WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; Yargıtay 1. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı Kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 01/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; İstinaf konusu davada husumetin otel işletmesi olan Müvekkil Şirkete de yöneltilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacı tarafın da belirttiği üzere Müvekkili Şirket'in, belirtilen tarihte düğün organizasyonunu gerçekleştirmiş olduğu ve yapılan organizasyona ilişkin olarak talebin olmadığı taraflar arasında ihtilafsız olduğu ,ancak davacının, yapılan ayrı bir sözleşme ile fotoğraf ve video çekimi için anlaştığı diğer davalı T3-Stüdyo Süleyman'dan kaynaklanan teknik problemden Müvekkilinin de sorumlu tutması ve bu hususta talepte bulunması nedeniyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, kararda, maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı hüküm kurularak, maddi tazminat yönünden kesin karar verilmiş ve ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu, bu hususun da usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan bağıştan rücu sebebi ile alacak davasında ispat külfetinin hangi tarafta olduğu, bağıştan rücu ve ziynetlerin iadesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Kanun'un 295 inci maddesi, 296 ncı maddesi, 297 nci maddesinin birinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 1 inci, 2 nci, 6 ncı, 220 nci, 222 nci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....

      boşanma, tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000'er TL maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....

      Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, koşullu bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil ve alacak isteklerine ilişkin olup, Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... Vakfı tarafından maktu temyiz harcı yatırılarak ve adli yardım talep edilerek temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; adli yardım, talepte bulunan tarafın, istemlerinin açıkca dayanaktan yoksun olmaması halinde bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. Adli yardıma ilişkin usûl ve esaslar 6100 sayılı HMK'nin 334. - 340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a yapılabilir ve HMK'nin 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir....

        Ancak, davacı tarafından evlenmenin yapılacağı inancıyla dürüstlük kuralları ile, nişan ve düğün hazırlığı çerçevesinde iyi niyetle yapılan, fatura ile ispat edilen ve davalı tarafın itirazı etmediği mefruşat ve hediyelik olarak alınan ve iade edilmeyen bir kısım nişan hediyesi bedeli 365,00 TL ile salon kirası 1.200,00 TL, fotoğraf bedeli 300,00TL, davetiye gideri 826,00 TL gibi masrafların da maddi tazminata dahil olduğu, bu nedenle taraf tanıklarının beyanlarına göre davalı tarafın 5.000,00 TL tazminat ödemeyi kabul ettiği gözetilmeden 3.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi doğru değilse de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 2. fıkrasından “3.000,00.” rakamları çıkartılarak yerine “5.691,00” rakamlarının ilave edilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 367.20 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 17.06.2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Yanlar arasında görülüp sonuçlanan İzmir İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/243 Esas ve 2007/59 Karar sayılı ilamında, davacı tarafından "bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği" iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasının kabul edildiği ve Yargıtay Birinci Hukuk Dairesi'nin 11.10.2007 gün ve 9476-9734 sayılı ilamıyla kararın onanıp kesinleştiği, anlaşılmıştır. Esasen bu konular ihtilafsız olup, dosya kapsamıyla da anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle mahrum kalınan kira gelirinin davalıdan istenip istenmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Borçlar Kanunu'nun 244. maddesi uyarınca, haklı sebep olmaksızın bağışlamayı sınırlayan mükellefiyetleri yerine getirmemesi durumunda bağışlamayı geri alabilir ve bağışlanılanı, bağışlananın zenginleşmiş olduğu ölçüde geri isteyebilir. Davacının isteyebileceği sadece bağışlananın elinde halen ne kalmış ise onun iadesidir. Ayrıca kira tazminatı talep etmesi mümkün değildir....

            Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 26. maddeye dayanılarak açılan rücu davalarında artışlar istenemeyeceğine göre, böyle bir ibare bulunmayan 10. maddeye dayanan rücu davalarında da gelirlerdeki artışların istenemeyeceği açıktır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında dava konusu somut olayda; davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca %100 kusurlu olduğunun kabul edilmesi isabetli ise de; hesaplanacak maddi tazminat miktarından, davalılardan işverenin belirlenen kusur durumu da dikkate alınarak, Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak gerçek zarar tavanı belirlendikten sonra Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak rücu alacağına hükmedilmesi gerekirken, artışlar dahil gelirin peşin sermaye değeri ile masrafların %90 karşılığı talebin kabulüne karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava ve uyuşmazlık, koşullu bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil aksi halde tazminat talep ettiği, yargılama sırasında tapu iptali talebinden vazgeçerek tazminat talebinde bulunduğu, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar T8 ve T1 davasının reddine, diğer davacıların tazminat taleplerinin kabulüne karar verildiği, verilen kararın davacı tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. ** Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır....

              Anılan maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunması ve tazminat hesabının bu şekilde yapılması gerektiği halde; iş bu davada Mahkemece, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınmaksızın, artışları da içerir biçimde tüm peşin değerli gelir miktarının esas alınması, isabetsizdir. 3-Peşin değer, gelecekte ödenecek gelirlerin, yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarını ifade etmekte olup, Kurum iş kazası ya da meslek hastalığı ile malullük sonucu sigortalılara ve bunların ölümü halinde hak sahiplerine yaptığı her türlü ödemelerle bağlamış bulunduğu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerini, zarara sebep olan işveren ya da üçüncü kişilere rücu etmektedir....

                UYAP Entegrasyonu