dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kira sözlşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dava konusu alacak taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra 19.07.2013 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemenin yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereği dava dilekçesini görev yönünden ret ederek görevsizlik kararı ile dosyayı görevli Sulh Hukuk Mahkemesine göndermesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....
dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava konusu alacak taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra 27.06.2013 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemenin yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereği dava dilekçesini görev yönünden ret ederek görevsizlik kararı ile dosyayı görevli Sulh Hukuk Mahkemesine göndermesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....
Buna göre, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03.12.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Açıklanan gerekçeler, 6100 sayılı HMK'nın 4/I-a maddesi gereği uyuşmazlığın temelinin kira ilişkisinden kaynaklı olması, kira ilişkisinden doğan somut uyuşmazlıkta Sulh Hukuk Mahkemelerin görevli olması, aynı maddi olaydan kaynaklanan zarara yönelik müteselsil sorumluluk esasına dayalı olarak açılan davada, davaların birlikte görülüp delillerin birlikte değerlendirilmesinin Anayasa'nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı kapsamında ve usul ekonomisi gereğince tarafların yararı bulunduğu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlük tarihinden sonra açılan davada uyuşmazlığın çözüm ve görüm yerinin mahkememiz olmayıp Sulh Hukuk Mahkemeleri olması gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kira sözlşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dava konusu alacak taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra 29.02.2012 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemenin yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereği dava dilekçesini görev yönünden ret ederek görevsizlik kararı ile dosyayı görevli Sulh Hukuk Mahkemesine göndermesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kira ilişkisinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu ve sulh hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizilik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira ilşkisinden kaynaklanmadığı, depremden kaynaklanan tazminat istemeine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık, davalının malik olduğu taşınmazda kiracı olduğunu belirten davacının, 2011 yılında meydana gelen Van-Erciş depreminde binanın tamamen yıkılması nedeniyle ev eşyalarının kullanılamaz hale geldiği iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından ana taşınmazda davacının ikamet ettiği konutun bulunduğu ve binanın deprem sırasında tamamen yıkıldığı anlaşılmaktadır....
Mülga 1086 Sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Davadaki uyuşmazlık da, ... Ertem Ortaokulu kantininde kiracı olan davacının okulda yeni açılacak yemekhanenin M.. B.. Strateji Geliştirme Başkanlığı'nın 2006 / 18 sayılı genelgesinin 8. maddesi gereğince kendisine kiralanması gerekirken dışarıdan aşçı istihdam ederek okul yönetimi tarafından kendisi tarafından işletilmesi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararlarının tazminine ilişkin olup, dava 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra 19.04.2013 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır....
Mahkemece, taraflar arasında yapılmış bir kira akti bulunmadığı, kira akdine dayalı bir kullanım söz konusu olmadığı, uyuşmazlığın temelinin, kira ilişkisinden kaynaklanmayan haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 4/1-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 310. maddesinde, sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malikin kira sözleşmesinin tarafı olacağı düzenlenmiştir....
Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001 Baskı, Cilt 5, sayfa 4786-4791 vd.) 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir. Bununla birlikte kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer....
Mülga 1086 sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Somut olayda davacı, davalıdan kiraladığı taşınmazda yapmış olduğu faydalı masrafların bedelini talep etmektedir. Davanın, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra 03.01.2013 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Buna göre, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/07/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....