Şti. lehine keşide ettiğini, ancak çek karşılığı mal teslim edilmediğinden çekin iptali için açılan menfi tespit davasında tedbir kararı verilmesine rağmen çekin davalı banka tarafından "karşılıksız" işlemine tabi tutulduğunu, davalı bankanın çekin arkasını yazarak çekin icra takibine girmesine, mallarının haczedilmesine neden olduğunu, davalı bankanın ihmali nedeniyle 18.000,00 TL zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çekin ödenmemesi için alınan tedbir kararının çekin müddeti içinde ibrazı zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağını, ödeme yasağı kararının keşidecinin çek bedelini hesapta bulundurma yükümlülüğüne ve dolayısıyla karşılığı olmayan çekin arkasına "karşılıksız" şerhi yazılmasına engel teşkil etmeyeceğini, maddi ve manevi tazminat talebinin koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Somut olayda; menfi tespit - istirdat davası yönünden dava değeri 1.689,00 TL, maddi tazminat yönünden dava değeri 2.500,00 TL olup, miktar itibariyle istinaf sınırının altında kaldığından, menfi tespit - istirdat ve maddi tazminat yönünden verilen karar kesin nitelikte olduğundan davalı vekilinin menfi tespit - istirdat ve maddi tazminat yönünden kurulan hükme yönelik istinaf isteminin HMK 341/2 ve 352/1 maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 2- Manevi tazminat yönünden yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince, 20/12/2018 tarihli 3. celsede davacının duruşmaya gelmediğinden dosyanın işlemden kaldırıldığı, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık süre içerisinde davacının davasını yenilememiş olduğu gerekçesiyle HMK'nun 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak istinaf edilmiştir....
İcra müdürlüğü'nün 2006/7618 sayılı icra takibi nedeniyle 104.000 TL borçlu olmadığının tespiti ile taşınmazının satışı sonucu bu miktarın 100.000 TL'sinin istirdatını, 4.000 TL'den borçlu olmadığının tespitini talep ettiği gibi anılan takip konusu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesi ile evinin haksız satışından kaynaklanan 5.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminat ve 1.800 TL mahrum kalınan kira kaybı olmak üzere toplam 160.800 TL üzerinden iş bu davayı açmıştır. Mahkemece bu açıklamalar doğrultusunda bir yıllık hak düşürücü süre dolduğu için 100.000 TL istirdat isteminin reddinde bir isabetsizlik yok ise de, 4.000 TL'den borçlu olmadığına ilişkin talep ile maddi ve manevi tazminat istemleri ve kira mahrumiyeti taleplerinin ayrı ayrı incelenip her bir talep hakkında gerekçeleri de gösterilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile dava yalnızca istirdat davasıymış gibi karar verilmesinde isabet görülmemiştir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, menfi tespit ve haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49'ncu maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK'nın 49'ncu maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır....
MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A.Mahkemece Verilen Karar Mahkemenin 22.10.2015 tarih, 2013/44 E. ve 2015/704 K. sayılı kararı ile yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu, davacının uğradığı maddi zararlarının tazmini ile yükümlü olduğu, gerek kâr kaybı gerekse sözleşme konusu malların daha fazla bir bedel ile başka bir yerden temini sebebi ile davacının uğradığı zararın 32.381,72 TL olduğu, manevi tazminat koşullarının ise oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 32.381,72 TL maddi tazminat alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı Yargıtay (Kapatılan) 19....
ve büyümesinde bankanın kastının mevcut olup illiyet bağı bulunduğunu, belirtilen sebepler neticesinde kararın maddi ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden kaldırılmasını ve maddi - manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....
Davalı vekili, müvekkili idarelere yapılan uygulamasının yasal olduğunu BK.nun 60.maddesi uyarınca manevi tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre davalının yaptığı işlemlerin Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğine uygun olduğu bu itibarla maddi tazminat isteminin yerinde olmadığı, kaldı ki maddi tazminat talebinin avans faizi olarak istendiği, yanlar arasında avans faizi uygulamasını gerektirir bir alacak borç ilişkisinin bulunmadığı, davacının Kemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı menfi tesbit davasının 2.5.2003'te kabul edildiği, BK.nun 60.maddesi uyarınca manevi tazminat davasının bir yıl içinde açılması gerekirken bu süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin yerinde görülmediğinden manevi tazminat isteminin de zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacı vekili 11/05/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 40.157,65 TL'ye çıkarmıştır. Davalı vekili, davacıya ait aracının üzerindeki başkaca hacizler nedeniyle muhafazasının devam ettiğini, davacının maddi ve manevi zarara yönelik iddiasını belgelendirmediğini, kabul etmemekle birlikte manevi tazminat olarak talep edilen tutarın da fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Dava konusu senede ilişkin menfi tespit talebine ilişkin olarak, senedin teminat senedi olduğunun davacı tarafından yazılı delille kanıtlanmadığı gerekçesiyle yerel mahkemece bu talebin reddine karar verilmiş ise de, ...Mahkemece senedi ciro yoluyla elinde bulunduran ve icra takibi yapan davalı ...'ın, davalı işveren ...'in faaliyet gösterdiği dükkanın sahibinin oğlu olup olmadığı yönünde alınacak tanık beyanlarından elde edilecek sonuca göre karar verilmesi" gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, yıllık izin, ücret ve maddi tazminat istemlerinin davalı ...'den tahsiline, menfi tespit ve manevi tazminat talepli birleşen dava yönünden ise, istirdat davası olarak icra dosyasına yapılan ödemelerin davalı ...'dan tahsiline, ayrıca manevi tazminat isteminin de kısmen kabulüne hükmedilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalılar ... ve ... temyiz etmiştir....