Şti. aleyhine 20/09/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince, Dava; haksız haciz ve satış nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine hem maddi hem de manevi tazminat talepleri miktarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 01/10/2020 tarihli ara karar ile; ihtiyati haciz konulması için İ.İ.K. Madde 257'nin şartları oluşmadığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....
olmaması göz önüne alınarak, ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat davası yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama neticesinde; 2004 sayılı İİK 259/1. maddesine göre haksız ihtiyati haciz halinde borçlunun ve üçüncü kişilerin uğradıkları bütün zararlardan alacaklı sorumludur. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa alacaklı kusurlu olmasa dahi zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Dava, haksız haciz iddiasına dayanmaktadır. Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur.---- arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerek ve yeterlidir....
Mahkemece, davacının maddi zararı ile ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunduğundan kusur dahi aranmaksızın davalının maddi zarardan sorumlu olacağı; davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek ödenmiş bonolar hakkında ihtiyati haciz kararı alarak fiilen uygulatması şeklindeki eyleminde hukuka aykırılık ve kusur unsurunun da gerçekleştiği; davacı şirketin kişilik haklarına haksız saldırı niteliğinde bulunduğu; davacının müterafik kusurunun bulunmadığı şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kural olarak haksız haciz uygulaması nedeniyle aleyhine haciz uygulanan kişi manevi tazminat isteminde bulunabilir. Dosya kapsamından fiili haciz tarihinde borcun tamamının ödenmediği, davacının bakiye borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, haciz tutanağında tespit edildiği üzere davacının da kabulündedir....
İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür....
İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür....
adına en kısa sürede teminatı icra dosyasına yatırdıktan sonra haczedilen malların yediemin deposundan müvekkil şirkete geri getirilmiş olması dolayısıyla ekte faturasını sunmuş oldukları 2.360,00 TL bedelinde müvekkili şirketin maddi zararı bulunmakta olduğunu, Davalı tarafın 18.11.2021 T. müvekkil şirket binasında yapmış olduğu haciz ve 16.12.2019 T. yapmış olduğu haciz ve muhafaza işlemi hukuka aykırı olup gerek yargı içtihatları ile gerekse doktrinde kabul gördüğü üzere TBK. 49. madde kapsamında haksız fiil olduğunu, yapılan haksız haciz o dönem medyaya da yansımış, farklı farklı haber sitelerinde haksız haciz işlemine yer verilmiş ve nihayetinde müvekkili şirketin haksız haciz nedeniyle ticari itibarının zarar görmüş olduğunu, müvekkil şirketin ekonomik durumu iyi olmasına rağmen davalı tarafından yapılan haksız haciz ve muhafaza işlemi sonucunda medyaya yapılan haberler müvekkil şirketin ekonomik durumunun kötü ve borca batık olarak algılanmasına sebebiyet vermiş olduğunu, 17/12/...
Mahkememizce İstinaf İlamı doğrultusunda rapor aldırılmış, hükme esas alınan bilirikişi raporunda; maddi tazminat hesaplanmıştır. Davacı vekilinin bedel arttırım dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olması ve zarar koşullarının oluşması gerekir. Maddi tazminat talebinin hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplandığı, kabulüne karar verilmiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olaydaki uyuşmazlık, maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemiyle açılan davada ihtiyati haciz kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemi ile açılan davada davalının malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 19/01/2021 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup; davacının ihtiyati haciz istemi, mahkemenin 19/01/2021 günlü ara kararı ile reddedilmiş; bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur....