Maddi tazminat isteminin kabulüne ilişkin yerel mahkemenin önceki kararının, davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonunda, davalı taraça bir kısım ödeme yapılarak buna karşılık verilen belgenin ibraname mi yoksa makbuz hükmünde mi olduğunun yöntemince araştırılmasının gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında, davacı tarafça manevi tazminat istemli olarak açılan davada birleştirme kararı verilmesi ile davacının maddi ve manevi tazminat istemleri değerlendirilerek, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin hüküm isabetlidir. Manevi tazminat istemi bakımından ise manevi tazminatın takdirinde yanılgıya düşüldüğü, manevi tazminatın fazla takdir edildiği anlaşılmaktadır....
İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/20 Esas KARAR NO : 2021/77 DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Temin Edilen Kârın Devri İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 23/02/2020 KARAR TARİHİ : 02/06/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Temin Edilen Kârın Devri İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin internet üzerinden video içerik paylaşımı yapılan ... adlı wep sitesinde ... adlı içerik kanalının kurucusu ve sahibi olduğunu, uzun yıllar kameramanlık yapmış kişisel yeteneğini kullanarak kültürel ve günlük hayatı yansıtan içerikler oluşturup bu içerikleri ... adlı ... kanalında yayınlamakta olduğunu, yayınladığı içeriklere internet üzerinden reklam alarak kazanç sağladığını, ... olarak yayın yapan davalı 20.05.2019 tarihinde ana haber bülteni olarak adlandırılan yayın akışının...
Dava konusu olay nedeniyle, davacı 18.02.2008 tarihli kısmi dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00-TL maddi tazminat ve 50.000,00-TL manevi tazminat istemli olarak dava açmış, bu dava görülmekte iken 07.04.2014 tarihinde maddi tazminata ilişkin istemini ıslah yoluyla artırmış ve mahkemece davacının maddi tazminat ile ilgili hüküm kurulması sırasında ıslah konusu maddi tazminat istemi de dikkate alınmıştır. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Uyuşmazlık bu tür davalarda uygulanmakta olan 10 yıllık zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır....
İş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunun, sigortalının işveren aleyhine açtığı tazminat davasında belirlenen sürekli iş göremezlik oranını esas alınarak davacıya gelir bağlanmayacağı, bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarının belirleme imkânı yoktur. Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı maddi tazminat istemli bu davada sürekli iş göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır. HGK.’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı da bu yöndedir....
Yine ihtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması nedeniyle her bir davacı için (ödemeler düşüldükten sonra) maddi tazminat miktarının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınmaksızın ve davacılar vekiline ıslah dilekçesinde belirtilen tazminattan her bir davacı için ne kadar maddi tazminat talep ettiğini açıklamak üzere mehil verilmeden tüm davacılar için ortak maddi tazminata hükmedilerek hükmün infazında tereddüt oluşturulması usul ve yasaya aykırı olmuştur....
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/336 Esas KARAR NO : 2021/437 DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 20/10/2021 KARAR TARİHİ : 31/12/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının davaya konu tecavüz teşkil eden ürün ve ürün kalıplarına el konularak yediemine kaldırılması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, müvekkilin tasarım haklarına tecavüzün tespit ve menine, giderilmesine , davalının, ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin...D....
Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. Mahkemece davalı ... yönünden davacının maddi tazminat istemi zamanaşımı nedeniyle tamamen reddedildiğine göre, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı ... yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca, reddedilen miktar üzerinden, kabul edilen miktarı geçmemek üzere maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....
Davalı ... şirketi vekili, davacıya 7.500 TL ödeme yapılarak gerçek zararının karşılandığını, kazanç kaybının talep edilmesinin mümkün olmadığını, manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, maddi tazminat konusunda taleple bağlı kalmak suretiyle davanın kabulüne, 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat konusunda davanın kısmen kabulüne, 1.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1- Davalı vekilinin manevi tazminat yönünden temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde; 6100 sayılı HMK.'nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.'nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır....
ın bakiye maddi tazminat istemli davasının birleştirilmesine karar verilerek yapılan yargılama sonunda; asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden davanın kabulüne dair verilen 08/10/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının 59,30 TL'sinin davacılara, 8.544,23 TL'sinin de davalılara yükletilmesine, peşin alınan harçların bundan mahsubuna 24/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Kabule göre de davacı annenin işverenlere karşı açtığı tazminat talepli dava dosyası ile maddi zararının giderilmesini istediği açıktır. Tazminat istemli davasında maddi tazminata hak kazanabilmesi için Kurum'ca kendisine gelir bağlanması ve bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin de hesaplanan maddi zararı karşılamaması gerektiği, bu yönü ile davadaki bir diğer ön sorunun davacı anneye Sosyal Güvenlik Kurumunca iş kazası sonucu ölüm nedeni ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 24. maddesi gereğince gelir bağlanması şartının oluşturduğu açıktır.Mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadan sonuca gidilmiştir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir. O halde,davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....