WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraflar arasında "Havuz sistemi ve su kaydırağı" yapımı konusunda eser sözleşmesi bulunduğunu, işin zamanında ve sözleşmeye uygun biçimde tamamlanmadığını, maddi ve manevi zarara uğradıklarını belirterek, 50.000,00 TL maddi tazminat ve 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, toplam 140.000,00 TL bedelli 4 adet çekin iptâline karar verilmesini istemiş, davalı tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ancak temyiz dilekçesinde işin geç tesliminin davacıdan kaynaklandığını belirtmiş, mahkemece gecikme cezası karşılığı maddi zarar olarak hesaplanan 23.255,40 TL maddi tazminatın tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine, davaya konu çeklerin iptâline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu "havuz sistemi ve su kaydırağı yapımı, montajı" işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır....

    Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davacı menfi tespit, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinde bulunarak dava açmış, dava tümüyle reddedilmiştir. Mahkemece davacının menfi tespit ve maddi tazminat miktarları üzerinden hesapladığı vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, ancak reddedilen manevi tazminat için vekalet ücretine hükmedilmemiştir....

      Mahkemece; dosya borcunun ihtirazı kayıt beyan edilmeden haricen ödendiği, davalının icra dosyasındaki alacağını tahsil ettiğini, başkaca bir alacağı kalmadığını ibraname başlıklı belge ile beyan ederek borçluyu ibra ettiği halde icra takibine devam edilmesi, hacizli araç üzerindeki haczin sürdürülmesinin davalı alacaklının kusuru olduğu, davacı tarafın açmış olduğu ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen menfi tespit davası ile takibin 14/08/2007 tarihinden sonra sürdürülmesinin ve aracın satışının yapılmasının haklı bir dayanağı olmadığını gösterdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesinin talep edildiği, mahkemece manevi tazminat yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedildiği halde, maddi tazminat yönünden faize hükmedilmediği anlaşılmaktadır....

        -K. sayılı ilamı ile tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması nedeniyle bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalılara borçlu olmadığı kesinleşen menfi tespit davası ile sabit olan davacının karşılıksız çek keşide etmek suçundan dolayı şikayete maruz kalması nedeniyle soruşturma geçirdiği, maddi ve manevi sıkıntılar çektiği, işinden ayrılmak zorunda kaldığı ve eşi ile ayrı yaşamak zorunda kaldığı, eşi ile arasında sorunlar yaşandığının anlaşıldığı, davacının ceza mahkemesine başvururarak tutukluluk halinin kaldırılması ve iadeyi muhakeme talep etmesi sonucu beraatine karar verildiği, bu uzunca süreç içerisinde davacının gerek çalışma hayatında ve gerekse sosyal çevresinde sıkıntılar çekmek zorunda kalması ve maddi olarak zarara uğramış bulunması nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 1000,00 TL maddi tazminatın haksız şikayet...

          ın aynı kişiler olmadığını beyan ederek davayı zımnen kabul ettiklerini, bunun üzerine mahkemece davacının borçlu bulunmadığı yönünde karar verildiğini, davacının bu süreçte her an maaşına haciz gelir korkusu ile sigortalı bir işte çalışmadığını, ayrıca davalı banka vekilleri vasıtası ile gerek telefon gerekse ihtarnameler ile sürekli rahatsız edildiğini, bu süreçte eşinin davacının kendinden habersiz kredi kartı edindiğini ve harcamalar yaptığını söyleyerek davacıya şiddet uyguladığını ve evden attığını, davacının bakıma muhtaç kaldığını, bir yardım dergahının misafirhanesinde kaldığını, bu süreçte başkalarının yardımları ile geçindiğini, maddi kayıplara uğradığını, sigortalı bir işte çalışamadığını, ayrıca manevi olarak büyük kayıplara uğradığını ileri sürerek anılan nedenlerle davacının davalı bankanın haksız fiilinden dolayı uğramış olduğu maddi kayıplar için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ve manevi kayıpları için 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 11.000,00 TL'nin...

            Davacı vekili; davacı ve davalının bir süre birlikte yaşadıklarını, davacının ayrılacağını söylemesi üzerine davalının davacının imzasının bulunduğu senet üzerinde tahrifat yaparak icra takibine koyduğunu; açtıkları menfi tespit davasında bir kısma yönelik borcun olmadığının tespitine karar verildiğini; ayrıca davalının resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırıldığını ve kararın kesinleşmiş olduğunu; davacının belirtilen davalar ve işlemler nedeni ile 2005 yılından bu yana sürdürdüğü hukuk mücadelesinde maddi ve manevi zarara uğradığını beyan ederek uğramış oldukları maddi ve manevi zararların tazminini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              Davacı, davalı banka tarafından kefil sıfatıyla borçlu bulunduğuna dair noter ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnamede, borcun yedi gün içinde ödenmesinin istendiğini, böyle bir borcu olmadığına dair karşı ihtarname çekerek akabinde menfi tespit davası açmak zorunda kaldığını belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının eyleminin vücut bütünlüğü veya kişilik hakkına yönelik olmadığı ve maddi zararın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, haksız ihtarname nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bu davada öncelikle davalının ihtarname çekmekte haklı olup olmadığının irdelenmesi gerekir. Davacı tarafça açılan menfi tespit davasında, davalının ilk celsedeki kabul beyanı nedeniyle, davanın kabulle sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalının kusurlu olarak ihtarname çektiği tartışmasızdır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, menfi tespit ve haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, davanın menfi tespit yönünden kabulüne, maddi-manevi tazminat talepleri yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı HMK'nın m. 341/2 hükmü “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” şeklindedir....

                Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açılmış ve yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davacının söz konusu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte kötü niyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Söz konusu karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2010/2797 E. - 9767 K. sayılı kararı ile gerekçe değiştirilmek suretiyle onanmış ve bu haliyle kesinleşmiştir. Mahkemece; haksız haciz nedeni ile davacının itibarının sarsıldığı gerekçesi ile manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca da maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. İİK.'nun 72/5 maddesinde, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşılması halinde, borçlunun bu yüzden uğradığı bütün zararlardan alacaklının sorumlu olacağı, taktir edilecek zararın takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olamayacağı kabul edilmiştir....

                  TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2019 NUMARASI : 2018/157 ESAS 2019/400 KARAR DAVA KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat - Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                  UYAP Entegrasyonu