Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; hukukçu bilirkişiden rapor alınması ve hukuki görüşün gerekçe yapılmasının kanuna aykırı olduğunu, tanık beyanlarının dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, bankanın ağır kusurlu ve kötü niyetli olarak kambiyo vasfını yitiren evrakla kambiyo takibi yaptığını, temel ilişkide takibe konu çekin başka bir çekle değiştirildiğini buna rağmen davalı banka tarafından iade edilmeyip ibraz süresi geçtikten sonra takibe konu edildiğini, bilahare takipten feragat edildiğini ,uygulanan hacizler nedeniyle davacı şirketin zora girdiğini ve itibarının zedelendiğini manevi tazminat koşullarının bulunduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Haksız hacizden kaynaklanan manevi tazminat davasıdır. Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 6098 sayılı TBK'nun 58. maddesinden kaynaklanan bir sorumluluk olup kusura dayanan bir sorumluluk türüdür....

    Hukuk Dairesinin 2013/12382 esas 2014/7940 karar sayılı kararının bu konuda emsal teşkil ettiğini, bu karara göre kişilik haklarının zedelendiğinin kabulü gerektiğini, bu nedenlerle manevi tazminat davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak manevi tazminat davalarının kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE İnceleme 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf manevi tazminat hükmüne yöneliktir....

    Hukuk Dairesinin 2013/12382 esas 2014/7940 karar sayılı kararının bu konuda emsal teşkil ettiğini, bu karara göre kişilik haklarının zedelendiğinin kabulü gerektiğini, bu nedenlerle manevi tazminat davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak manevi tazminat davalarının kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE İnceleme 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf manevi tazminat hükmüne yöneliktir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 6.11.2008 tarih ve 210-351 sayılı hükmün Dairenin 30.3.2010 tarih ve 6114-4193 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ve davalı ... avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu. KARAR Davacı, boş olarak verdiği senedin borcu ödemesine rağmen iade edilmeyerek üzeri doldurulmak suretiyle aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu senetten dolayı borcunun olmadığının mahkeme kararı ile kesinleştiğini, icra takibi sırasında haksız olarak motorsikletinin haczederek elinden alınarak satıldığını, motorsikletin satılması nedeniyle işlerini yapamadığını ileri sürerek motorsiklet bedeli olarak 3.000.00.YTL, kar kaybı olarak 10.000.00.YTL ve manevi tazminat olarak da 20.000.00.YTL’ nın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davalının davacı aleyhinde haksız icra takibine girişip girişmediği, takibin usulsüz olarak kesinleştirilip kesinleştirilmediği, davacının ödememesi gereken bir borcu cebr-i icra tehdidi altında yatırmak zorunda kalıp kalmadığı, davacının maddi ve manevi zararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır....

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız icra takibi iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....

      Ltd.Şti. ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında, 29/02/2012 sipariş tarihli 25/04/2012 teslim tarihli ve 05/03/2012 sipariş tarihli ve 30/04/2012 teslim tarihli toplam değeri 217.728,00-USD. olan siparişlere ve siparişlerin iptal edildiğine ilişkin belgeler sunulsa da, söz konusu belgelerin iki taraf arasında her zaman temini ve düzenlenmesi mümkün nitelikte belgeler olması, davacı (üçüncü kişi) yanca, başkaca somut delil sunulmaması nedeniyle davacının maddi zarar iddiası ispatlanamadığından, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı vekili, haksız haciz ve satış işlemleri nedeniyle, manevi tazminat talep etmiştir....

        , yaşanan olay sebebiyle kariyeri ve kişilik haklarına ağır saldırı olduğunu belirterek Eskişehir 8.İcra Müdürlüğünün 2018/8014 Esas sayılı dosyasına yatıracakları paranın alacaklı tarafa ödenmemesine, davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve haksız ve yasal olmayan icra takibi ve muamelesi sebebiyle kişilik haklarına yapılan saldırı sebebiyle 10.000TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Haciz isteyen alacaklı haksız çıktığı takdirde, borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan kusursuz olarak sorumludur. Ancak bu durumda dahi uğranılan maddi zararın ispatı zorunludur (Yargıtay 4 HD'nin 2016/14413 E. - 2019/483 K. Sayılı ilamı). Haksız icra takibi veya hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu sebeple de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz....

          Dava, haksız takip ve hacizler nedenine dayalı ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, takibe konu abonelik sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının saptandığı, takip sırasında davacının taşınmaz ve araçlarına haciz şerhi işlendiği, yakalama emri düzenlendiği ve maaş haczi işlemlerinin yapıldığı görülmektedir. İstirdat talebinin kabulüne ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulmamıştır. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının haksız hacizde kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Davacının kesinleşen takip nedeniyle menfi tespit veya memur muamelesini şikayet yoluyla haczin haksızlığını ileri sürme yolu varken davalı şirket ile telefon görüşmesiyle yetinmesi dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı, başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez....

          UYAP Entegrasyonu