WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL manevi tazminata hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı, Davalının kendisi aleyhine yapmış olduğu icra takibine karşı menfi tespit davası açtığını bu dava sonucunda senette ki imzaların kendisine ait olmadığının tespit edildiğini, hakkında başlatılmış olan takip nedeni ile uğramış olduğu mağduriyetine istinaden Maddi ve Manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

    Davacının maddi tazminat talebi hakkında açıklama istenmiş, maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı harçlandırılması için kesin süre verilmiş, manevi tazminat talepleri muhtıra tebliğine rağmen harçlandırılmamış, davacı taraf sadece maddi tazminat taleplerini harçlandırmıştır. Manevi tazminat talepli davalar bu dosyadan tefrik edilerek mahkememizin .../... esasına kaydedilmiştir....

      için, 80.000 TL manevi tazminatı ödeyebilmesi için en az kırk sene daha çalışması gerektiğini, Manevi tazminatın sorumlunun maddi ve sosyal durumuna göre belirlenmesi gerektiğini, davacılar, fahiş miktarda manevi tazminat talep ettiklerini, T1'ün kaza olayında kusuru yolmadığını, bu yüzden davacıların manevi tazminat ile maddi tazminat taleplerinin de yasal dayanağı olmadığını ifade etmiştir....

      için, 80.000 TL manevi tazminatı ödeyebilmesi için en az kırk sene daha çalışması gerektiğini, Manevi tazminatın sorumlunun maddi ve sosyal durumuna göre belirlenmesi gerektiğini, davacılar, fahiş miktarda manevi tazminat talep ettiklerini, T1'ün kaza olayında kusuru yolmadığını, bu yüzden davacıların manevi tazminat ile maddi tazminat taleplerinin de yasal dayanağı olmadığını ifade etmiştir....

      Mahkemece, davacıların borçlu olmadıklarının ... 7.İş Mahkemesinin 20/02/2014 gün ve 2014/24 esas – 2014/93 karar sayılı dosyasıyla sabit olduğu, davalı tarafça yapılan haciz ve muhafaza işlemlerinin haksız olduğu, muhafaza altına alınan bir kısım ev eşyalarının hurda niteliği kazanarak kullanılmaz hale geldiği gerekçesiyle davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, davacı ... yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacı ... yönünden ise manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği veya borçluya ait olmadığını bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir....

        Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün harçlarla ilgili 2.bendinin devamına “Davacıdan alınan 341,60 TL harcın istek halinde davacıya iadesine ” cümlesinin yazılması suretiyle, düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir. 3—Dava, davacı hakkında başlatılan takip ve sonrasında açılan menfi tespit davası sonucu uğranılan maddi ve manevi zararlara karşılık, 10.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ve davalı vekili lehine hüküm fıkrasının 4. bendinde maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir....

          Davalı vekili, davacının müvekkili bankanın ipotek borçlusu olup ilamsız takibin de bu nedenle yapıldığını düşünerek takibe itiraz etmediğini, ilamsız takibin sehven yapıldığı anlaşılır anlaşılmaz da davacı yönünden takibin durdurulduğunu, davacının herhangi bir manevi zarara uğramadığını, yine mahkemece davacının maddi tazminat talebinin de reddedildiğini, mahkemece reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden müvekkili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine ve davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek, mahkeme kararının manevi tazminat ve vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 72/5 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

            Davacı, kaybettiği nüfus cüzdanı kullanılarak davalı bankadan kredi kartı alındığını ve kredi kullanıldığını, bu durumdan haberdar olması üzerine bankaya başvurarak kredi kartının ve kredinin kendisi tarafından alınmadığını bildirdiğini ve ayrıca menfi tespit davası açtığını, buna rağmen banka tarafından aleyhine iki ayrı takip başlatıldığını ve haciz işlemleri uygulandığını, menfi tespit davasının lehine sonuçlanarak kesinleştiğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı bankanın kredi işlemleri sırasında kendisinden beklenen özeni göstermediği gibi davacı tarafından kredi kartı ve kredi işlemlerinin kendisi ile ilgisi olmadığının bildirilmesine rağmen haksız haciz yaptığı gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında imzalanan kira sözleşmesi gereğince davalıya verilen senetlerin, kiralanan yeri tahliye etmelerine rağmen davalı tarafından takibe konulduğunu, müvekkilinin bankadaki parasına ve aracına haciz uygulandığını, bunun üzerine menfi tespit davası açtıklarını, açılan menfi tespit davasında müvekkili lehinde karar çıktığını ve kesinleştiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacının banka hesabına konulan blokaj ve aracının muhafaza altına alınması nedeniyle uğradığı toplam zararının bilirkişilerce 38.884,16 TL olarak hesaplandığı, ancak davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı dava da toplam 20.000 TL maddi tazminat isteminde bulunduğu, ıslah talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

                Davacı, ödenmiş olan alacağa ilişkin olarak davalı tarafından ilamsız icra takibi başlatıldığını, nakliyecilik yaparak geçimini sağlamakta olduğu kamyonuna bu kapsamda haciz uygulandığını, bunun üzerine menfi tespit davası açtığını, açılan menfi tespit davasında lehine karar çıktığını ve kesinleştiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, şoförler ve otomobilciler odasından davacının aracı ile aynı nitelikteki aracın yıllık geliri sorularak, bilirkişi raporunda bu cevabi yazı üzerinden belirlenen zarara hükmedilmiş ise de; bilirkişi tarafından rapora ve zarara esas alınan bahse konu cevabi yazıda kazanç kaybının hangi yıla ait olduğu ve bildirilen miktarın masraflar düşüldükten sonra kalan net tutar olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Şu durumda, davacının maddi zarar hesabı yönünden açıklanan hususlar da gözetilerek gerekli araştırma yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu