DEĞERLENDİRME : Dava; satış sözleşmesinden kaynaklı müspet ve menfi maddi tazminat istemi ile, manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, her ne kadar davacı tarafça satış sözleşmesi kapsamında sipariş edilen mal karşılığı peşin olarak çekle yapılan ödeme karşılığı sipariş edilen malın teslim edilmediği, bedelsiz kalan çekin icra takibine konulaması sebebiyle uğranılan manevi zarar ile müspet ve menfi maddi zararının karşılanmasına yönelik, belirsiz alacak davası açmış ise de; manevi tazminat alacağının bölünemezliği ilkesi gereği, manevi tazminat istemine ilişkin talebin kısmi veya belirsiz alacak davasına konu edilerek, kısmen talep edilemeyeceği gibi, yine her ne kadar davacı tarafça, icra takibi ve satıma konu mal tesliminde bulunulmaması sebebiyle oluşan müspet ve menfi zararının tazminine ilişkin belirsiz alacak davası ile istemde bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki hukuki ilişkiye göre ve zararın...
nin menfi tespit ve istirdat davası yönünden davanın kısmen kabulü ile, davalının % 50 kusurlu olduğu benimsenerek, kusuruna isabet eden 175.684,44 Euro davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile vaki ödeme nedeniyle 175.684,44 Euro'nun 15.12.2006 ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine, menfi tespit ve istirdat istemi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, davacılar Niyazi ve ... yönünden istirdat istemine ilişkin davanın zimmete geçirilen paranın şirkete ait olması nedeniyle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yine maddi tazminat istemine ilişkin zarar olgusu kanıtlanamadığından, manevi tazminat isteminin ise, banka işleminin davacıların kişilik haklarını rencide edecek nitelikte olmadığı, manevi tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmadığı nazara alınarak davacıların tümü yönünden kanıtlanamayan maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, kararın...
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere); 1-Davacı ...' ın maddi ve manevi tazminat taleplerinin aktif husumet yokluğundan ayrı ayrı REDDİNE, 2-Davacı ...nin her iki davalıya yönelik maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı esastan REDDİNE, 3-Davacıların menfi tespit talepleri hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu talepler yönünden HMK m.119/2 uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 4-Alınması gereklen 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 68,31 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 12,39 TL harcın davacılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 5-Davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA, 6-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7-Davacı ...' ın maddi tazminat istemi yönünden davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 10/4 ve 13/2 maddesi uyarınca...
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "maddi ve manevi tazminat" davasıdır. 6102 s. TTK'nin 5/A-1. maddesine göre, "(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Somut olayda ; Yukarıda yazılı yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere maddi ve manevi tazminat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması özel kanunlarda yer alan bir dava şartıdır. Görevsiz mahkemede açılan davalar da görevsiz mahkemede açıldığı tarihte açılmış sayılmakta ve bu tarihten önce arabulucuya başvurulmuş olması gerekmektedir. Davacı tarafın, dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığı ve özel kanunlarda yer alan bu dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmıştır. 6100 s....
-KARAR- Davacı vekili, taraflar arasındaki okul kıyafeti satış sözleşmesine göre teslim edilmesi gereken malların zamanında teslim edilmediği gibi teslim edilen kısmının da ayıplı olması nedeniyle davalıya verilen 170.000,00'lik çekler ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, muhtemel ödemelerin ticari faiziyle istirdatına, davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararlar nedeniyle 10.000,00TL maddi ve 20.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememize açılan iş bu dava İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine dayalı menfi tespit ve manevi tazminat davasıdır. Uyuşmazlık; takibe konu tanzim olunan 2 adet bonodaki keşideci imzasının davacı şirket yetkili temsilcilerinin eli ürün olup olmadığı, eli ürünü değilse dahi, bu bonoların zımnen davacı şirket tarafından benimsenip benimsenmediği konularında toplandığı görülmüştür. Dosyada davaya etki edecek olan ve taraflarca bildirilen, İstanbul ... lera Müdürlüğü......
Av. ... aralarındaki menfi tespit- maddi ve manevi tazminat davası hakkında İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 25/02/2009 gün ve 2006/1489-2009/144 sayılı hükmün temlik alan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Hükmü temyiz eden davalının "Varlık Yönetimi Şirketi" olduğundan bahisle temyiz harçlarını yatırmadığı görülmüştür. Temyiz harçları yatırılmadığı sürece müteakip işlem olan temyiz incelemesine geçilemeyeceğinden temyiz harçlarının alınması için HUMK.'nun 434/3. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine ÇEVRİLMESİNE, 10.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı toplam 11.000-TL harca esas değer üzerinden dava açmış, icra dosyasında talep edilen 6.000,00 TL asıl alacak ve 836,00 TL faiz yönünden menfi tespit isteminde ve 5.000,00 TL bakımından manevi tazminat talebinde bulunmuş, 17.04.2014 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunmuştur. HUMK’un değişik 440/III-1. maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Davacı tarafından menfi tespit ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu, taleplerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenlerle davalı vekilinin hükme bağlanan 6.836,00 TL ve 5.000,00 TL ile ilgili karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir....
Şubesi ile davalı .... arasında imzalanan 60.000,00 TL 1imitli genel kredi sözleşmesinde davacı .... kefil olarak yer aldığı, borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve kefiller yönünden icra takibi başlatıldığı, davacının söz konusu takip borcundan dolayı borçlu omadığının tespitine yönelik olarak Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/528 Esas 2017/509 Karar sayılı dosyası ile dava açtığı, yargılama sonucunda borlu olmadığının tespitine karar verildiğinden hakkında başlatılan icra takibinden dolayı yapılan haksız haciz ve satış nedeni ile maddi ve manevi manevi tazminat talebine ilişkin olduğunun anlaşıldığı, benzer konudaki Yargıtay 11....
TL borçlu olmadığına ilişkin hükmün kesinleştiği, bu durumda davalının haksız olarak icra takibi yaparak davacıyı haksız haciz ve cezai takibat altında bıraktığı anlaşıldığından maddi tazminat istemi yerinde değilse de manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 31/05/2016...