Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla, taşınmazın mevkii, kullanım şekli, elde edilen gelir, altyapı, ulaşım kolaylığı, emsallerinin alım ve satım rayiçleri, evsafı, yüzey ölçümü, bölgedeki konumu, getirebileceği gelir, imar durumu, belediye ve alt yapı hizmetlerinden yararlanma durumu, değerine tesir edecek tüm faktörler ve 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği'nde belirtilen belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve planlı alanlarda tarım dışı kullanımlar için taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde üçünden az olmamak üzere ecrimisil tespit ve takdir edileceği hususu dikkate alınarak, idarece istenilen ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerekirken, dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin 26.020,00 TL'lik kısmının iptali, 69.590,00 TL'lik kısmının reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Tarafların temyiz isteminin kabulüne, 2....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında Yakatarla Köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 6 ve 147 ada 20 parsel sayılı 22784.69 ve 22.132,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 1984-1988, 1991-1995 tarihleri arasında davacılara ecrimisil alınarak kiraya verildiği belirtilerek devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmaları nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve ..., taşınmazların irsen ve taksimen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kullandıkları bölümlerin adlarına tescil istemi ile ayrı ayrı dava açmışlardır....

      Bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, Hakimin (Mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuki sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir....

        gerekmediği yönünde tespit yapılmış ve bu durum hükme esas alınmış ise de bu tespitin tamamen hukuka ve maddi gerçekliğe aykırı olduğunu, taşınmazın Isparta ve Burdur illerini bağlayan en kısa karayolunun üzerinde konumlandığını, karayolunun sıklıkla kullanıldığını, karayolunda çift şeritli olacak şekilde genişletme çalışmaları yapılmasının da ilgili güzergahın ne kadar işlek ve önemli bir konumda bulunduğunun göstergesi olduğunu, Deregümü mevkisinin de imara açılması ile şehirleşme Yakaören ve Gelincik güzergahlarına doğru ilerlediğini, şehrin yeni yerleşiminin yüksek fiyatlı konut ve iş yerleri bu alana doğru konumlandığını, yapım aşamasında olan İzmir - Antalya otoyolu projesinin de taşınmazın değerini kat be kat arttıracağını, taşınmaz hakkında objektif artış yapılmasını gerektirecek bir çok sebep bulunduğunu, taşınmazın ecrimisil bedelinin de bu sebeple eksik hesaplandığını, ecrimisil bedelinin hesaplanırken ''Taşınmazın konumu ve çevredeki emsalleri'' şeklindeki ölçütlerde eksik...

        -TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalı A.. Sigorta A.Ş. vekili, kusur oranında, gerçek zarardan, poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 30 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı değerlendirilerek toplam 133.089,17.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı A.. Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava davacılar murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir....

          Yeri gelmişken maddi olgular ile hüküm arasındaki bağlantıyı açıklamayan sadece yapılan yargılamayı özetleyen gerekçenin de yeterli olmadığı ve doktrinde zahiri gerekçe (görünürde gerekçe) olarak adlandırıldığı unutulmamalıdır. Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere tarafların mahkemece hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve Yargıtay'ın kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığının denetlenmesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür. Gerekçesi olmayan ya da görünürde gerekçeli olan kararların Yargıtay'ca denetimi yapılamaz....

          TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; ecrimisil istenilen dönemin 01/11/2011-22/12/2014 tarihleri arası olduğu, 24/05/2016 günlü keşfin ve bilirkişilerin 2 katlı inşaatın kullanılmadığına ilişkin tespitin, ecrimisil istenilen dönemden çok sonra yapıldığı, davaya konu taşınmazın bir kısmı TCDD'ye ait olup, TCDD'nin belirlediği ecrimisilden yola çıkılarak belirlenen ecrimisil miktarının yüksek olmadığı ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir....

            İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesince, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına ve bozma ilâmı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, ecrimisil bedelinin emsal kira sözleşmelerine göre hesaplandığı, bozma sonrası davalı vekili tarafından zaman aşımı definde bulunulduğundan ve 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtayın aynı yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tâbi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlayacağından, davacının ıslah tarihi de 16.02.2015 tarihi olduğundan davanın ecrimisil yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat yönünden manevi tazminat taleplerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığından ve talebinde kanunda sayılmadığından manevi tazminat yönünden esastan reddine karar vermek gerekmiştir gerekçesiyle, davanın ecrimisil yönünden kısmen kabulü ile 52.101,00...

              yapılmış ve açık bir şekilde TMK'nın 683 ve 995. maddeleri uyarınca taşınmaza el atmanın önlenmesi ile ecrimisil istenilmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava paydaşlar arası ecrimisil isteğine ilişkindir. Kural olarak, intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Vakıflar, Belediye ve Hazine gibi kamu kurum ve kuruluşlarının davalısı ile birlikte paydaş oldukları taşınmazlara ait ecrimisil istemlerinde onlar için intifadan men koşulu aranmayacaktır. (Emsal nitelikte Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2018/2778 esas ve 2019/343 karar sayılı ilamı) Somut olayda; Dava konusu taşınmaza taraflar müşterek maliktir.Davacı taraf dava konusu taşınmazı davalının kullandığını ileri sürerek el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu