Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Dava, müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; taraf vekillerinin temyiz isteminin bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğu gerekçesiyle temyiz istemleri reddedilerek 24.03.2016 tarihli Dairemiz ilâmı ile onanmıştır....

    (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hâkimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....

    İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafların yeminli beyanlarına göre; 266 ada, 32 parsel üzerindeki dükkan ve kahvehaneyi davalı ... kiraya vermek suretiyle kullandığı ve bu nedenle davacı ...'a bir miktar ödeme yaptığı sabit olmakla, kiraya verilmek sureti ile kullanılan taşınmaz için intifadan men koşulunun da aranmayacağı gözetilerek, 266 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki taşınmaza ilişkin açılan davanın reddine, 266 ada, 32 parsel üzerindeki dükkan yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile; 685,71 TL ecrimisil bedelinin 04.07.2007 tarihinden itibaren, 754,29 TL ecrimisil bedelinin 04.07.2008 tarihinden itibaren, 857,14 TL ecrimisil bedelinin 04.07.2019 tarihinden itibaren, 925,71 TL ecrimisil bedelinin 04.07.2010 tarihinden itibaren, 1.028,57 TL ecrimisil bedelinin 04.07.2011 tarihinden itibaren davalı ...'dan alınarak davacı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, dava konusu 188 ada 5 parsel sayılı taşınmaza komşu 188 ada 4 parsel maliki tarafından avlu duvarı ve ev inşa etmek suretiyle tecavüz edildiğini ileri sürerek müdahalenin men'ini, muhdesatın kal'ini ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 2.000 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle de ecrimisil talep miktarı 4.567,50 TL’ye çıkarılmıştır....

        Mahkemece, davanın kabulü ile çekişme konusu 376 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 29/04/2014 tarihli rapora ekli krokide A ve C harfleri ile gösterilen toplam 2312,14 m²'lik kısımlara davalının el atmasının önlenmesine, el atmanın önlenmesine karar verilen alanlar üzerinde davalının yaptığı tüm yapıların yıkımına ve taşınmazın eski hale getirilmesine, 6.960,00 TL ecrimisil ile 12.400,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı HMK'nın 120. (1086 sayılı HUMK'un 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK)....

          Davalı vekili, boşanma süresince ve sonrasında davacı tarafça herhangi bir ihtar çekilmediği gibi yazılı ya da sözlü talepte de bulunulmadığını, davacının maddi durumunun çok iyi olup davaya konu yerde oturmasında bir sakınca görmeyerek ve iyi niyetli olarak konutta oturmaya devam ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yargılama aşamasında davalı, dava konusu taşınmazı tahliye ettiğinden el atmanın önlenmesi talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına; ecrimisil talebi bakımından ise, kayıtsız şartsız biçimde intifadan men iradesinin mevcudiyeti ve bunun davalıya bildirildiği kanıtlanamadığı gerekçesiyle ret kararı verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından ecrimisil istemine ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 13641 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı bulunduğu ve taşınmaz üzerindeki evde tahliye tarihine kadar davalının oturduğu anlaşılmaktadır....

            Davacıların temyiz itirazlarına gelince, Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa ve maddi zararı yoksa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....

              Asıl ve birleşen dava, paydaşlar arası ecrimisil talebine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Somut olayda, hükme esas alınan 16.01.2018 havale tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda hesaplama konusunda maddi hata yapılmıştır. Bilirkişi tarafından dava konusu 12393 parsel sayılı taşınmazın 16.045 m2’lik alanına 2013 yılında çilek ekildiği ve dekara verimin 2.800 kg olduğu belirtildikten sonra, toplam verimin 44.926 olması gerekirken 32.090 olarak hesaplandığı, bu nedenle sonuç hesabın farklı çıktığı, davacının hissesine göre 11.231,50 TL olması gerekirken 8.266,25 TL ecrimisil bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 1033 parsel sayılı taşınmazında bina yapımı konusunda davalıların miras bırakanı olan ... ile inşaat sözleşmesi düzenlediklerini, ancak yapılan binanın 3,5 katının kaçak, 2,5 katının imara uygun olduğunu, davalıların ihtarnameyle temerrüde düştüklerini, imara uygun olduğu kabul edilen dükkanın 1/2'si ile 3 dairenin tamamının davalılar tarafından kullanıldığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuş, bilahare davalılarca kullanılan daire sayısının 4 olduğunu ve maddi hatayı bu şekilde düzelttiğini beyan etmiş; 28.05.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle de ecrimisil miktarına ilişkin talebini arttırmıştır. Davalılar, dava konusu taşınmazda sadece davalı ...'...

                  Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiraya verenin tekeffülü altındadır. Davacı her ne kadar taşınmazı kullanmışsa da bunun karşılığında tapu maliki hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve ecrimisil tazminatı talep edilmiştir. Bu durumda davacı, zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira sözleşmesini fesih edebilir, ödediği kira bedelini geri isteyebilir. Ne var ki davacı bu dava ile kira sözleşmesinin feshini değil, talep edilen ecrimisilin ve davalıya ödediği kira bedellerinin tahsilini istemektedir....

                    UYAP Entegrasyonu