Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı ... AŞ vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK'nın 96. maddesinde "zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerin tazminat taleplerinin, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulması gerektiği" hükme bağlanmıştır. Davalı ... şirketi vekilinin davacılar için davadan önce toplam 105.694,00 TL ödeme yaptığı savunmasına göre davalı ... şirketinin sorumluluğunun, bakiye limit miktarı dikkate alınarak, KTK'nın 96....

    in fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, 3-) Davacılar vekilince davalılar ... ve ... aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; a-) Davacı ... için takdiren 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'e verilmesine, davacı ...'in fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, b-) Davacı ... için takdiren 8.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'e verilmesine, davacı ...'in fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, c-) Davacı ... için takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'...

      Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma kararının fer'i (eki) niteliğinde bulunan maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) boşanma hükmünün kesinleştiği tarihte ödenir hale gelir ve tazminatlara uygulanan faizin başlangıç tarihinin de bu kesinleşme tarihi olması gerekir....

        Mahkemece, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ve kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra talep edilen maddi ve manevi tazminata dava tarihinden (25.02.2014) itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden, maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK.md.438)....

          Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....

            ile araç sürücüsü --- manevi, -----maddi tazminatın, müvekkili --- manevi, ----maddi tazminatın davalı --- faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, ---- maddi, ---- maddi tazminatın faizi ile birlikte davalı ---- diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...'ın sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı araçla müvekkili ...'a çarparak yaraladığını, kazanın oluşumunda tüm kusurun davalıda olduğunu, kaza sebebiyle müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, 10.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ... poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere, davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Ordu 2....

                adının yer almaması halinde bilirkişiye yemin verdirilmeden dosya içerisinde mevcut raporunun maddi tazminatın belirlenmesinde hükme esas alınması, 3- Dairemizce benimsenen görüşe göre asgari ücret üzerinden hesaplanan maddî tazminat miktarından hafta sonu, dinî ve millî bayram tatilleri nedeniyle indirim yapılamayacağının dikkate alınmaması, 4- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, hükmedilen manevi tazminatın belirtilen ölçütlere uymayıp az olduğunun gözetilmemesi, 5- Maddi tazminat için yasal faizin tutuklama tarihinden itibaren talep edilmiş olmasına karşın dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,...

                  Bozmaya uyularak,yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin hükmedilen tazminat miktarına ve davacının kendi kusuru ile tutuklandığına ilişkin temyiz itirazının reddine, ancak; Davacının maddi ve manevi tazminat talepleri için yasal faizin tarih belirtilmeksizin talep edilmesi karşısında kabul edilen tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi yerine manevi tazminat miktarı için talepten fazla olacak şekilde tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin...

                    Davacı vekilinin temyiz istemine hasren yapılan incelemede; Hükme esas alınan bilirkişi raporunda net asgari ücret üzerinden tespit edilen ''40,29'' TL maddi tazminata, gözaltına alınma tarihinden dava tarihine kadar geçen süre üzerinden % 9 faiz oranı ile hesaplanan ''178,28'' TL işlemiş yasal faizin ilave edilmesi suretiyle, fazla maddi tazminata hükmedilmesi ve nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınarak, hak ve nasafet kurallarına uygun bir miktar olarak tayini gerektiği gözetilmeksizin, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu