miktarlarından fazla olarak ödenen miktarı talebinin yerinde olduğu, davacı hakkında icra dosyalarında haciz işleminin uygulanmış olması ile ticari itibarının zedelendiği de değerlendirilerek manevi tazminat şartlarının oluştuğu değerlendirilerek maddi tazminat talebinin tam kabulü, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu....

              Mahkemece; icra takibi ve haciz işlemlerinin davacının kişilik haklarına zarar verdiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine, davacının, maddi zararının ne şekilde ortaya çıktığını açıklamadığı, zararını ispatlayamadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 8. maddesinde kart çıkaran kuruluşların yükümlülükleri düzenlenmiş ve kart çıkaran kuruluşların, talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına hiçbir şekil ve surette kart veremeyecekleri, banka kartı ve kredi kartlarının asıl kart sahiplerine teslim edilmesini sağlayacak önlemleri almakla yükümlü oldukları belirtilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu